Bakan Albares, İspanya Dışişleri Bakanlığının Madrid'deki merkez binasında AA muhabirinin Gazze ve Ukrayna'daki gelişmeler hakkındaki sorularını yanıtladı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
İsrail'in Gazze'deki soykırımının önlenmesi için AB'nin somut adımlar atması hususunda İspanya'nın öncü olmaya devam edeceğini vurgulayan Albares, "Maalesef şimdiye kadar gördük ki ahlaki tavır ve açıklamalar, Filistin'de sivil halkın yıkımı ve acı çekmesi dışında hiçbir askeri hedefi olmayan bu İsrail saldırısını durduramayacak. Avrupa Birliği'nin harekete geçme zamanı geldi." dedi.
Gazze'de olanlara karşı AB'nin şu ana kadar sessiz kalmasını eleştiren Albares, şu değerlendirmede bulundu:
"AB, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısını durdurmak için çok az şey yaptı, çok geç kaldı. Anlayamıyorum, çünkü Ukrayna'da yaşanan aynı ilkeler, aynı uluslararası hukuk, sivillere yönelik aynı koruma eksikliği, hastanelerin, ibadethanelerin, Birleşmiş Milletler merkezlerinin, sadece sivillerin yaşadığı şehirlerin ve binaların hedef alınması, Gazze'de de görülüyor. Avrupa Birliği bunu biliyordu ve İspanya da başından beri bunu biliyordu. Sesini yükseltmeyi, olayları adıyla anmayı ve her şeyden önemlisi Ukrayna'daki baskı savaşını durdurmak için somut önlemler almayı biliyordu. Ancak Gazze'de böyle bir Avrupa seferberliği yok."
❝Avrupa'nın iki terazisi, iki ölçüsü olamaz. Harekete geçmeliyiz❞
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) September 5, 2025
İspanya Dışişleri Bakanı Albares, Gazze ve Ukrayna'daki durumu AA'ya değerlendirdi ⤵️
— AB, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısını durdurmak için çok az şey yaptı, çok geç kaldı
— Maalesef şimdiye kadar gördük… pic.twitter.com/kPrFHk0Sjj
Kopenhag'da 30 Ağustos'ta yapılan AB Dışişleri Bakanları toplantısında İsrail'e silah satışlarına ambargo konulması, İsrail ile ticaretin sonlandırılması ve İsrail ile AB arasındaki tüm programların askıya alınmasını içeren bir eylem planı sunduğunu hatırlatan Albares, şunları kaydetti:
"Bu elbette ki uygulanabilir bir plan. Çünkü bu basit bir şekilde AB'nin kendi mevzuatının uygulanmasını içeriyor. Bu mevzuat, örneğin, İsrail'in olduğu gibi savaş halindeki ülkelere silah satılmaması gerektiğini ve ya Avrupa Birliği'nin, Gazze'de şu anda yaşanan vahşet konusunda Uluslararası Adalet Divanı'nın daha önce vermiş olduğu tüm karar ve görüşlere her zaman destek vermesi ve uyması gerektiğini belirtiyor."
İspanya'nın sunduğu eylem planının yürürlüğe girebilmesi için AB'de oy birliği gerektiğini dile getiren Albares, "Henüz oy birliği yok ancak bu önlemlerden bazıları için en azından nitelikli çoğunluğa yaklaştığımıza inanıyorum. Şu anda ilerleme kaydetmek isteyen, Avrupa Birliği'nin uluslararası hukuku, uluslararası insancıl hukuku savunmada güçlü bir sese sahip olmasını ve Gazze'deki Filistinli sivil mağdurları, çocuklar, bebekler, gazeteciler ve insani yardım çalışanlarının korumasını isteyen ülkelerin çoğunluğunun olduğunu gördüm." ifadelerini kullandı.
"Avrupa'nın iki terazisi, iki ölçüsü olamaz"
Almanya'yı kastederek, AB içinde bazı ülkelerin İsrail ile farklı bir tarihsel ilişkiye sahip olduğunun farkında olduklarını da aktaran Albares, "Ancak İspanya'nın sunduğu eylem planındaki önlemlerin hiçbiri İsrail halkına veya Yahudilere karşı değil. Uluslararası hukuktan, asgari insanlıktan, bu çılgınlığa ve bu barbarlığa son vermekten yana önlemler. Çünkü Avrupa'nın iki terazisi, iki ölçüsü olamaz. Harekete geçmeliyiz ve eminim ki er ya da geç harekete geçeceğiz." diye konuştu.
