Denizli'nin Sarayköy ilçesinde kurulması planlanan jeotermal tesisinin sondaj çalışması sırasında, 29 Nisan'da kaynaktaki sıcak suyun basıncıyla patlama meydana gelmiş, yaklaşık 850 metre derinlikte meydana gelen patlamanın etkisiyle kaynaktan fışkıran termal su metrelerce yükselmişti. Yaralananın olmadığı olayda kuyu çevresinde güvenlik önlemi alınmıştı.

Olayın ardından sosyal medyada farklı iddialar gündeme geldi.

ARKAPLAN VE İDDİALAR

29 Nisan'da yaşanan jeotermal patlamanın ardından X'te bazı kullanıcılar kuyudan sülfür gazı salgılandığı ve yetkililerin konu ile ilgili hiçbir önlem almadığını ileri sürdü. 

1 milyona yakın görüntülenme alan iddia farklı kullanıcılar tarafından da gündeme getirildi.

BULGULAR

Anadolu Ajansı Teyit Hattı söz konusu iddiayı uzman görüşü ve açık kaynaklardan elde ettiği bilgiler doğrultusunda inceledi. 

Anadolu Ajansı'nın okuyucularına 'Denizli'de patlama meydana gelen jeotermal kuyunun kapatılması çalışmaları sürüyor' başlıklı bir haber servis ettiği görüldü.

Olası kazaları engellemeye yönelik, bölgeden geçen Babadağ-Sarayköy yolunun, güvenlik amacıyla polis ve jandarma ekiplerince kapatıldığı bilgisinin de kamuoyu ile paylaşıldığı görüldü. Ayrıca, AFAD ekiplerinin bölgede yaptığı ölçümlemelerde yayılan gazın insan sağlığı ile ilgili bir tehdit oluşturmadığına yönelik bir rapor verdiği belirlendi.

AA Teyit Hattı, sosyal medyada gazın zehirli olduğu iddialarını geçmişte Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü ve Dokuz Eylül Üniversitesi bünyelerinde çeşitli pozisyonlarda görev almış olan Prof. Doktor Niyazi Aksoy'dan uzman görüşü aldı.

AA Teyit Hattı'na olayla ilgili görüşlerini aktaran Aksoy, Denizli'deki olayların kamuoyuna yanlış aktarıldığını belirterek, "Olay patlama değil fışkırma olarak isimlendirilmelidir." dedi.

Fışkırma sonucu yayılan gazla ilgili de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Niyazi Aksoy; "Kuyudan fışkıran gaz, sosyal medya ve bazı haber bültenlerinde söylenen hidrojensülfür değil, karbondioksittir. Karbondioksit, iddia edilenin aksine zehirli ve yanıcı bir gaz değildir. Gıda sektöründe çok kullanılan gazlı içeceklerin içinde (kolalar, sodalar), şoklanarak dondurulmuş tüm gıdalarda kullanılan bir gazdır. Çok geniş alanlarda kullanılır, yeryüzündeki yaşamın ana kaynaklarından biridir." dedi.

Ayrıca, olayın yaşamsal ciddiyeti ile ilgili görüşlerini de aktaran Aksoy yaptığı açıklamada, "Olay karbondioksit bakımından bir an önce kontrol altına alınması gereken, ama çok ciddi yaşamsal sorunlar yaratmayan bir konumdadır." diyerek sosyal medyadaki hayati endişelerin yersiz olduğunu belirtti.