Dolar
32.32
Euro
34.94
Altın
2,206.04
ETH/USDT
3,587.90
BTC/USDT
71,000.00
BIST 100
9,064.26
Gündem

'18 bin 750 kamu kurum ve kuruluşunda sıfır atık uygulamasına geçtik'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, "Şimdi Türkiye çapında yaklaşık 18 bin 750 kamu kurum ve kuruluşunda sıfır atık uygulamasına geçtik." dedi.

Melike Kınacı  | 10.05.2019 - Güncelleme : 10.05.2019
'18 bin 750 kamu kurum ve kuruluşunda sıfır atık uygulamasına geçtik'

Konya

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Projesi’ne ilişkin "Ağaçlarımızı, çevremizi, doğamızı koruyan bu projeleri geliştireceğiz. Şimdi Türkiye çapında yaklaşık 18 bin 750 kamu kurum ve kuruluşunda Sıfır Atık uygulamasına geçtik." dedi.

Kurum, çeşitli programlar için geldiği Konya’da, Konya Teknik Üniversitesi Halil Cin Konferans Salonu’nda inşaat mühendisliği bölümü öğrencileriyle söyleşiye katıldı.

İnşaat mühendisliği bölümünü Konya’da okumanın öğrenciler için büyük şans olduğunu belirten Kurum, "Çünkü Konya’da gezerken, tarihin koridorlarında yürürsünüz. Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e medeniyetimizin izleri arasında dolaşırsınız. Alaaddin Camisi, Kapu Camisi, Mevlana Müzesi, Sultan Selim Camisini, İnce Minare’yi, Karatay Müzesi’ni görürsünüz. Yine Hacıveyiszade Camisi’nde, rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da emeğinin geçmiş olduğu bir Cumhuriyet dönemi eserini inceleme fırsatını bulursunuz. Böyle bir tarihi şehirde yaşıyor olmak, geçmişten ilham almak, yeni fikirler meydana getirebilmek için son derece önemli bir fırsat." diye konuştu. 

Konya’nın mimari dokusunu öne çıkarmak için Mevlana Meydanı Projesi’ni başlattıklarını hatırlatan kurum, Mevlana Müzesi, Selimiye Camisi ve Kapu Camisi'ni içine alan 36 bin metrekarelik projeye ilişkin bilgi verdi.

"Yatay mimariyi yaşatmak kültürümüzden geliyor"

Bakanlık olarak, Türk kültür ve medeniyetini yansıtan projelere imza attıklarını, yatay mimariyi esas alarak, komşuluk ilişkilerini ve sosyalleşmeyi ön planda tuttuklarını dile getiren Kurum, “Mahalle kültürünü, az katlı yatay mimariyi yaşatmak kültürümüzden geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da her seferinde bunu dile getirir. Çünkü bunlar bizi biz yapan değerlerimiz ve bu yüzden korumak zorundayız. Gelecek nesillere de aktarmak zorundayız. Bunları yaparken de tasarrufu teşvik eden, modern, akıllı şehirler kurarken, doğayı, yeşili ve tabiat içindeki tüm canlıları da önemseyerek adım atmaya gayret gösteriyoruz.” ifadelerini kullandı. 

Daha yaşanabilir, temiz bir çevre ile yıllık 20 milyar lira tasarruf ve 100 bin kişiye istihdam sağlamayı hedefledikleri Sıfır Atık Projesine ilişkin bilgi veren Bakan Kurum, şöyle devam etti:

"Dünyanın geldiği sürece baktığımızda maalesef atıklarımız her geçen gün artıyor. Bu atıkları geri dönüştürmek zorundayız. 2000'li yıllarda yüzde 1 seviyesinde geri dönüşüm sağlıyorduk. Şu anda yüzde 13 seviyelerine çıktık. Avrupa Birliği ülkelerinde, gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 46. Yani bu ne demek, aldığımız ürünlerin geri dönüşüme katkısı yüzde 46 demek. Bu rakam bizde şu an yüzde 13. İnşallah 2023 yılında bunu yüzde 30 seviyelerine çıkaracağız ve 2030 yılına geldiğimizde de amacımız gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yüzde 46 seviyelerine çıkarabilmek."

