Gazze Kıyıları: İsrail'in Filistinli balıkçılara uyguladığı sistematik hak ihlalleri ve ölümler

Aras Fırat Tekeş / 05.10.2025
İstanbul

Gazze Şeridi'ne 2007 yılından beri uygulanan ablukayı kırmayı ve bölgedeki Filistinlilere insani yardım ulaştırmayı hedefleyen Özgürlük Filosu Koalisyonu, uluslararası sularda İsrail donanmasının saldırısına uğradı. Filonun 1 Ekim akşamı Gazze Şeridi'ne yaklaşmasıyla başlayan İsrail savaş gemilerinin tacizleri, ilerleyen saatlerde müdahaleye dönüştü. İsrail ordusu, filonun lider gemisi Alma'yı ele geçirdikten sonra diğerlerine de saldırdı ve dünyanın dört bir yanından gelen aktivistleri yasa dışı şekilde kaçırdı. 

Dünya basını Özgürlük Filosu Koalisyonu'nu takip ettiği saatlerde, ABD merkezli sosyal medya uygulaması X'te Gazze'deki sığ sularda balıkçılık yapıldığı anları gösteren bir video dolaşıma girdi. Bu videoyu paylaşan bazı kaynaklar, İsrail donanmasının filoya saldırmasının Gazzeliler için avlanma fırsatı doğurduğunu yazdı. Dolaşıma sokulan video milyonlarca görüntülenme aldı.

Sosyal medyada paylaşılan bu videonun güncel olup olmadığı tartışması kullanıcılar arasında gündem oldu. Anadolu Ajansı Teyit Hattı'nın yaptığı incelemede, görüntülerin güncel olmadığı ve Şubat 2024'ten beri dolaşımda olduğu görüldü.Bazı kullanıcılar Gazze Şeridi'nde Filistinlilerin yürüttüğü balıkçılığa karşı, İsrail'in uluslararası hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiği hak ihlallerini Elon Musk'ın xAI şirketi tarafından geliştirilen yapay zeka sohbet robotu Grok'a sordu.

Bir kullanıcı Grok'u etiketleyerek, "İsrail, Gazze'de balık tutmaya çalışan birini öldürmeye çalışıyor mu? Sadece evet veya hayır ile cevap verin." dedi.

Grok ise verdiği yanıtta,"Hayır, İsrail Gazze'de balık tutanları sistematik olarak öldürmeye çalışmıyor. Ancak, balıkçılık limitleri (genellikle 3-15 deniz mili, bazen de güvenlik nedeniyle tamamen yasaklanmış) ile bir deniz ablukası uyguluyor. HRW, BM ve diğer kuruluşların raporları, İsrail güçlerinin bu bölgeleri ihlal eden balıkçılara ateş açtığını, onları yaraladığını veya öldürdüğünü belgeliyor. İsrail kaynakları ise kaçakçılığın önlenmesinden bahsediyor." ifadelerini kullandı. 

İSRAİL 2007'DEN BERİ GAZZE'DEKİ BALIKÇILARI SİSTEMATİK OLARAK HEDEF ALIYOR 

İsrail'in 2007'de Hamas'ın iktidara gelmesinden bu yana Gazze Şeridi'ne uyguladığı kara, hava ve deniz ablukası, bölgedeki iki milyondan fazla sivilin hayatını olumsuz etkilerken, geçimini denizden sağlayan on binlerce Filistinli balıkçıyı da temel haklarından mahrum bırakıyor.

Norveç'in başkenti Oslo'da imzalanan ve Filistinlilere Gazze kıyılarından 20 deniz mili (yaklaşık 37 km) açığa kadar serbest hareket hakkı tanıyan anlaşma, İsrail tarafından hiçbir zaman uygulanmadı. İsrail yönetimi, anlaşmada belirtilen 20 mil sınırına uymadı ve siyasi gelişmelere bağlı olarak balıkçılık sahasını keyfi şekilde sürekli değiştirdi. Bu durumu Gazze üzerinde siyasi bir baskı aracı olarak kullanan İsrail, son yıllarda Gazzeli balıkçıların avlanmak için açılabileceği sınırı 3 mile kadar düşürdü. 

İsrail'in Gazzelilere yönelik bu uygulaması, uluslararası kamuoyu tarafından "kolektif cezalandırma" olarak nitelendirildi. İsrail yönetimi, ablukayı "güvenlik önlemi" olarak savunsa da Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası insan hakları örgütleri, bu uygulamanın sivil halkı topyekûn hedef aldığına dikkat çekti. 

İsrail ordusu, 7 Ekim 2023 sonrası Gazze'de balıkçılık faaliyetlerini tamamen durdurdu. Gazze limanında Temmuz 2023'te onlarca balıkçı teknesi görülürken, Haziran 2024'te limanda birkaç tekne uydu görüntülerine de yansıdı.

ÖLDÜRÜLEN FİLİSTİNLİ BALIKÇILAR

İnsan hakları örgütleri raporlarına ve basına yansıyan haberlere göre İsrail donanması balıkçılık sahasındaki kısıtlamaları uygulamak için şiddet içeren yöntemlere başvuruyor. Bu yöntemler arasında balıkçı teknelerine gerçek mermi ve tazyikli su ile ateş açılması, balıkçıların keyfi olarak gözaltına alınması ve tekneleri ile avlanma ekipmanlarına el konulması yer alıyor. İnsan hakları örgütleri tarafından belgelenen çok sayıda vakada, İsrail donanmasının taciz ve saldırılarının, balıkçıların İsrail tarafından belirlenen kısıtlı sınırlar içinde avlandığı durumlarda dahi gerçekleştiği rapor ediliyor. 

İsrail ordusu, 2007 sonrası Gazze Şeridi'nde avlanan teknelere gerçekleştirdiği saldırılarla, Filistinli balıkçıları öldürdü. Hayatını kaybeden Filistinli balıkçılardan bazıları şunlar:

Muhammed el-Attar (27 Ağustos 2009)

 27 Ağustos 2009'da Filistinli balıkçı Muhammed el-Attar, kuzey Gazze açıklarında İsrail donanmasının topçu ateşiyle öldürüldü. Cenazesi Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi'ne kaldırılan Attar, sonrasında ailesine teslim edildi. Bu saldırı, sivil bir balıkçı teknesine ağır mühimmat kullanılarak, angajman kuralları dışında gerçekleştirilen çarpıcı bir örnekti ve o tarihlerde dünya basınına yansıdı

Muhammed Bekir (24 Eylül 2010)

Gazze Şeridi'nin kuzey bölgesi açıklarında avlanan 20 yaşındaki balıkçı Muhammed Bekir, 24 Eylül 2010 tarihinde İsrail donanması tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. İsrail ordusu, Bekir'in teknesinin İsrail'e doğru ilerlediğini ve uyarı ateşlerine rağmen geri dönmeyi reddettiği için vurulduğunu savundu.  

Fehmi Ebu Riyaş (28 Eylül 2012)

28 Eylül 2012 tarihinde Gazze Şeridi'nin kuzeybatı sınırında yaşanan olayda, 22 yaşındaki Filistinli balıkçı Fehmi Ebu Riyaş, Gazze topraklarına sızan İsrail askerleri tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Kardeşine yardım etmeye çalışan 19 yaşındaki Yusuf Ebu Riyaş ise olayda yaralandı.

Görgü tanıklarının ifadelerine ve insan hakları raporlarına göre, bir İsrail piyade birliği Gazze sınırını karadan yaklaşık 20 metre ihlal ederek bir kum tepesinin arkasında pusuya yattı. Birlik, kıyıdan sadece birkaç metre uzakta ağlarını çekmekte olan silahsız bir grup balıkçıya ateş açtı.

Saldırı sırasında doğrudan hedef alınan Fehmi Ebu Riyaş, karın ve uyluk bölgesinden vurularak ağır yaralandı. Kardeşi Yusuf Ebu Riyaş, ona yardım etmeye çalıştığı esnada eline isabet eden şarapnel parçalarıyla yaralandı. Tanıklar, yaralı haldeki Fehmi Ebu Riyaş'ın ayağa kalkıp kaçmaya çalıştığı sırada bir İsrail askeri tarafından ikinci kez vurulduğunu belirtti.

Olayın ardından diğer balıkçılar tarafından bir ambulansa taşınan kardeşlerden Fehmi Ebu Riyaş, kaldırıldığı hastanede aynı günün akşamı hayatını kaybetti.

Tevfik Said Ebu Rayala (7 Mart 2015)

Gazzeli balıkçı Tevfik Said Ebu Rayala, 7 Mart 2015 tarihinde yasal avlanma sınırları içinde avlanırken İsrail donanması tarafından vurularak öldürüldü. Olayın görgü tanığı olan arkadaşının ifadesine göre, bir İsrail savaş gemisi önce teknelerinin motorunu vurarak onları denizde hareketsiz bıraktı, ardından da Ebu Rayala'yı midesinden vurdu.

Tanık, kanlar içindeki arkadaşı için yardım istediğinde İsrail askerlerinin bu talebi küfrederek reddettiğini ve olay yerinden ayrıldığını belirtti. Yaralı bir insana yardım etmeyi reddedip onu ölüme terk etmek, bu vakayı yasa dışı bir öldürmenin yanı sıra, uluslararası hukukun temel bir ilkesi olan "yaralılara yardım etme yükümlülüğünün" de açık bir ihlali haline getirmiştir.

Muhammed el-Hissi'nin kaybolması  (4 Ocak 2016)

Gazze Şeridi'nde balıkçılık yapan 33 yaşındaki Muhammed el-Hissi, 4 Ocak 2016'da fırtınalı bir havada teknesine İsrail donanma gemisinin çarpması sonucu denizde kayboldu. Cesedi bulunamayan el-Hissi'nin hayatını kaybettiği varsayılırken, ailesi olayın kasıtlı bir saldırı olduğunu savundu. 

İsrail ordusundan yapılan açıklamada olay, balıkçı teknesinin "belirlenen bölgeden sapması" üzerine yaşanan bir "çarpışma" olarak tanımlandı. Ordu, olayın kasıtlı olmadığı ve teknenin kuralları ihlal etmesi sonucu meydana geldiği tezini öne sürüyor.

Muhammed Baker (15 Mayıs 2017)

Filistinli balıkçı Muhammed Bakr, 15 Mayıs 2017'de Gazze açıklarında, İsrail'in belirlediği 6 deniz millik yasal avlanma sahası içinde faaliyet gösterirken İsrail donanması tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Görgü tanığı olan kuzenlerinin ifadelerine göre, balıkçılar İsrail askerlerinin "dur" emrine uymalarına ve herhangi bir tehdit oluşturmamalarına rağmen tekneleri hedef alındı ve 25 yaşındaki Bakr göğsünden vuruldu.

Olayın ardından soruşturma yürüten İsrailli insan hakları örgütü B'Tselem, tanık ifadelerine dayanarak balıkçıların hiçbir tehlike arz etmediğini ve emirlere uyduğunu tespit ederek öldürme eylemini "haksız ve yasa dışı" olarak niteledi. İsrail ordusu ise yaptığı açıklamada teknenin "dur ihtarına uymadığını" iddia etmiş, ancak bu iddia sahadaki tanıkların anlatımlarıyla doğrulanmamıştır.