Dolar
32.34
Euro
35.15
Altın
2,159.92
ETH/USDT
3,378.10
BTC/USDT
65,184.00
BIST 100
8,718.11
Politika

Başbakan Yıldırım'dan F-35’lerin teslimine ilişkin açıklama

Başbakan Yıldırım, ABD Senatosu'nun F-35 kararına ilişkin, "Bu süreçler biraz daha devam edecek. Bunların F-35’lerin teslimini etkilemesi söz konusu değil." dedi.

19.06.2018 - Güncelleme : 19.06.2018
Başbakan Yıldırım'dan F-35’lerin teslimine ilişkin açıklama

İZMİR

Başbakan Binali Yıldırım, Star TV'de yayınlanan "Nazlı Çelik ile Seçim Özel" programına İzmir'den katılarak soruları yanıtladı, güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Münbiç'te, Amerika Birleşik Devletleri ile Dışişleri Bakanlığı düzeyinde yapılan mutabakatla gerçekleştirilen bir faaliyet olduğuna işaret eden Yıldırım, şöyle konuştu:

"Orada 90 günlük bir takvim var. Bu takvime göre adım adım hareket ediliyor. İki tarafın silahlı kuvvetleri koordinasyon halinde, bu etapları uyguluyoruz. İlk etap ortak devriye, ayrı ayrı devriye ama Münbiç girişinde aynı anda devriye görevi yapacaklar. Daha sonra Münbiç içerisindeki güvenlik sağlanınca oradaki terör unsurları bölgeden dışarıya çıkarılacak ve Münbiç'teki yerli halkın orada idareyi ele alması sağlanacak."

"Nihai bir karar değil"

ABD Senatosu'nda F35'ler ile ilgili alınan kararın hatırlatılması üzerine Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"O, Temsilciler Meclisi kongrede alınan bir karar nihai karar değil. Daha sonra bu iki karar birleştirilecek, tekrar görüşülecek, bir süreç gerektiren bir çalışma, bu tavsiye kararı. Ancak bizim bu karar belki biraz zaman alacak ama yaklaşımı çok doğru bulmuyoruz, fevkalade yanlış bir yaklaşım. Yıllarca NATO'da müttefikimiz olan Amerika Birleşik Devletleri ile savunmalarında stratejik ortaklığımız olan bir ülke. Türkiye'ye karşı savunma konularında Temsilciler Meclisinin böyle bir bakış içinde olması dostluğumuza zarar verecek bir girişim olarak görüyoruz. Bu Amerikan yönetimine gidecek, uygulayacak veya uygulamayacak, o ayrı bir konu. Şu anda o safha yapılmış değildir. Yani yönetim, kongreye bir rapor verecek, diyecek ki 'siz böyle bir karar aldınız ama bu uygun bir karardır veya değildir' şeklinde yönetimin de bir cevap verme hakkı var. Bu süreçler biraz daha devam edecek. Bunların F-35'lerin teslimini etkilemesi söz konusu değil."

Yıldırım, F-35'lerin tek başına ABD'nin ürünü olmadığını vurguladı.

"Rusya ile belirli konularda müşterek çalışmalarımız var"

Projeye, Türkiye dahil birçok ülkenin ortak olduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:

