Dolar
32.55
Euro
34.82
Altın
2,316.17
ETH/USDT
3,138.70
BTC/USDT
64,313.00
BIST 100
9,722.09
Dünya

"Avrupa'dan İsrail'in ayrımcı politikasına karşı güçlü bir tepki bekliyoruz"

İsrail parlamentosunun Filistin asıllı milletvekili Masud Gnaim, "(Yahudi ulus devleti yasası) Avrupa'dan İsrail'in bu ayrımcı politikasına karşı güçlü ve adil bir tepki ortaya koyması beklentisindeyiz." dedi.

Yusuf Hatip  | 05.09.2018 - Güncelleme : 05.09.2018
"Avrupa'dan İsrail'in ayrımcı politikasına karşı güçlü bir tepki bekliyoruz"

Brussels Hoofdstedelijk Gewest

BRÜKSEL - YUSUF HATİP

İsrail parlamentosunun Filistin asıllı milletvekilleri, "Yahudi ulus devletinin" iki devletli çözümü tehlikeye soktuğunu belirterek, Avrupa'nın İsrail'in bu ayrımcı politikasına karşı güçlü ve adil bir tepki ortaya koyması çağrısında bulundu.

İsrail parlamentosunun Filistin asıllı milletvekilleri Masud Gnaim ve Jamal Zahalka çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldikleri Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu'nda (AP), AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Gnaim, İsrail Parlamentosundaki Filistin asıllı milletvekillerinin oluşturduğu Birleşik Arap Listesi delegasyonu olarak Brüksel'de temaslarda bulunduklarını dile getirerek, Avrupalı muhataplarına "Yahudi ulus devlet yasasının" ortaya koyduğu tehlikeyi anlattıklarını ifade etti.

Yahudi ulus devlet yasasının temel insan hakları ve demokratik ilkelere aykırı olduğunu belirten Gnaim, "Söz konusu yasa, ayrımcı ve ırkçılığı yasal hale getiriyor. Filistinlileri ise dışlıyor ve yok sayıyor. Avrupa'dan İsrail'in bu ayrımcı politikasına karşı güçlü ve adil bir tepki ortaya koyması beklentisindeyiz." dedi.

Gnaim, görüştükleri Avrupalı muhataplarının kendi pozisyonlarını desteklediğini aktararak, "AB Komisyonu'nun ve AB Konseyi'nin İsrail hükümetin bu konuda baskı uygulamasını bekliyoruz. İsrail hükümeti burada Yahudi ulus devleti yasasına dair kendi pozisyonumuzu anlatmamızı ise tepkiyle karşılıyor." diye konuştu.

"Yasa aslında İsrail'in apartheid rejimi olduğunun ispatı"

Zahalka, "Yahudi ulus devleti yasası, kolonyal, ırkçı ve apartheid bir yasadır." diyerek, bu yasanın iptal edilmesini istediklerini belirtti.

AB'den beklentilerinin anlaşmalara uygun biçimde davranmalarını beklediklerini kaydeden Zahalka, "AB içerisinde İsrail'i cezalandırmak istemeyen devletlerin ya da grupların olduğunu biliyoruz. Ancak, AB'den beklentimiz çok basit, kendi prensiplerine ve anlaşmalarına uygun davranmaları." dedi.

Zahalka, AB'nin İsrail'e baskı uygulaması gerektiğine dikkati çekerek, "AB'de işler çok yavaş ilerliyor. Ama günün sonunda insan hakları ihlallerini görmezden gelemezler. Bu yasa aslında İsrail'in apartheid rejimi olduğunun ispatıdır." ifadelerini kullandı.

İsrail'de kabul edilen yasadan dolayı iki devletli çözümün hayal haline geleceği uyarısında bulunan Zahalka, "Avrupalılar iki devletli çözümü savunuyor. Öte yandan, bu yasada tüm toprakların Yahudilere ait olacağı belirtiliyor. Ayrıca kendi kaderini tayin hakkının (self determinasyon) sadece Yahudilere ait olduğu ifade ediliyor. Arapça'nın resmi dil olmaktan çıkarılması hedefleniyor. Eğer, barış istiyorsanız Arapça'ya ve Arap vatandaşlara saygı duymak zorundasınız. Avrupa durumu daha fazla görmezden gelemez." şeklinde konuştu.

Yahudi Ulus Devlet Yasası

İsrail Meclisinde 19 Temmuz'da çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi Ulus Devlet yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20'den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği kaydediliyor.

Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor.

"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir. İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır. Dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır. Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır. İsrail'in başkenti Kudüs'tür."

Ayrıca yasada, "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır" ifadesine yer verilerek, Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelindiği ifade ediliyor.

İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ediyor ancak 1948'de vatanlarından sürdükleri Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı ise reddediyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın