Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Yılmaz, maden potansiyeli için sürdürülebilir üretimi işaret etti

- TMD Başkanı Yılmaz, Türkiye'nin jeolojisinin madencilikte güçlü rekabet avantajı sağladığını, bu potansiyelin gerçeğe dönüştürülebilmesi için sorumlu, şeffaf ve sürdürülebilir üretim anlayışının esas alınması gerektiğini bildirdi.

Ankara

Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Mehmet Yılmaz, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü kapsamında düzenlenen TMD Sorumlu Madencilik Zirvesi 2025'te yaptığı konuşmada, insanı riske atmayan, doğayı gözeten, topluma saygılı ve katma değer yaratan üretim yaklaşımını standart haline getirme hedefiyle bu yılın temasını "Sorumlu Madencilik" olarak belirlediklerini söyledi.

Dönüşen küresel düzende geçmişte petrol üzerinden yürüyen güç mücadelelerinin bugün madenlere kaydığına işaret eden Yılmaz, "Bugün kritik mineralleri yöneten, geleceğin teknolojisini de yönetiyor. Bu tablo bize şu soruyu soruyor: 'Türkiye bu oyunda seyirci mi olacak, yoksa oyunu kuran ülkelerden biri mi olacak?' Ülkemizin jeolojisi bize büyük bir rekabet avantajı sunuyor ama bu potansiyeli gerçeğe dönüştürebilmek için sorumlu, şeffaf ve sürdürülebilir bir üretim anlayışıyla ilerlemeliyiz." dedi.

Yılmaz, bu kapsamda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın yürüttüğü kritik mineraller stratejisinin sektöre önemli bir vizyon kazandırdığını belirterek, bu çalışmaları TMD olarak memnuniyetle karşıladıklarını sözlerine ekledi.

- Hedef, sanayiyi yerli kaynaklarla güçlendirmek

Türkiye'nin yer altı kaynak potansiyelinin büyük olmasına rağmen henüz tam olarak ekonomiye kazandırılamadığına dikkati çeken Yılmaz, sektörde yapılan tek bir hatalı uygulamanın yüzlerce doğru örneğin üzerini örtebildiğini söyledi.

Yılmaz, ülkenin kendi kaynaklarını kullanmayıp başka ülkelerin yer altı zenginliklerine bağımlı kalmasının Türk halkına büyük bir haksızlık olacağının altını çizdi.

Madenciliğin ekonomik katkısının ötesinde topluma dokunan bir yönü olduğuna da değinen Yılmaz, madencilerin doğal afetlerde arama-kurtarma faaliyetlerinde aktif rol aldığını, TMD olarak yıllardır düzenlenen Maden Kurtarma Yarışmaları ile bu ekiplerin eğitimine destek verdiklerini ifade etti.

Yılmaz ayrıca, orman mevzuatında yapılan iyileştirmelerin yatırım ortamına önemli katkı sağladığını ve sektöre verilen desteklerin moral açısından değerli olduğunu belirterek, sektörün daha iyi bir konuma gelmesi için atılması gereken adımlar olduğunu da vurguladı.

- "Sorumlu Madencilik" yaklaşımı sektör standardı haline gelmeli

Özellikle orman mevzuatında yapılan iyileştirmelerin sektörün yatırım ortamını anlamlı ölçüde güçlendirdiğine dikkati çeken Yılmaz, bu süreçte madencilik sektörüne verilen desteklerin önemli bir moral ve motivasyon kaynağı olduğunu belirtti.

Yılmaz, yine de sektörün daha iyi konuma gelmesi için yapılacak çok iş olduğuna işaret ederek, "Arama ruhsatlarının sayısı yıllar itibarıyla azalıyor. El birliğiyle bir arama seferberliği başlatmamız, bunun için de ivedilikle risk sermayesini sektörümüze çekmemiz gerekiyor. Çünkü bugün arayıp bulamazsak, yarın çok geç kalırız. Aynı zamanda kamuoyunun güvenini yeniden güçlendirmek zorundayız. Bunun tek yolu da en iyisini yapmak ve kamuoyuna doğruyu anlatmaktan geçiyor." ifadelerini kullandı.

Sorumlu Madencilik İnisiyatifinin bu sebeple hayata geçirildiğini vurgulayan Yılmaz, bu kapsamda dünya çapında en iyi uygulamaların incelendiği ve eylül ayında Kanada Madenciler Derneği ile işbirliği protokolü imzalandığı bilgisini paylaştı.

Yılmaz, her yıl bir adım daha ileri giderek "önce insan ve çevre" yaklaşımını sektörün kurumsal kimliği haline getirmeyi hedeflediklerinin altını çizerek, kadın istihdamının güçlendirilmesini ve genç kadın mühendislerin önündeki engellerin kaldırılmasını da stratejik öncelik olarak gördüklerini de sözlerine ekledi.