Albares'den İsrailli Bakan Ben-Gvir'e cevap
Avrupa'da hükümetlerin yapamadığını Gazze'ye doğru denizden yola çıkan Küresel Sumud Filosu veya İspanya bisiklet yarışı La Vuelta'da İsrail'i protesto eden İspanyolların yapmaya çalıştığının, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Gazze gitmeye çalışan sivilleri terörist olarak tanımlamasının anımsatılmasına üzerine Bakan Albares, şu değerlendirmeyi yaptı:
"İnsanlık ve dayanışma duygusuyla buraya gelen insanları terörist olarak yaftalamaya çalışmak kesinlikle kabul edilemez. Dayanışma içinde olan, barbarlığa tahammül etmeyen, Gazze'de tanık olduğumuz katliamı durdurmak için seferber olan bir ülkenin Dışişleri Bakanı olmaktan büyük gurur duyuyorum. Keşke filolara gerek kalmasaydı da Gazze'deki sivil halka ulaşmaya can atan İspanyol yardım kuruluşu da dahil olmak üzere dünyadaki tüm ülkelerden gelen büyük insani yardımlar, halihazırda mevcut kara sınır kapılarından herhangi bir engele takılmadan geçebilseydi."
"İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukanın sona ermesini ve insani yardımların toplu halde ve hiçbir kısıtlama olmaksızın kabul edilmesini talep ediyoruz." diyen Albares, "Dayanışma gösteren İspanyol vatandaşlarına terörist muamelesi yapılmasını tamamen reddetmekle kalmıyor, aynı zamanda daha önceki vakalarda ve İspanyol hükümetinin önceki filolarında olduğu gibi, tam diplomatik ve konsolosluk korumasına sahip olduklarını da söylüyorum. Durumu yakından takip ediyoruz ve daha önceki davalarda olduğu gibi yine korumamız altında olacaklar." açıklamasında bulundu.
"Mevkidaşım Türkiye Dışişleri Bakanı ile temas halindeyim"
Albares, İsrail'in Gazze'deki soykırımına karşı Türkiye ve İspanya'nın ortak bir girişimi olup olmayacağıyla ilgili bir soruya da "Türkiye ve İspanya iki dost ülke ve iki stratejik ortaktır. Birleşmiş Milletler'e, ikili ilişkilere ve uluslararası hukuka inanıyoruz. Elbette, mevkidaşım Türkiye Dışişleri Bakanı (Hakan Fidan) ile temas halindeyim ve Gazze'deki durumun nasıl iyileştirilebileceği konusunda sık sık konuşuyoruz. Elbette, barışı destekleyen her ne varsa, Filistin Devleti'nin kurulmasını ve bu çok devletli çözümün gerçeğe dönüşmesini destekleyen her ne varsa, İspanya dostlarının ve müttefiklerinin yanında yer alacaktır." yanıtını verdi.
"Rusya'nın sadece adil ve kalıcı bir barışa değil, koşulsuz bir ateşkese bile istekli olduğunu düşünmüyorum"
Diğer yandan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump arasındaki müzakerenin ardından herhangi bir sonucun çıkmadığı Rusya-Ukrayna Savaşı ile ilgili soruları da yanıtlayan Albares, "Şu anda ne yazık ki Rusya'nın sadece adil ve kalıcı bir barışa değil, koşulsuz bir ateşkese bile istekli olduğunu düşünmüyorum. Her gün gördüğümüz şey füze atışlarının devam ettiği, savaşın sürdüğü. Avrupa, kalıcı ve adil bir barıştan yana olacaktır. Savaşı daha iyi sürdürmek için basit bir oyalama taktiğinden, iki savaş arası bir aradan yana olamayız." ifadelerini kullandı.
Albares, "Ukrayna ve Avrupa Birliği her türlü barış müzakeresine dahil olmalıdır, çünkü Ukrayna'nın güvenliği ve aynı zamanda demokratik değerleri Avrupa'yla, güvenliğimizle ve değerlerimizle yakından bağlantılıdır. Rusya tarafından gerçek bir barış arzusuna ihtiyacımız var." şeklinde konuştu.