Dünya

'Ukrayna kilisesinin bağımsızlaşması, dini olmaktan çok siyasi'

FSMVÜ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, "Ukrayna kilisesinin bağımsızlaşması, dini olmaktan çok siyasi bir manevradır" dedi.

11.01.2019 - Güncelleme : 11.01.2019
'Ukrayna kilisesinin bağımsızlaşması, dini olmaktan çok siyasi'

İSTANBUL - GÜLSÜM İNCEKAYA

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, Ukrayna kilisesinin bağımsızlaşmasının dini olmaktan çok siyasi bir manevra olduğunu belirterek, ''Özellikle Kırım'ın Rusya'ya ilhakından sonra bu konu Ukrayna için hayati bir mesele oldu. Kiliseleri ayırmakla Rusya'nın hegemonyasına son vermek istiyorlar. Artık Ortodoks aleminin bir Rusya-Ukrayna sorunu vardır.'' dedi.

Prof. Dr. Kurşun, Fener Rum Patriği Bartholomeos'un imzaladığı Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ne bağımsızlık kazandıran kararname ilgili tartışmaları, AA muhabirine değerlendirdi.

Eski Sovyetler Birliğinde bütün dinlerin ve mezheplerin ama özellikle çoğunluğun bağlı olduğu Ortodoks Kilisesinin etkisizleştirilmesinin, Doğu Bloku ülkelerindeki kiliselerin kendi kararlarını almalarına imkan vermediğini ifade eden Kurşun, Sovyetler'in çöküşü sonrası Rus Ortodoks Kilisesinin dini hayata aktif bir şekilde yön vermesinin, yeni tartışmaları da beraberinde getirdiğini söyledi.

Prof. Dr. Kurşun, ''Rus Ortodoks Kilisesinin eski tarihlerden beri Ruslaştırma politikaları gütmesi, kendini Rus hissetmeyenlerin üzerinde olumsuz tesir uyandırmıştır. Nitekim Ukrayna'nın Ruslar'dan bağımsız bir ulus oluşturma sürecini yönetirken, kendi bağımsız kiliselerine de ihtiyaç duydukları anlaşılmaktadır. Zira Sovyetler'in çöküşünden sonra, Rus Ortodoks Kilisesinin Rusya'dan ayrılan bölgelerdeki ayinlerde, Rusça'yı zorunlu tutması, halk arasında rahatsızlık yaratmıştır.'' dedi.

"Artık Ortodoks aleminin bir Rusya-Ukrayna sorunu vardır"

Rus Kilisesine bağlı grupların milli davaya hizmet edemeyecekleri endişesinin, Ukrayna kilisesinin bağımsızlaştırılmasında en önemli motivasyonlardan birisi olduğunu değerlendiren Kurşun, şu açıklamalarda bulundu:

"Başka bir ifade ile Ukrayna kilisesinin bağımsızlaşması, dini olmaktan çok siyasi bir manevradır. Doğal olarak Moskova ve Kiev arasında sürekli bir tartışma konusu olacağında kuşku yoktur. Meselenin Ukrayna seçimleri ile ilişkisi olmakla birlikte, bundan sonra Ukrayna'nın bağımsızlığını savunan her siyasetçinin de gündeminde olacaktır. Dolayısıyla Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko'nun konuyu gündeminde tutması, siyasi geleceği için önemli olduğu kadar, özellikle Kırım'ın Rusya'ya ilhakından sonra bu konu Ukrayna için hayati bir mesele oldu. Artık Ortodoks aleminin bir Rusya-Ukrayna sorunu vardır.''

"Kiliseleri ayırmakla Rusya'nın hegemonyasına son vermek istiyorlar"

Bağımsızlık kararının Rusya ile Ukrayna arasında krize neden olduğunu, bunun da iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılması anlamına geldiğini dile getiren Prof. Dr. Kurşun, şöyle devam etti:

''Esasında iki taraf arasında tarihten gelen büyük ortaklıklar ve birliktelikler var. Ancak Ukraynalıların, Eski Sovyetler Birliği altında yaşadıkları hatırlanırsa, bağımsızlık sürecinde Rusya ile yaşananlar doğal olarak iki ülkeyi karşı karşıya getirmiştir. Bir taraftan egemenliğin bölüşülmesi, Ukrayna'nın Eski Sovyet mirasından pay alma arayışları, diğer taraftan müşterek kültür mirasının paylaşılması, ciddi sorunlar oluşturmuştur.

Gerek kültürel yakınlık, gerek dillerin birbirine yakın olması ve özellikle eski Sovyet yaşamının getirdiği benzerlikler, Ukraynalıların milli bir devlet kurmalarına en büyük engel teşkil etmektedir. Bu yüzden kullanabilecekleri en önemli enstrüman kilisedir. Kiliseleri ayırmakla Rusya'nın hegemonyasına son vermek istiyorlar. Tabii olarak bu da hem Rusya'nın Ukrayna üzerindeki emellerini zayıflatacak hem de Rus Kilisesinin Slavlar üzerindeki ekümenik iddialarına darbe vuracaktır. Bu yüzden iki tarafın ilişkilerine etki edeceğine kuşku yoktur.''

''Rekabet, bütün Ortodokslara tesir edecektir"

Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, Fener Rum Patrikhanesi ile Moskova Patrikhanesi arasındaki ilişkileri kopma noktasına getiren gelişmelerin, tüm Ortodoks dünyasını etkileyeceğine dikkati çekti.

Rus Ortodoks Kilisesi ile Fener Rum Patrikhanesi arasında tarihi bir rekabet olduğu değerlendirmesinde bulunan Kurşun, şu görüşleri dile getirdi:

''19. yüzyılda Rusya'nın gelişmesine paralel olarak Rus Kilisesinin kendisini, Fener Rum Patrikhanesine bağlı diğer Ortodoksların da hamisi olarak görmesi, iki taraf arasında bir rekabeti doğurmuştur. Panslavizm'in öncülerinden ünlü Pogodin'in koyduğu Slavcılık prensiplerinde hep İstanbul'u ele geçirmek ve Ortodoks dünyasını buradan idare etmek vardı. Aslında Osmanlı dönemindeki Fener Rum Patrikhanesini yetersiz bulan Ruslar, burayı da Rusya Kilisesine bağlayarak, bütün dünya Ortodokslarının dini lideri olmayı hedefliyorlardı. Elbette bu niyetler, tarihte kalmıştır. Fakat tortuları bile halen iki kilise arasında rekabetin oluşmasına imkan vermektedir. Bu rekabet tabii olarak bütün Ortodokslara tesir edecektir.''

"Berat, Ukrayna Kilisesini, Fener Rum Patrikhanesine bağlamakta"

Fener Rum Patrikhanesinin Türkiye'de olmasından dolayı tüm bu çekişmelerin, Türkiye-Rusya, Türkiye-Ukrayna ilişkilerine negatif ve pozitif yansımalarının olacağını söyleyen Kurşun, şöyle konuştu:

''Türkiye'nin bu konunun dışında düşünülmesi imkansız. Her ne kadar Türkiye, kiliseler arasındaki meselelerde doğrudan taraf olmasa da, Fener Rum Patrikhanesinin bir törenle Ukrayna Kilisesine, Rusya Kilisesinden ayrılma beratını vermesi, oldukça ciddi bir meseledir. Bu gelişme Türkiye-Ukrayna arasında bir yakınlaşma sağlarken, Rusya'nın da Türkiye’ye baskı yapmasına sebep olacaktır. Türkiye'nin meseleye özerk yapısı olan Patrikhanenin bir sorunu olarak yaklaşacağından kuşku yoktur. İşte bu noktada başka bir tartışma ortaya çıkacaktır."

Kurşun, Fener Rum Patrikhanesinin bu davranışı onaylamasının aynı zamanda Patrikhanenin ekümenik iddialarını da tartışmaya açacağını ifade ederek, "Zaten törende, Bartholomeos'un kendileri ile ilişki içinde olan - aslında ruhani liderliğinde bulunan - 15 bağımsız kiliseden bahsetmesi, önemli ipuçları vermektedir. Aslında bir bakıma Patrikhanenin verdiği berat, Ukrayna Kilisesini Rusya'dan ayırırken, Fener Rum Patrikhanesine bağlamaktadır. Doğal olarak bu durum, Türkiye-Rusya ve Ukrayna ilişkililerini hem pozitif hem de negatif yönde etkileyecektir. Ancak hangisinin ağır basacağını şimdiden söylemek zordur.'' diye konuştu.

''Baskının olduğu varsayılabilir"

Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, Moskova'ya bağlı Ukrayna Ortodoks Kilisesi rahiplerinin, "Ukraynalı yetkililerin baskılarına ve provokasyonlarına maruz kaldıklarını" öne sürmelerine ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:

''Kısa bir süre önce bir gurup Ukraynalı akademisyen ve kilise yetkilisi, üniversitemizi ziyaret ederek, bu konudaki fikirlerini ve yaptıkları bazı araştırmalarını bizimle paylaştılar. Ukrayna'da Ortadokslardan başka, Protestan, Katolik, Budist, Yahudi ve sınırlı sayıda Müslüman olduğunu belirterek, Rusların sadece Ortodokslara değil, bunlara da baskı uyguladıklarını ifade ettiler. Tabii bunu, bugünleri hazırlamaya dönük bir propaganda olarak kabul etmek mümkündür. Ancak 3-4 asır himayesinde kaldıktan sonra ve ayrıca Ukrayna'da da Rus Kilisesinden ayrılmak istemeyenlerin varlığı dikkate alındığında, bir baskının olduğu varsayılabilir.''

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.