Kanada'da uluslararası hukuk uzmanı Dr. Anderson'a göre, Netanyahu'nun sonu "parmaklıkların ardı" olabilir
Dr. Anderson "(UCM) Bu karar, İsrail'deki rejimi daha da izole ediyor ve adları savaş suçlusu olarak lekeleniyor. Netanyahu artık uluslararası seyahat kısıtlamalarıyla karşı karşıya ve faaliyet gösterdiği siyasi alan, önemli ölçüde daraldı." daraldı.
Ankara
Kanada'nın Manitoba Üniversitesinden uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku uzmanı Dr. Kjell Anderson, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki tutuklama kararının "önemli bir adım" olduğunu belirterek yıllar sürecek süreçlerin ardından Netanyahu'nun hapse girme ihtimalinin bulunduğunu söyledi.
— Bu davadaki büyük zorluk, Netanyahu ya da Gallant'ı tutuklayacak kişinin ABD'nin muazzam baskısı altında kalacak olması
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) December 4, 2024
— Tutuklama emri kararını Ukrayna ve Vladimir Putin davasında da gördük
— Kararı uygulamak konusunda Vladimir Putin’de olduğu gibi hevesli değiller
—… pic.twitter.com/jWTktHnic7
AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Dr. Anderson, kararın çıkmasına dek geçen 6 aylık sürede UCM'in İsrailli yetkililerin müdahale ve sindirme politikaları dahil, yoğun siyasi baskılara maruz kaldığına işaret ederek bu kararın "UCM için önemli bir adım olduğunu" dile getirdi.
Kararın "hiçbir bireyin hukukun üstünde olmadığı" gerçeğini gözler önüne serdiğini belirten Anderson, "Bana göre mahkeme, devlet başkanı olmanızın ya da güçlü siyasi arkadaşlara sahip olmanızın bir önemi olmadığını; işlediğiniz suçlardan sorumlu tutulabileceğinizi söyleyerek önemli bir adım attı." ifadelerini kullandı.
Bu süreçte UCM'ye yönelik baskıların hukuki olmaktan ziyade siyasi olduğuna dikkati çeken Anderson, "UCM'nin harekete geçmemesi için mahkeme üstünde çok fazla baskı vardı." dedi.
Kjell Anderson, "UCM genellikle ABD'nin müttefiki olan kişilere karşı suçlama yöneltmeme eğilimdedir. Bu, zor bir durum ve mahkemenin bu konuda çok fazla muhalefetle karşılaşması kaçınılmazdı ancak yine de mahkeme devam etti ve bu tutuklama kararlarını çıkardı. Bu da bence mahkemenin bağımsız olduğunu ve siyasi muhalefete rağmen bu zor kararları almaya istekli olduğunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
"İsrail'deki rejimi daha da izole ediyor"
UCM'nin üye devletlerin topraklarında veya vatandaşları tarafından işlenen suçları kapsayan yargı yetkisinin UCM'yi kuran Roma Statüsü'nü imzalayan Filistin'i de kapsadığını hatırlatan Anderson, İsrail'in Roma Statüsü'ne üye olmamasına dayanarak yaptığı itirazın kabul edilme ihtimalinin düşük olduğunu kaydetti.
"Mahkemenin yargı yetkisi, tıpkı Rusya'nın da dahil olduğu Ukrayna davasında olduğu gibi suçların nerede işlendiğine bağlıdır." diyen Anderson, iddia edilen suçların on binlerce ölüme yol açması sebebiyle "ciddi ihlal eşiğini" karşıladığını belirtti.
Kjell Anderson, İsrail'in Netanyahu ve Gallant'ı hedef alan soruşturma veya kovuşturma yürütmediğine işaret ederek bu durumun UCM'nin müdahale yetkisini sağlamlaştırdığını dile getirdi.
Tutuklama emrinin İsrail hükümetini küresel sahnede daha da yalnızlaştıran önemli siyasi sonuçlar doğurduğunu kaydeden Anderson, "Bu karar, İsrail'deki rejimi daha da izole ediyor ve adları savaş suçlusu olarak lekeleniyor. Netanyahu artık uluslararası seyahat kısıtlamalarıyla karşı karşıya ve faaliyet gösterdiği siyasi alan önemli ölçüde daraldı." ifadelerini kullandı.
"(Avrupa) Kararı uygulamakta Putin'de olduğu kadar hevesli değiller"
Roma Statüsü’ne taraf olan tüm ülkelerin UCM ile iş birliği yapma ve tutuklama emri çıkarılan kişilere yönelik harekete geçme yükümlülüğü olduğunun altını çizen Anderson, "Eğer Netanyahu ya da Gallant, (Roma Statüsü’ne taraf) bu ülkelerden herhangi birine seyahat ederlerse, onları tutuklamak için yasal bir yükümlülük altındadırlar ve eğer onları tutuklamazlarsa Roma Statüsünü ihlal etmiş olurlar. Bu da diğer taraf devletlerin tutuklama emirlerini yerine getirmeyene karşı harekete geçme seçeneklerine sahip olduğu anlamına gelir." dedi.
Anderson öte yandan, Avrupa ülkelerinin Netanyahu ve Gallant ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yönelik çıkarılan tutuklama kararlarına yönelik tutumlarının farklı olduğuna işaret ederek "Kararı uygulamakta Putin’de olduğu kadar hevesli değiller. Burada kesinlikle çok açık bir ikiyüzlülük var." diye konuştu.
ABD baskısının da kararın uygulanmasını zorlaştırabileceğine işaret eden Anderson, "Bu davadaki en büyük zorluk, Netanyahu ya da Gallant'ı tutuklayacak kişinin ABD'nin muazzam baskısı altında kalacak olması." değerlendirmesinde bulundu.
Anderson, yakın gelecekte olmasa bile yıllar sürecek süreçler ve değişebilecek siyasi konjonktürün etkisiyle Netanyahu'nun iddia edilen suçlar sebebiyle hapse girmesinin "mümkün olduğunu" söyleyerek "İşler değişir ve iktidardan düşüp gözden düştüğünüzde çok daha savunmasız hale gelirsiniz yani genelde olan, budur. Dolayısıyla Netanyahu'ya da aynı şey olursa şaşırmam." ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.