İnfodemi nedir?

Meltem Sarsılmaz / 17.02.2023

İngilizce info (bilgi) ve epidemi (salgın) kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulan 'infodemi' kavramı kovid-19 pandemi döneminde sıklıkla kullanıldı. Kavram, hem doğru hem de yanlış bilgilerin hızlı bir şekilde yayılmasını ifade ediyor. Bu durum henüz tedavisi veya aşısı olmayan, çok hızlı yayılan bulaşıcı bir hastalığa benzetiliyor. DSÖ infodemiyi, iyi veya kötü her türlü bilginin paylaşılmasının, insanların güvenilir kaynak ve rehberlik arayışlarını zorlaştırması olarak tanımlıyor. 

İnfodemi, Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Dr. Tedors'un 15 Şubat 2020'de gerçekleştirilen Münih Güvenlik Konferansında yaptığı "sadece pandemiyle değil aynı zamanda infodemiyle de savaşıyoruz" açıklamasıyla  küresel düzeyde gündeme geldi. Fakat kavram ilk olarak 2003 yılında SARS salgını sırasında David J. Rothkopf tarafından kullanıldı. 

Bilginin çok hızlı yayılmasıyla birlikte yanlış ve güvenilir olmayan bilgiler de kaçınılmaz olarak paylaşıma sokuluyor. Bunun sonucunda toplumda panik ve korku oluşurken hastalıkla mücadelede de engeller ortaya çıkıyor. Bu dönemlerde "damgalama" artabildiği için insanlar hastalığı gizleme, tedaviyi geciktirme ve hatta tedavi almama gibi yöntemlere başvurabiliyor. Bu da salgın dönemlerinde çeşitli problemleri ortaya çıkarıyor. 

Pandeminin başlangıcında virüs ve tedaviyle ilgili yeterli bilgi olmadığı için bu dönemde özellikle dijital ortamlarda çok fazla yanlış bilgi paylaşıma sokuldu. İnsan zihni belirsizlik karşısında kendisine güvenli bir alan oluşturabilmek için kendisine inandırıcı gelen bir takım sebepler oluşturabiliyor. Kriz anları, doğal afetler ve pandemi gibi dönemlerde de bu durum artıyor.

Kovid-19 virüsüyle ilgili de ortaya atılan pek çok iddia sosyal medyada gündem oldu. Bu iddialar, insanlar hemen inanmasa bile kafa karışıklığına ve bilginin bulanıklaşmasına yol açtı. Aşıların tedavi etmediği hatta ölümlere yol açabileceği, aşılarla insanlara çip takıldığı ve virüsün 5G teknolojisi yüzünden yayıldığı gibi pek çok iddia pandemi döneminde tartışıldı. 

İçinde bulunduğumuz dijital çağda bilgi çok hızlı ve yoğun bir şekilde iletiliyor. Bilginin aynı zamanda denetimden uzak bir şekilde aktarılması her türlü bilgiyi tüketmemize yol açıyor. Bu sebepten bir yandan kriz anıyla mücadele ederken bir yandan da doğru bilgiye ulaşmak için dijital mecralarda yalanla mücadele etmek gerekiyor.