Dolar
32.37
Euro
34.98
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,577.90
BTC/USDT
70,815.00
BIST 100
9,079.97
Dünya, Cemal Kaşıkçı

Kaşıkçı'nın 'gönüllü sürgününde' Twitter'daki son 1 yılı

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, ortadan kaybolmadan önceki yaklaşık 1 yıllık "gönüllü sürgün" döneminde, Twitter paylaşımlarında ülkesinin iç ve dış politikasına odaklandı.

Zeynep Hilal Karyağdı  | 19.10.2018 - Güncelleme : 19.10.2018
Kaşıkçı'nın 'gönüllü sürgününde' Twitter'daki son 1 yılı

Istanbul

İSTANBUL - TESNİM EN-NAHİLİ

Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, yaklaşık 1 yıldır "gönüllü sürgün" hayatı yaşıyordu. Kaşıkçı, bu süre zarfında Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda ülkesinin iç ve dış politikasına odaklandı.

Suudi Arabistan'dan Eylül 2017'de kendi isteğiyle ayrılarak ABD'ye giden ve Washington Post gazetesinde köşe yazarlığına başlayan Kaşıkçı, bu arada sosyal medya hesabından da ülkesi hakkında yorum yapmaya devam etti.

Twitter'da yaklaşık 2 milyon takipçisi bulunan ve kişisel bilgiler bölümüne "Sözünü söyle ve yürü" yazan Kaşıkçı, zaman zaman Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın açılımlarını destekleyen paylaşımlar yaparken, bazı konularda Riyad yönetimini eleştirmekten de kaçınmadı.

"Twitter'ına bakan herkes neden susturulmak istendiğini görür"

İngiliz gazeteci David Hirst, Kaşıkçı'nın sosyal medyadaki yorumlarından söz ettiği bir makalesinde, Suudi gazetecinin Twitter açıklamalarında demokrasi ve özgürlük gibi temel değerlerle meşgul olduğunu belirtti.

Hirst, "Twitter yorumlarına bakan herkes neden susturulmak istendiğini açıkça görür." değerlendirmesinde bulundu.

Birleşik Arap Emirlikleri'nden akademisyen Abdulhalig Abdullah ise son makalesinde, Kaşıkçı'nın 3 ay önce kendisine, Suudi Arabistanlı bir bakanın arayarak yazdıklarından ötürü ona teşekkür ettiğini söylediğini aktardı.

Abdullah, Suudi bakanın Kaşıkçı'nın ülkede radikalizmle mücadele ve reform alanlarında atılan olumlu adımlardan iyi bahsetmesini övdüğünü yazdı.

Suudi gazetecinin ABD'deki özgürlüğe dayanarak Riyad yönetiminin bazı kırmızı çizgilerini aştığını kaydeden Abdullah, bunlara rağmen Kaşıkçı'nın muhalif olarak anılmaktan hoşlanmadığını, kendisini "ülke politikasını ve bazı devlet adamlarını eleştiren bir vatan evladı" olarak gördüğünü ifade etti.

Kaşıkçı'nın paylaşımlarında 6 başlık öne çıktı

Kaşıkçı, ülkesinden uzakta geçirdiği yaklaşık 1 yılda Twitter hesabını, görüşlerini açıkça yansıttığı bir platforma dönüştürdü. Buradaki yorumlarında zaman zaman ülkesindeki yönetimi eleştiren Kaşıkçı, bazen de övmekten geri durmadı.

Twitter paylaşımlarında ağırlıklı olarak bölgesel 6 konuya odaklanan Kaşıkçı, daha çok ülkesindeki açılımlar ile hak ve özgürlükler olgusunu ele aldı.

Suudi Arabistan'ın Yemen'deki iç savaş ve Körfez krizindeki tutumuna da eğilen Kaşıkçı ayrıca İran'ın bölgedeki durumu ve Filistin meselesini masaya yatırdı.

Özgürlük

Veliaht Prens Bin Selman'ın Suudi Arabistan'ın önde gelen isimlerine yönelik gözaltı operasyonunun ardından kendi isteğiyle ülkesinden ayrılan Kaşıkçı, gözaltı kampanyalarına tepki gösterdi.

Suudi gazeteci, "Bu gözaltılar, insanı mutluluktan, bayramdan, hatta umuttan alıkoyuyor. Vatanını seven her vatandaş, yöneticilerinin yanındadır. Ancak bağımsız görüşleri olabilir. Milletler bu şekilde kalkınır ve yolunu güçlendirir." ifadelerini kullandı.