"Biz F35'in bazı parçalarını Türkiye'de TAİ'de, Aselsan'da üretiyoruz, gönderiyoruz. O yüzden de F35'lerin durdurulması konusu vahim bir yanlış olur, böyle bir şeye teşebbüs edeceklerini şu aşamada düşünmüyoruz. Zaten ilk 2 uçağın teslimi 21 Haziran'da yapılacak. Pilotların 2020'ye kadar eğitimleri olacak. Kongrede ortaya atılan bu iddiaların arka planına iyi bakmak lazım, nereden geliyor, neden kaynaklanıyor. FETÖ ile ilgili, Rahip Brunson ile ilgili aramızda ABD ile bir süredir devam eden bir gerginlik var. Halk Bankası davası var. Biz ABD ile sorunların görüşmeler yoluyla çözülmesini tercih ederiz. Ama bizim tercihimiz yetmez aynı dostane yaklaşımı ABD'den de görmemiz lazım. Yani bizim S400'ü niye aldığımızı sorgularken, ABD'nin de Türkiye Suriye'de, Irak'ta teröre karşı savunmasız kalırken niye biz yardımcı olmadık sorusunu da kendisine sorması lazım. Yani PYD-YPG'ye her türlü silahı vereceksin, yıllardan beri dostum diye nitelendirdiğin Türkiye'ye gelince zorluk çıkaracaksın, ambargo koyacaksın, ondan sonra da Türkiye'ye diyeceksin ki 'NATO'nun güney sınırlarını koru', neyle koruyacağım ben? Türkiye alternatifsiz değil, silahlarımızı da yerli mühimmatımızı da geliştiriyoruz. Yetmedi kiminle iş birliği yapacağımıza da kendimiz karar vereceğiz. Rusya ile belirli konularda müşterek çalışmalarımız var."

24 Haziran seçimlerinde yaklaşık 30 bin Suriyeli'nin oy kullanabileceğini hatırlatan Yıldırım, misafirlerin, Türkiye'de sonsuza kadar kalmayacağını, güvenlik sorunu kalmadığı zaman bu kişilerin memleketlerine gideceklerini söyledi.

Türkiye'de bulunan Suriyelilerin ülkenin kurallarına uymak zorunda olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Türkiye'nin kanunlarına aykırı davranış içinde bulunanlar, ticarette haksız rekabet yapanlar, toplumsal huzuru ve barışı bozanlar, yani sıkıntı çıkaranlar da kusura bakmasın onları da kapının önüne koyup, sınır dışı etmeyi her zaman yaparız. Herkes hukuk devleti kurallarına göre burada misafirimiz olduğunu da bilerek ona göre yaşayacak." şeklinde konuştu.

"Yönetim şeklini değiştirmiş oluyoruz"

Yıldırım, başbakanlık yaptığı dönemi "kısa ama ama cumhuriyet tarihinde akılda en çok kalacak 2 yıl" olarak tanımlayarak, "15 Temmuz darbe girişimi, Fırat Kalkanı, ondan sonra terörle taarruz esaslı bir mücadele, anayasa değişikliği, anayasa değişikliğinin kabul edilmesi, 16 Nisan halk oylaması, Türkiye'nin 2017'de krize gireceği ve ekonomisinin çok kötüye gideceği senaryoları, reyting kuruluşlarının olumsuz açıklamaları, 2017'de dünyanın en fazla büyümesini sağlanması. Seçimlere gidiyoruz ve böylece 16 Nisan 2017'de milletimizin verdiği kararı 24 Haziran'da hayata geçiriyoruz ve Türkiye'nin 94 yıllık yönetim şeklini değiştirmiş oluyoruz." diye konuştu.

Yeni görev sorusu

Seçimlerin ardından yeni görevinin ne olabileceği sorusuna Yıldırım, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk turda seçilmesi dışında aklımızın ucundan hiçbir şey geçmez." yanıtını verdi. 

"Ben şahsımla ilgili hiçbir konuyu bugüne kadar konuşmadım, bundan sonra da konuşmam. En önemli görevim 24 Haziran seçimlerinden partimizin en iyi sonuçları alması." ifadelerini kullanan Yıldırım, 36 ilde miting yaptığını hatırlattı. 

Başkan Yardımcısı olup olmayacağı yönündeki soruyu Yıldırım, "Bütün bunların hiçbiri gündemimizde yok. Konuşulmuş konular değil, bütün arkadaşlarımızı, bakanlarımızın, milletvekillerimizin, milletvekili adaylarımızın, belediye başkanlarımızın aklı fikri 24 Haziran seçimlerini sağ salim, güvenlik içinde başarılı şekilde yapılması." şeklinde yanıtladı. 

