

Yapay zeka teknolojisini kullananların sayısı hızla artıyor. 2025 yılında yapılan araştırmalar bilgi arama amacıyla yapay zeka kullanımında iki kattan fazla artış olduğunu ortaya koyuyor. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Sosyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Bozkurt, "Bu bulgu, insanların yapay zekayı sadece eğlence veya deneysel amaçlarla değil, gerçek bilgi ihtiyaçları için tercih etmeye başladığını gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Üretken Yapay Zeka ve Haber Raporu 2025: İnsanlar Yapay Zekanın Gazetecilik ve Toplumdaki Rolü Hakkında Nasıl Düşünüyor?" raporu, Oxford Üniversitesi bünyesindeki Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü (RISJ) ve Kopenhag Üniversitesi İletişim Bölümü adına YouGov tarafından altı ülkede (ABD, Birleşik Krallık, Fransa, Japonya, Arjantin ve Danimarka) yürütülen anket çalışmalarının sonuçlarına dayanıyor. 2025 verileri, 5 Haziran - 15 Temmuz 2025 tarihleri arasında altı ülkede çevrimiçi anketle toplandı.
Raporda üretken yapay zekanın kamusal kullanımının yanısıra toplumsal algılar ve beklentiler ölçüldü. Altı ülkede ortalama olarak, katılımcıların yüzde 12'si tamamen yapay zeka tarafından üretilen haberlerden 'çok veya kısmen memnun olduğunu' belirtti. Bu oran, 'insanların sürece dahil olması' olarak da bilinen, insan gözetimindeki yapay zeka üretimi içerikler için yüzde 21'e yükseldi. Yüzde 43, çoğunlukla yapay zekanın da yardımıyla bir insan tarafından yapılan haberlerden memnun. Yüzde 62 ise tamamen insan eliyle hazırlanan haberlerden memnun ve bu oran 2024'e kıyasla 4 puan arttı.
Üretken yapay zeka farkındalığı ve kullanımıyla ilgili temel bulgular şöyle:
- Üretken yapay zeka kullanımı, 2024'e göre arttı. ChatGPT kullandığını söyleyenlerin oranı yüzde 40'tan yüzde 61'e çıktı.
- Haftalık kullanım, yüzde 18'den yüzde 34'e yükseldi. ChatGPT yüzde 22 haftalık kullanım oranıyla en popüler yapay zeka.
- Kullanım yaşa göre önemli ölçüde değişiyor. 18-24 yaş kategorisinde, yüzde 59'u geçen hafta herhangi bir üretken yapay zeka kullandı. 55 yaş ve üzeri kişiler arasında ise bu oran yüzde 20.
- Bilgi edinme, yapay zeka için birincil kullanım alanı haline geldi. Haftalık kullanım oranını iki katından fazla artırarak yüzde 11'den yüzde 24'e ulaştı ve medya üretimini geride bıraktı. Haber tüketimi gibi özel kullanımlar ise yüzde 6 ile sınırlı kaldı.
- Güven, büyük markalar arasında yoğunlaşmış olup, ChatGPT yine bu alanda lider konumda ancak çoğu kullanıcı düzenli olarak kullanmak yerine, uygulamayı ara sıra kullanmaya devam ediyor.
- Farkındalık yıldan yıla artıyor. Ülke genelinde 13 yapay zeka aracından en az birini duymuş olanların oranı yüzde 78'den (2024) yüzde 90'a (2025) yükseldi. Hiçbirini duymadığını belirtenlerin oranı yüzde 10.
- Üretken bir yapay zeka sistemi aracılığıyla haber alma iki katına çıktı ancak bu, hala azınlık bir faaliyet olarak kalıyor. Haftalık kullanım yüzde 3'ten yüzde 6'ya yükseldi.
- Genç kullanıcılar, haberlerde gezinmelerine yardımcı olması için yapay zekayı kullanmaya daha eğilimli: 18-24 yaş aralığındakilerin yüzde 48'i, 55 yaş ve üzeri kullanıcıların yüzde 27'sine kıyasla (yüzde 21'lik bir fark) bir haberi daha anlaşılır kılmak için yapay zekayı kullandı.
- Katılımcıların üçte biri kaynak bağlantılara sürekli olarak tıkladığını söyledi. Yüzde 28'i nadiren veya hiç tıklamadığını belirtti. Genç kullanıcıların daha fazla etkileşim kurma olasılığı daha yüksek.
- Yapay zeka yanıtlarıyla karşılaşanların yüzde 50'si yanıtlara güvendiğini söyledi. Önemli bir kısım tarafsız kaldı. Kullanıcılar, yapay zekanın hızına ve bilgi toplama yeteneklerine değer veriyor.