"Atıklarımızın yüzde 52’si organik atık"

Proje ile atıkları kaynağında ayrıştırdıklarına işaret eden Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Atıklarımızın yüzde 52’si organik atık. Diğerleri de plastik, metal, cam şeklinde ayrılıyor. Bu atıkları kaynağında ikili toplama sistemiyle ayrıştıracağız. Biri organik atık olacak, geri dönüşebilecek cam, metal, karton kağıtların olduğu atıkları da ayrı bir tarafta toplayacağız. Bunları da geri dönüşüme tabi tutacağız ve hammadde anlamında şu an yurt dışından ithal ettiğimiz birçok ağacın kesilmesine sebebiyet verdiğimiz o sürece de katkı sağlayacağız. Ağaçlarımızı, çevremizi, doğamızı koruyan bu projeleri geliştireceğiz. Şimdi Türkiye çapında yaklaşık 18 bin 750 kamu kurum ve kuruluşunda uygulamaya geçtik. Konya da bu anlamda örnek bir şehir oldu. Valiliğimiz bünyesinde Konya’mızda da yaklaşık 2 bin 300 kamu kuruluşunda bu uygulamaya geçildi."

Kurum, her ile bir Millet Bahçesi yapma sözü verdiklerini, ilçelere de ayrı ayrı Millet Bahçesi yapmaya başladıklarını anlattı.

"Geleceğimizi inşa ve imar etmeye çalışıyoruz"

Kişi başına düşen yeşil alan miktarını 15 metrekareye çıkarmayı hedeflediklerinin altını çizen Kurum, şunları kaydetti:

"Sürdürülebilir çevre ve medeniyetimizi yaşatan şehirler hedefimizle, geleceğimizi inşa ve imar etmeye çalışıyoruz. Bakanlık olarak şehirlerimizin gelecek 50 yılını, 100 yılını planlamak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Mekansal stratejik plan yapıyoruz. 1/100000 ölçekli çevre düzeni planı yapıyoruz. Bu, tüm Türkiye için yapmamız gereken, ülkede sanayi alanlarının, tarım alanlarının, turizm alanlarının nerede olacağını gösteren bir plan olacak." 

En önemli gündem maddelerinin kentsel dönüşüm olduğuna değinen Kurum, şöyle konuştu:

"Bilhassa İstanbul'da 39 ilçemizde her noktada olacağız. Konya'da olacağız, tüm şehirlerimizde kentsel dönüşümle alakalı, vatandaşımızın ihtiyacı olan, en acil alandan başlamak suretiyle, bu kentsel dönüşüme gireceğiz. Bu, sadece yerel yönetimin altından kalkabileceği bir iş değil, merkezi yönetimden de bu işe ilişkin destek almak zorundasınız. Biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak ülkemizin her yerinde, bilhassa İstanbul'da bu desteği belediyelerimize veriyor olacağız."

"Ülkemize gelerek yatırım yapmak isteyen birçok yabancı ülke vatandaşı var"

Kentsel dönüşümde ortaya çıkan bazı problemlere karşı hem vatandaşın hem de müteahhitin hakkını korumak istediklerini aktaran Kurum, bu konuda bazı düzenlemelere gittiklerini dile getirdi.

Hak sahipleri mağdur olmasın diye bir tamamlama sigortası getirdiklerini aktaran Kurum, şöyle konuştu:

"Yani bu inşaatları yapacak kişilerin teknik ve mali yeterliliklerini arıyoruz. Ya tamamlama sigortası yapacaklar ya da inşaat yapım bedelinin yüzde 10’u kadar kendilerinden teminat alınacak. Türkiye’de 440 bin müteahhit yaşıyor. İnşaat sektöründe, Çin’den sonra dünyada ikinciyiz. Baktığınızda bu 440 bin müteahhitin tamamının teknik ve mali kapasitesi aynı değil. Ancak bugüne kadar herkes, otel, alışveriş merkezi gibi istediği projeye girip, ruhsat alabiliyordu. Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Hatta yatırım yaparken şehirde arz talep dengesine göre, 'Bu şehirde alışveriş merkezi ihtiyacı var mı, ofis ihtiyacı var mı?' bunları da belgeleyerek plan yapılması gerektiğine, inşaatların böyle yapılması gerektiğine ilişkin düzenlemeler yapıyoruz." 

Müteahhitlik yeterlilik sistemi ile firmaları, mali kapasiteleri ve iş deneyimlerini dikkate alarak 9 ayrı sınıfta değerlendirdiklerini anlatan Kurum, firmaların iş yapabilirlik ispatlıyla sınıflandırmada üst gruplara geçebileceğini bildirdi.

Kurum, buradaki temel göstergenin artan mali kapasite ve iş deneyimi olacağını belirterek, "Örneğin, hiç iş deneyimi olmayan bir yapı firması, en alt grup olan H grubunda değerlendirilecek ve bin metrekareye kadar inşaat yapabilecek, bin metrekarenin üzerindeki bir inşaatı yapamayacak. Kendisini ispatladıktan sonra üst gruplara geçebilecek. Bu şekilde müteahhitlerimizi de koruyacağız, haksız rekabetin önüne geçerek işini iyi yapan, teknik kapasitesi yüksek yapı müteahhitlerine sektörde fırsat vermiş olacağız." diye konuştu.

