Sağlık ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıklarının 2026 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulu'nda

- MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi Yönter: - "Enerji yoksa üretim durur, üretim durursa refah azalır, kalkınma sekteye uğrar. Bu nedenle, enerji, çağımızın en kritik milli güç unsurlarından biri haline gelmiştir"

TBMM

TBMM Genel Kurulu'nda, Sağlık ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıklarının 2026 yılı bütçeleri üzerinde MHP'li milletvekilleri söz aldı.

MHP Çankırı Milletvekili Pelin Yılık, sağlık hizmetlerine yapılan yatırımlarla hizmet kalitesinin ve halk sağlığının korunmasında önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirtti.

Türkiye'deki yaşam süresinin yaklaşık 77 yıl olduğuna işaret eden Yılık, "Yapılan sağlık harcamalarının yaşam süresine artı değer kattığı görülmektedir." dedi.

Yılık, yaşlılara yönelik koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin güçlendirildiğini, yaşlı sağlığı, geriatri ve palyatif bakım hizmeti veren merkezlerin sayısının arttırıldığını vurguladı.

MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, Türkiye'nin son yıllarda sağlık sisteminin yönünü kökten değiştiren önemli bir tercihte bulunduğunu, tedavi odaklı bir modelden koruyucu ve izlem merkezli bir yapıya geçildiğini söyledi.

Ülkede yaklaşık 1 milyon 470 bin sağlık çalışanının görev yaptığını, bunun yaklaşık 15 bininin uzman hekim olduğunu aktaran Ersoy, "Bu sayı önemli bir kapasite ifade etse de hekim ve hemşire yoğunluğunun OECD ve Avrupa Birliği ortalamalarının altında olduğu açıktır. Dolayısıyla insan gücünü güçlendirmesi, bölgesel dengesizliklerin gidermesi ve nitelikli istihdamın arttırılması stratejik bir konudur." ifadelerini kullandı.

Ersoy, nitelikli yatak oranının yüzde 83'ün üzerine çıkmasının önemli bir başarı olduğunu ancak bu konuda bölgesel dağılımdaki süregelen eşitsizliklerin yapısal bir sorun olarak durduğunu belirtti.

MHP Bursa Milletvekili Fevzi Zırhlıoğlu, sağlığın, devletin temel sorumluluk alanlarından biri, vatandaşların huzuru, güvenliği ve sosyal refahı için de vazgeçilmez bir unsuru olduğunu söyledi.

Sağlık çalışanlarının salgın döneminde olduğu gibi her kritik anda fedakarca hizmet verdiğine dikkati çeken Zırhlıoğlu, "Sağlık personelimizin mali ve sosyal sorunlarının çözülmesi, hem çalışma verimini hem de sağlıkta kaliteyi yükseltecektir." dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi Yönter, siyasetin, ekonominin ve güvenlik mimarisinin merkezinde enerji kavramının yer aldığını, enerjinin yalnızca fabrikaların çarklarını döndüren, evleri aydınlatan bir araç olmadığını, ülkelerin kaderini tayin eden, küresel dengeleri etkileyen, uluslararası alanda işçilerin rotasını çizen en stratejik unsur olduğunu kaydetti.

Ekonomik büyümenin, üretimin ve ihracatın temelinde enerjinin olduğuna işaret eden Yönter, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Enerji yoksa üretim durur, üretim durursa refah azalır, kalkınma sekteye uğrar. Bu nedenle, enerji, çağımızın en kritik milli güç unsurlarından biri haline gelmiştir ancak unutulmamalıdır ki hiçbir ülke enerjide tamamen kendi içine kapanık değildir, her ülke az ya da çok dış bağımlılığa maruzdur. Bu bağımlılık yalnızca ithalat rakamlarıyla da sınırlı değildir, küresel fiyat dalgalanmalarından yeni teknolojilere, emisyon politikalarından jeopolitik krizlere kadar birçok faktör ülkeleri birbirine bağlamaktadır. İşte tam da bu nedenle enerji uluslararası siyasetin merkezinde yer almaktadır. Devletler enerji yollarını korumak için ittifaklar kurmakta, enerji kaynaklarına erişim için rekabet etmekte, zaman zaman gerilimlerin ve çatışmaların içine sürüklenmektedir."

Tam bağımsızlığın temel unsurlarından birinin enerji olduğuna dikkati çeken Yönter, bu nedenle devletlerin geleceklerini güvence altına almak, enerji bağımsızlıklarını pekiştirmek ve halklarının refahını dışa bağımlılığa bırakmamak için tüm imkanlarını seferber ettiğini vurguladı.

MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, hükümetin enerji alanında attığı adımlara dikkati çekerek 4 olan arama ve sondaj gemisi sayısının 6'ya çıkartıldığını, Türkiye'nin dünyanın en büyük 4. enerji filosuna sahip ülke konumuna geldiğini kaydetti.

Maden sektörüne ilişkin bazı rakamlar paylaşan Osmanağaoğlu, şunları kaydetti:

"2024 maden ihracatının 6 milyar dolar, kömür ithalatının ise 5,6 milyar dolar seviyesinde olmasının yanı sıra, 22 milyar ton kömür rezervimizin olduğu da göz önünde bulunduğunda, madencilik sektörünün desteklenmesi, dışa bağımlılığımızın ve cari açığımızın kapatılması açısından önem arz etmektedir. Tüm bunların yanında, madenlerimizi sadece madde olarak değil, yüksek katma değerli uç ürünlere dönüştürülmesi için atılan adımları da önemli görüyoruz."

Osmanağaoğlu, Eskişehir'de bulunan 700 milyon tona yakın nadir toprak elementinin de önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.