- Aramalarda yapay zeka yanıtlarına duyulan güven, özellikle yüksek riskli alanlarda koşullu. Birçok kişi, özellikle sağlık veya siyaset gibi alanlardaki yanıtları doğruladıklarını ve yapay zeka dışındaki kaynakları kontrol etmeden önce yapay zekayı ilk geçiş olarak gördüklerini belirtti.
- Yapay zeka ve insan öncülüğündeki haber üretimi arasında önemli bir 'rahatlık farkı' mevcut. Katılımcıların yalnızca yüzde 12'si tamamen yapay zeka tarafından üretilen haberleri rahat bir biçimde tüketirken, yüzde 62'si tamamen insan yapımı içeriklere karşı rahat bir tutum takınabiliyor.
- Katılımcıların yüzde 33'ü gazetecilerin yayınlamadan önce yapay zeka çıktılarını düzenli olarak kontrol ettiğine inanıyor. Haberlerde yapay zeka kullanımına ilişkin artan farkındalığa rağmen, yüzde 60 henüz düzenli olarak izleyiciye yönelik yapay zeka özellikleriyle karşılaşmıyor.
- Katılımcıların yüzde 77'si günlük olarak haber tüketmesine rağmen, yalnızca yüzde 19'u günlük olarak yapay zeka etiketlemesi görüyor; bu da yapay zeka uygulaması ile kamu görünürlüğü arasında bir kopukluğa işaret ediyor.
- Bulgular insanların yapay zekayı gerçek bilgi ihtiyaçları için tercih etmeye başladığını gösteriyor
ABD merkezli X platformundaki hesabında raporu değerlendiren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Sosyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Bozkurt, "Yapay Zeka Devrimi Hızlanıyor: 2025 Küresel Kullanım Raporu" başlıklı analizinde şunlara yer verdi:
Altı ülkede gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırma, üretken yapay zekanın günlük yaşamımıza ne kadar hızlı entegre olduğunu gözler önüne seriyor. 2024 yılından bu yana yapay zeka kullanımındaki artış, teknoloji tarihindeki en hızlı benimseme süreçlerinden birini işaret ediyor.
Kullanım Patlaması - Yıl İçinde İki Katına Çıktı: Arjantin, Danimarka, Fransa, Japonya, Birleşik Krallık ve ABD'yi kapsayan araştırma, çarpıcı bir gerçeği ortaya koyuyor. ChatGPT gibi bağımsız yapay zeka sistemlerini kullanan kişilerin oranı yüzde 40'tan yüzde 61'e yükselirken, haftalık aktif kullanım neredeyse iki katına çıkarak yüzde 34'e ulaştı. Bu rakamlar, yapay zekanın artık niş bir teknoloji olmaktan çıkıp ana akım bir araç haline geldiğini kanıtlıyor. Özellikle dikkat çekici olan nokta, bilgi arama amacıyla yapay zeka kullanımının iki kattan fazla artış göstererek yüzde 24'e ulaşması. Bu bulgu, insanların yapay zekayı sadece eğlence veya deneysel amaçlarla değil, gerçek bilgi ihtiyaçları için tercih etmeye başladığını gösteriyor.
Kuşak Farkı-Genç Nesil Önde: Araştırmanın en belirgin bulgularından biri yaş grupları arasındaki kullanım farkı. 18-24 yaş grubundakilerin yüzde 59'u son bir hafta içinde üretken yapay zeka kullanırken, 55 yaş üstü bireylerde bu oran yalnızca yüzde 20'de kalıyor. Bu üç katlık fark, teknolojinin geleceğinin nasıl şekilleneceği hakkında önemli ipuçları sunuyor. Genç kullanıcılar özellikle haber içeriğini anlamak için yapay zekaya yöneliyor. 18-24 yaş grubundakilerin yüzde 48'i bir hikayenin anlaşılmasını kolaylaştırmak için yapay zeka kullanırken, 55 yaş üzerindekilerde bu oran yalnızca yüzde 27. Bu 21 puanlık fark, bilgi tüketim alışkanlıklarında yaşanan paradigma değişimini açıkça gösteriyor.
- Veriler, yapay zeka pazarında marka güveninin ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor
Güven Meselesi-Büyük Markalar Kazanıyor: ChatGPT, yüzde 29'luk güven oranıyla açık ara lider konumda. Google Gemini yüzde 18, Microsoft Copilot ve Meta AI ise yüzde 12 güven oranıyla takip ediyor. Bu veriler, yapay zeka pazarında marka güveninin ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor. İlginç olan, birçok kullanıcının bu araçları düzenli olarak değil ara sıra kullanmayı tercih etmesi. En popüler dört sistem için bile çoğu kişi araçları yalnızca ayda bir veya iki kez kullanıyor.
Arama Motorlarında Yapay Zeka-Yeni Normallik: Katılımcıların yüzde 54'ü geçen hafta yaptıkları aramalardan en az birinde yapay zeka tarafından oluşturulmuş bir yanıt gördüklerini belirtiyor. Ancak bu yapay zeka yanıtlarıyla etkileşim karmaşık bir tablo çiziyor. Kullanıcıların yalnızca üçte biri kaynak bağlantılara sürekli olarak tıklarken, yüzde 28'i bunu nadiren yapıyor veya hiç yapmıyor. Bu bulgu, yapay zekanın bilgi doğruluğu ve kaynak şeffaflığı konusunda önemli sorular ortaya çıkarıyor. Özellikle sağlık ve politika gibi yüksek riskli alanlarda kullanıcılar yapay zeka yanıtlarını doğrulama ihtiyacı duyuyor. Birçok kişi yapay zekaya ilk başvuru noktası olarak yaklaşsa da kritik konularda geleneksel kaynakları kontrol etmeden karar vermekten kaçınıyor.
- Rapor, gazetecilikte insan unsurunun ne kadar değerli görüldüğünü açıkça ortaya koyuyor
Gazetecilikte Yapay Zeka-Konfor Farkı: Araştırmanın belki de en düşündürücü bulgusu, habercilik alanında yapay zeka kullanımına yönelik tutumlar. Katılımcıların yalnızca yüzde 12'si tamamen yapay zeka tarafından üretilen haberlerden memnunken, bu oran tamamen insan yapımı içerik için yüzde 62'ye çıkıyor. Bu 50 puanlık "konfor farkı", gazetecilikte insan unsurunun ne kadar değerli görüldüğünü açıkça ortaya koyuyor. İnsanlar yapay zekayı arka planda, yazım ve dilbilgisi düzenleme gibi görevlerde kabul ederken (yüzde 55), yapay sunucu ve yazarlara karşı belirgin bir direnç gösteriyor (yüzde 19). Dahası, gazetecilerin yalnızca yüzde 33'ünün yapay zeka çıktılarını yayınlamadan önce rutin olarak kontrol ettiğine inanılıyor. Bu veri, medya güvenilirliği konusunda ciddi endişelere işaret ediyor.
Toplumsal Etkide İkircikli Tutum: Yapay zekanın kişisel faydalarına duyulan inanç, toplumsal etkiye duyulan endişeden daha güçlü. Altı ülkenin dördünde bireysel faydalar konusunda iyimserler kötümserlerden fazla olsa da, ABD dahil üç ülkede toplumsal etki söz konusu olduğunda kötümserler hakimiyeti ele geçiriyor. Bu paradoks, yapay zekanın kişisel kullanımda kabul görürken, geniş ölçekli toplumsal sonuçları konusunda tereddütler yaşandığını gösteriyor. Cinsiyet bazlı farklar da dikkat çekici. Kadın katılımcıların üretken yapay zekanın hayatlarını iyileştireceğine dair beklentileri erkeklere göre önemli ölçüde düşük. Bu bulgu, yapay zeka teknolojilerinin tasarımı ve uygulamasında kapsayıcılık ihtiyacını vurguluyor.
- Gazetecilikte yapay zeka kullanımı, önümüzdeki dönemin en kritik sorularından biri olacak
Hızlı Dönüşüm, Süregelen Sorular: Bu araştırma, yapay zekanın bir yılda ne kadar hızlı yaygınlaştığını gözler önüne sererken, güven, şeffaflık ve etik kullanım konularında henüz çözülmemiş önemli sorunlara da işaret ediyor. Teknoloji kullanımda patlama yaşarken, toplumsal kabul ve kurumsal güven aynı hızda ilerlemiyor. Özellikle gazetecilikte ve yüksek riskli alanlarda yapay zeka kullanımının nasıl düzenlenmesi ve denetlenmesi gerektiği, önümüzdeki dönemin en kritik sorularından biri olacak. Bu rapor, yapay zeka çağında yaşayan herkesin bilmesi gereken gerçekleri ortaya koyuyor. Teknolojinin geleceğini şekillendirmek istiyorsak, bugünkü kullanım alışkanlıklarını ve toplumsal tutumları anlamak zorundayız.