"Çiller'e milletimiz adına teşekkür ederiz"

Eski başbakanlardan Tansu Çiller'in İstanbul mitingine katılmasının ardından "bakan olup olmayacağı" yönündeki iddialara ilişkin soru üzerine Yıldırım, şunları söyledi:

"Hiçbir kimseyle hiçbir pozisyon için konuşma, görüşme olmadığını ben biliyorum. İster partideki arkadaşlarımız ister dışarıdakiler olsun. Tansu Çiller'in gelmesinin arka planı Türkiye Cumhuriyeti'nde mevcut sistem içinde 28 Şubat ile muhatap olmuş ve millet iradesi elinden zorla alınmış, istifaya zorlanmış bir başbakan, bu haksızlığı yaşamış bir başbakanın feryadıdır o. Vesayet döneminin ortadan kalkması için verilen mücadelede 'Ben de varım' diye gelmiştir. Kendisine milletimiz adına teşekkür ederiz."

Erken seçim iddialarına yanıt

"Cumhurbaşkanı seçilecek ancak AK Parti parlamentoda yeterli çoğunluğu sağlayamayacak" şeklinde bir senaryo bulunduğunun ifade edilmesi üzerine Yıldırım, "Rüya mı görmüşler, istihareye mi yatmışlar" dedi.

Yıldırım, MHP ile Cumhur İttifakı'nı kurduklarını anlatarak, "Cumhurbaşkanında ortak adayımız, hepimiz oraya vereceğiz. Ama MHP'nin seçmenleri kendi adaylarına verecek, AK Parti'nin adayları kendi adaylarına verecek. Böylece güçlü cumhurbaşkanı, güçlü Meclis..." diye konuştu.

24 Haziran sonrası erken seçim kararı iddialarının sorulması üzerine Yıldırım, "Hayır, öyle bir şeye gerek yok. Milleti sürekli seçimle meşgul edemeyiz. (Sistemde) Hiçbir tıkanma olmaz, öyle bir şey olmayacağını bir kere söyleyeyim, bizim milletimiz öyle bir çelişkiye izin vermez, ayarını güzelce yapar ve ona göre karar verir." değerlendirmesinde bulundu. 

"Yenikapı ruhunu zedeleyecek bir sıkıntı olmadı"

Başbakan Yıldırım, Devlet Bahçeli'nin Kayseri'de yaptığı konuşmada AK Partili bazı milletvekillerine ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Zaman zaman sahada böyle şeyler duyuyoruz. Sadece AK Parti tarafında değil MHP tarafında da bu var. Yerelde kıskançlık, rekabet, çekişme olabilir. Bunları büyütmenin anlamı yok. Önemli olan bizim ne dediğimiz, Cumhurbaşkanımızın ne dediği, Sayın Bahçeli'nin ne dediği. Biz bunlara itibar ederiz. Aramızda muhabbeti, ittifak ruhunu, Yenikapı ruhunu zedeleyecek bir sıkıntı olmadı, bugünden sonra da olmaz." şeklinde konuştu. 

"Herkes kendi statüsünde çalışmaya devam edecek"

Yıldırım, 657 sayılı Kanun'a tabi memurların sözleşmeli olacağı iddialarına ise şu yanıtı verdi:

"Öyle bir şey yok. Anayasada zaten bunun tanımı yapılmış. 657’nin kapsamı belli, nasıl çalışacakları belli. Memurlarla ilgili herhangi bir şey söz konusu değil. Zaman zaman böyle yalan dolan laflar ortaya atılıyor, kafa karıştırılmaya çalışılıyor. Oy avcılığının ötesinde bir şey değil. Herkes kendi statüsü neyse o statüyle çalışmaya devam edecek."

Muhabir: Ali Korkmaz-Efsun Yılmaz-Halil Şahin

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
F35
Bu haberi paylaşın