"İnşaat sektörü ülkenin gururu"

İnşaat sektörünün ülkenin gururu olduğunu vurgulayan Kurum, şöyle devam etti:

"Türk müteahhitlerinin üstlendiği proje büyüklüğü 10,6 milyar dolar seviyelerine ulaştı. 30 ülkedeki 96 proje Türk firmaları tarafından yapılıyor. Müteahhitlik firmalarımızca 1972'den 2018 Haziran ayına kadar 120 ülkede üstlenilen 9 bin 375 projenin toplam bedeli 367 milyar dolara ulaşmış durumda. 440 bin müteahhitimiz Türkiye’nin her yerinde ve dünyanın birçok noktasında iş yapıyor. İnşaat ve bağlı sektörleri, Türkiye’de yaklaşık 2 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Yani inşaat sektörümüz ahşap, demir, mermer, çelik, aydınlatma gibi 250 ayrı sektörü besliyor. Ülkemizin gayrimenkul sektörü, yerli yatırımcılara olduğu kadar yabancı yatırımcılar için de güvenli bir pazar. Bunu da vatandaşlık edinebilmenin şartlarını biraz daha kolaylaştırarak süreci hızlandırmaya gayret gösteriyoruz ki yurt dışından ülkemize gelerek yatırım yapmak isteyen birçok yabancı ülke vatandaşı da var." 

Şehirlerin geleceğini planlarken genç inşaat mühendislerine ihtiyaç duyduklarına değinen Kurum, şunları kaydetti:

"Nitelikli öğrenciler, nitelikli mühendisler yetiştirmemiz gerekiyor. Nitelikli olmak sadece okulla olmuyor, okulda aldığınız eğitimi pratiğe dönüştürebilmeniz de çok önemli. Okulda iyi bir eğitim almanız şart ki bu anlamda şanslısınız. Bunu pratiğe yansıttığınızda çok daha iyi durumlara gelebilirsiniz. Yükseköğretim kurumlarımızda yaklaşık 120 adet inşaat mühendisliği eğitimi veren bölümümüz var. 2018 yılı itibarıyla 69 bini aşkın gencimiz hali hazırda bu bölümü okuyor. Okullarımızın teknik altyapı, laboratuvar imkanları ve pratik yapma araç gereçleri bakımından güçlendirilmesi, daha iyi şartlara getirilmesi eğitim kalitesi için önemli. İnşaat mühendislerimize ekip arkadaşı olacak ara elaman yetişmesi için gerekli eğitim ve öğretim sistemi de daha aktif hale getirilmeli."

İnşaat Mühendisliği öğrencilerinin istihdam alanlarının da genişletilmesi gerektiğini vurgulayan Kurum, bu konuda meslek odalarından, sivil toplum kuruluşlarından, öğretim üyeleri ve öğrencilerden çok sayıda talep aldıklarını belirtti.

Genç mühendis, şehir plancısı ve mimar adaylarının sosyal medyada kadro beklentileriyle ilgili paylaşımlarını takip ettiğini aktaran Kurum, "Bakanlık olarak bu taleplerin de titizlikle üzerinde duracağımızı bilmenizi isterim. Tabii tüm bu talepleri karşılamanın, hedefleri gerçekleştirmenin yolu, gelişen, dönüşen dünyanın hızına ayak uydurmaktan geçiyor ama daha da önemlisi, bu hız içerisinde savrulmamak, kaybolmamaktan geçiyor. Kaybolmayı engellemek için ise kadim bilginin, geleneklerimizin taşıyıcısı olmak zorundayız. Onlardan asla vazgeçmemeliyiz." ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını cevaplayan Kurum, geçmişte Selçuk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduğunu, kendisini dinleyen gençlerle aynı yollardan geçtiğini söyledi.

Gençlere kendilerini geliştirmeleri, işsizlik endişesi taşımadan gerekirse özel sektörde gece gündüz çalışarak ülkenin geleceğini belirleyecek önemli yerlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Kurum, üniversiteden mezun olduktan sonra meslek hayatına atılma sürecini ve mesleki tecrübelerini aktardı. 

"Meslektaşlarım" diye hitap ettiği öğrencilerden büyük projelerde staj talebi gelince Kurum, fakülte yönetimleriyle irtibata geçerek istekte bulunan, Konya'daki bütün mühendislik öğrencilerine bu imkanı sağlayacaklarını bildirdi. 

Programa Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Babür Özçelik, ilçe belediye başkanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın