"Görüntü yapay bulutlandırmayı gösteriyor" iddiası

Ayşenur Cevahiroğlu / 13.08.2025
İstanbul

Sosyal medyada meteorolojik olaylara ilişkin komplo teorileri, bilimsel açıklamaların önüne geçerek sıkça gündeme geliyor. Doğal süreçlerin kasıtlı olarak tetiklendiğini öne süren bu iddialar, kamuoyunda yanlış algı oluşmasına yol açıyor.


Bilginin Doğrusu Cebinizde:

Yanıltıcı içerikler her yerde! Sosyal medyada önünüze düşen dezenformatif haberlerin doğruları her gün telefonunuza gelsin isterseniz, bağlantıya tıklayın: Teyit Hattı’nın WhatsApp kanalına katılın.

ARKA PLAN VE İDDİALAR

X'te meteorolojik bir uydu görüntüsü paylaşılarak, videonun Rus uydularına yakalanan yapay bulutlama çalışmasını gösterdiği iddia edildi. 

Sosyal medyada dikkat çeken paylaşım, kullanıcılar arasında tartışma konusu oldu. 

BULGULAR

Anadolu Ajansı (AA) Teyit Hattı, söz konusu görüntüyü inceledi. Görüntünün sağ üst köşesinde 1 Ağustos 2025 tarihinin ve "GOES-E" ifadesinin yer aldığı tespit edildi. 

Buradan yola çıkılarak yapılan araştırmada videonun, Pensilvanya Eyalet Üniversitesinin GOES-E uydusunu kullanarak yayınladığı meteorolojik uydu görüntülerini gösterdiği belirlendi. 

GOES Programı, ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) ile Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) iş birliğiyle yürütülüyor. 

Fotoğraf, haber yapmak amacıyla NASA'dan alınmıştır.

AA Teyit Hattı iddia görüntüsüyle ilgili olarak İTÜ İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı ve İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ile iletişime geçti. 

Kadıoğlu, videoya ilişkin yaptığı değerlendirmede, görüntünün Pensilvanya Eyalet Üniversitesi'nin GOES-East uydusundan elde edilen meteoroloji uydu verilerine ait olduğunu belirtti. Söz konusu görüntünün atmosferdeki genel hava dolaşımını gösterdiğini ifade eden Kadıoğlu, "ABD çevresindeki GOES uyduları, görünür ve kızılötesi bantlarda düzenli olarak veri göndererek bulut hareketlerini, cephesel sistemleri ve nem dağılımını izlemeye yarar." dedi. 

Mikdat Kadıoğlu, görüntüde kullanılan pseudo-color (sözde renk) tekniğinin, uyduların farklı spektral kanallardan topladığı verilerin renklendirilmiş hali olduğunu belirtti. Enhanced color (geliştirilmiş renk) tekniğinin ise bu sinyallerin kırmızı, yeşil ve mavi (RGB) bileşenleriyle birleştirilmesiyle elde edildiğini aktaran Kadıoğlu, "Bu sayede, meteorologlar bulut tiplerini, sıcaklık farklarını ve atmosferik yapıları kolayca ayırt edebilir" dedi.

Görüntüye ilişkin değerlendirmede bulunan Kadıoğlu, "ABD üzerinde gelişen konvektif bir fırtına sistemi görülüyor. Kümülonimbus (Cb) bulutlarının dikey gelişimi sırasında, üst seviyelerde bulut tepelerinin taşma (overshooting top) bölgeleri seçilebiliyor. Bu taşmalar, bulutun şiddetli dikey gelişimini ve güçlü yukarı yönlü hava hareketlerini gösteriyor." ifadelerini kullandı.

-Görüntü atmosferde tamamen doğal olarak meydana gelen meteorolojik olayları gösteriyor

Kadıoğlu, bu tür uydu görüntülerinin hava tahminleri ve şiddetli hava olaylarının erken tespiti için kullanıldığını belirtti. Görüntülerin yapay iklimlendirme ya da bulut üretimiyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını vurgulayan Kadıoğlu, "Bu kareler, atmosferde tamamen doğal olarak meydana gelen meteorolojik olayları gösteriyor." dedi.

Bugünkü teknolojiyle geniş çaplı hava kontrolü fiziksel olarak mümkün değildir.

Kadıoğlu, bulut tohumlama gibi yöntemlerin yalnızca mevcut bulutlar üzerinde ve çok sınırlı alanlarda küçük değişiklikler yapabildiğini belirterek, "Bu teknikler havayı sıfırdan oluşturamaz veya büyük ölçekli hava sistemlerini yönlendiremez" dedi. Bilimsel kanıtların, bu tür tekniklerin ani sel gibi aşırı hava olaylarını tetikleyemeyeceğini gösterdiğini ifade eden Kadıoğlu, "Bulutlar, yeterli nemin; toz, polen, deniz tuzu gibi yoğuşma çekirdeği denilen mikroskobik parçacıkların ve havanın yükselip soğumasının bir araya gelmesiyle doğal olarak oluşur. Bugünkü teknolojiyle geniş çaplı hava kontrolü fiziksel olarak mümkün değildir." diye açıkladı.

- Bilimsel bilgi eksikliği ve dedikodu kültürü, bu tür komplo teorilerini besliyor

Meteorolojik olaylarla ilgili komplo teorilerinin sıkça gündeme gelmesinin nedenlerini değerlendiren Kadıoğlu, şiddetli hava olaylarının insanlarda endişe yarattığını ve bu durumun bazı kişileri olayların arkasında gizli bir güç ya da bilinçli bir kontrol aramaya yönelttiğini belirtti. Hava ve iklim bilimini anlamanın zorluğu nedeniyle, komplo teorilerinin, basit ama yanlış açıklamalar sunarak daha kolay kabul gördüğünü ifade etti.

Kadıoğlu, pek çok kişinin kısa vadeli hava olayları ile uzun vadeli iklim değişikliğini ayıramadığını, bu karışıklığın ise yanlış yorumlara zemin hazırladığını vurguladı. Sosyal medya algoritmalarının etkileşim getiren içerikleri öne çıkardığını, bu yüzden yanlış bilgilerin doğru uyarılardan çok daha hızlı yayıldığını dile getirdi. 

İnsanların, doğa kaynaklı afetlerin rastgele gerçekleştiğini kabullenmekte zorlandığını ve bu nedenle olayları güçlü grupların planlı eylemlerine bağlama eğilimi gösterdiğini kaydeden Kadıoğlu, bilim insanlarına ve resmi kurumlara duyulan güvenin azalmasının, çoğu zaman yanlış olan "alternatif" açıklamaları daha cazip hale getirdiğini belirtti. Komplo teorilerine inananların ise yalnızca kendi görüşlerini destekleyen bilgileri aradığını, çelişen verileri ise görmezden geldiğini de sözlerine ekledi.

- Medya okuryazarlığı artırılmalı

Kadıoğlu, meteorolojik konularda yanlış bilgilerin önüne geçebilmek için atılması gereken adımları şu şekilde sıraladı: Hava ve iklim arasındaki farkın, temel atmosfer olaylarının ve bilimsel yöntemin halka basit bir dille anlatılması gerektiğini vurguladı. Bulut tohumlama veya jeomühendislik gibi konularda şeffaf bilgi paylaşımının önemine dikkat çekti. Yanlış iddiaları çürütürken, doğal olayların nasıl işlediğinin açık ve anlaşılır biçimde açıklanmasının önemini belirtti.

Bilimsel bilgilerin, toplumdaki kaygıları azaltacak ve dayanışmayı güçlendirecek bir şekilde sunulması gerektiğini söyleyen Kadıoğlu, medya okuryazarlığının artırılarak güvenilir kaynakların sahte içeriklerden ayırt edilebilmesinin sağlanması gerektiğini ifade etti. Doğru bilginin yayılması için meteorologlar, öğretmenler ve yerel kanaat önderleriyle iş birliği yapılmasının önemine değinen Kadıoğlu, medya kuruluşlarında meteoroloji mühendislerine de görev verilmesinin faydalı olacağını kaydetti.

BULGU SETİ
  • Teyit Hattı, iddiayı İTÜ İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı ve İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'na sordu.
  • "GOES uydu görüntüsü, tamamen doğal hava olaylarını gösteriyor."
  • "Görüntüdeki renkler ve hareketler, gelişmiş uydu sensörleriyle ölçülen bulutlar, nem ve hava sistemlerinin normal görünümleridir."
  • "'Jeomühendislik' denilen geniş ölçekli iklim müdahaleleri henüz sadece araştırma aşamasındadır."
DOĞRU MU? YANLIŞ MI?
"Görüntü yapay bulutlandırmayı gösteriyor" iddiası gerçeği yansıtmıyor.