Kaşıkçı ayrıca, "Prensin özgürlüğünü satın almak için 1 milyar dolar ödemesi gerekiyorsa, özgürlüğümüz karşılığında bizim ne kadar ödememiz gerek?" sorusunu yöneltti.

Açılımlar

Suudi Arabistan'ın "ABD Başkanı Donald Trump ve radikallerin" himayesinde bulunmasına ve ülkede gerçekleşen gözaltı kampanyasına karşı olduğunu belirten Kaşıkçı, Veliaht Prens Bin Selman'ın ekonomiyi çeşitlendirme ve daha fazla özgürlük için attığı adımlar ve açılımlara ise destek verdi.

Kaşıkçı, "Önceden tek bir yol izliyorduk. Devletin, müftüye muhalif görüşlere izin vermeyen tutumu netti. Halbuki bu fıkhi anlaşmazlıklar tüm İslam ülkelerinde mevcut. Ancak dünya ülkeleri vatandaşlarına tek bir görüşü dayatmıyor. Ancak artık Veliaht Prens'in açılımlarıyla bundan aşamalı olarak kurtuluyoruz." ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan'da kadınların araba kullanmasına izin verilmesini memnuniyetle karşılayan Kaşıkçı, daha fazla açılım ve özgürlük yapılması çağrısında bulundu.

Kaşıkçı özellikle eğitim sisteminin radikallerin hegemonyasından kurtarılması ve basın alanında da açılımlar yapılması gerektiğini savundu.

Yemen'deki savaş

Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun Yemen'deki savaş konusundaki tutumunu eleştiren Kaşıkçı, Twitter'dan, "Suudi Veliaht Prens'in, ülkesinin onurunu koruması ve Yemen'deki vahşi savaşı sona erdirmesi gerek." çağrısında bulundu.

Yemen için Lübnan'daki yapıyı örnek gösteren Kaşıkçı, ülkede Husilerin de yer aldığı "çoklu yönetim sistemi" önerisini gündeme getirirken bunun harika bir çözüm olmadığını ancak savaştan daha iyi bir seçenek olduğunu belirtti.

Körfez krizi

Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krize de odaklanan Kaşıkçı, bir an önce krizin çözülmesi gerektiğini ifade ederek Körfez'de birlik çağrıları yaptı.

Kaşıkçı, "ABD Dışişleri Bakanlığından çıkan (Katar'ın terörle mücadele ettiği yönündeki) raporu göz önüne alıp, anlaşmazlık sayfasını kapatmaya ne dersiniz?" ifadelerini kullandı.

Arap ülkeleri arasındaki anlaşmazlıkları eleştiren Kaşıkçı, bir paylaşımında da "Arap birliği fikrinin gerçekleşmesinde ilk adım Suudi Arabistan'da birliğin sağlanması." ifadelerine yer verdi.

Kaşıkçı, "Babalarınızın birlik yolundaki hayallerini, bölgesel iç ayrılıkçı konuşmalarla yıkmayın." diyerek birlik çağrısını yineledi.

İran

İran'ın bölgedeki tutumu konusunda ülkesiyle aynı dili konuşan Kaşıkçı, politikalarına tepki gösterdiği Tahran'ın bölge güvenliği için stratejik bir tehdit olduğunu, bunun için ABD'nin ve bölge ülkelerinin cevap vermesi gerektiğini belirtti.

Kaşıkçı, "İran'ı dünyamızdan çıkarma planı, Suriye'deki devrime, Yemen'de çoklu yönetim sistemine, halkların özgürlüğüne destektir. Bölge halkları 2011'de Arap Baharı'na neden olan zorbalığa tahammül edemediği kadar İran rejimine, zorbalığına ve geri kalmışlığına tahammül edemiyor." ifadelerini kullandı.

Filistin davası

Cemal Kaşıkçı'nın Twitter paylaşımlarında Filistin de her zaman başlıca konular arasında yer aldı.

Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girip ortadan kaybolmadan bir gün önce 1 Ekim'deki paylaşımlarında yine Filistin vardı.

Konferans için bulunduğu İngiltere'nin başkenti Londra'da dünyanın farklı yerlerinden Filistin davasının haklılığına inanan aktivistler ve araştırmacılarla tanıştığını belirten Kaşıkçı, "Londra'dan ayrılıyorum aklımda Filistin." diye yazdı.

"İsrail lobisi güçlü olmasına rağmen Filistin'in sesi hâlâ yüksek." ifadelerini kullanan Kaşıkçı, Filistin'in tüm vatandaşların vicdanında yer aldığına dikkati çekti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın