Avrupa Birliği (AB) Komisyonundan üst düzey bir yetkili, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in İsrail'e karşı geçen hafta duyurduğu yaptırım teklifi ile Komisyonun keseceği desteğin detaylarıyla ilgili bilgi verdi.
Yetkili, Komisyonun kendi yaptırımları olarak "twinning" adı verilen ve AB üye ülkeleri ile İsrail makamlarını kamu yönetimi, mevzuat, enerji ve iklim politikası, istatistik gibi alanlarda teknik uzmanlık paylaşımı için eşleştiren kurumsal işbirliği programlarını hedef aldığını belirtti.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Ayrıca, İsrail'in Abraham Anlaşmaları çerçevesinde bölgesel entegrasyonunu destekleyen projelerin finanse edildiği "bölgesel tesis"in de askıya alınacağını duyuran yetkili, "İsrail'e yönelik 2025 yılı için tahsisat yaklaşık 6 milyon avro. Henüz üye devletlerin onayına sunulmadı. Bu da askıya alınacak. Ayrıca geçmiş yıllarda başlatılan projeler için de hiçbir adım atılmayacak." dedi.
Yetkili, 2020-2024 döneminde bu iki alanda toplam 14 milyon avro ayrıldığı, bunun 4,3 milyon avrosunun halihazırda sözleşmeye bağlandığı, yaklaşık 9,5 milyon avronun ise henüz sözleşmeye bağlanmadığı ve bunların da dondurulacağını kaydetti.
AB Komisyonunun AB Konseyine önereceği yaptırımlar
Yetkili bu kapsamdaki yaptırımların AB-İsrail Ortaklık Anlaşması'nın sadece ticarete ilişkin kısımlarını ve kısmen hedef alacağını bildirerek, bu tür anlaşmalarla serbest ticaret alanı oluşturulduğunu ve malların serbest dolaşımının sağlandığını hatırlattı.
Yetkili, "Bugün odaklandığımız konu da bu. Önemli bir hususu netleştireyim. İsrail ile ticareti askıya almayı önermiyoruz. İsrail ile ticaret tercihlerini askıya almayı öneriyoruz. Bu da elbette önemli bir ayrımdır çünkü ticaret devam edecek ancak farklı koşullarda. Bu koşullar gümrük vergileri olacak." diye konuştu.
AB Komisyonunun teklifinin üye ülkelerin oluşturduğu AB Konseyinde nitelikli çoğunluğu bulup bulmayacağı konusunda spekülasyon yapmayacağını belirten yetkili, teklifin kabul edilmesi halinde etkisinin İsrail'in AB'ye ihracatının yüzde 37'sinde hissedileceğini söyledi.
Yetkili, alınacak tedbirlerin bildirimden 30 gün sonra yürürlüğe gireceğini, bunun standart bir uygulama olduğunu aktardı.
İsrailli bakanlar ve işgal altındaki Filistin topraklarını gasbeden İsraillilere yaptırımlar
Yetkili, Komisyonun işgal altındaki Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler ile onların şiddet içeren eylemlerinden sorumlu tuttuğu iki bakan Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich hakkında halihazırda sunulmuş bir yaptırım önerisi olduğunu hatırlatarak, "Bu konuda da yeni bir ivme var." ifadesini kullandı.
Kallas: Amaç İsrail'i cezalandırmak değil
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve AB Komisyonunun Ticaretten Sorumlu Üyesi Maros Sefcovic, Brüksel'de düzenledikleri ortak basın toplantısında İsrail'e yönelik yaptırım teklifinin detaylarını açıkladı.
"İsrail hükümetinin Gazze'ye yönelik saldırısı, savaşın yeni bir tırmanışıdır ve insani krizi daha da derinleştirecektir." diyen Kallas, aşırılık yanlısı İsrailli bakanlara, işgal altındaki Filistin topraklarını gasbeden şiddet yanlısı yerleşimcilere ve bunu destekleyen kuruluşlara yönelik yaptırım paketi sunduğunu duyurdu.
Kallas, "Çok açık olmak istiyorum, amaç İsrail'i cezalandırmak değil, Gazze'deki insani durumu iyileştirmek." değerlendirmesini yaptı.
Tüm üye ülkelerin Gazze'deki durumun sürdürülemez olduğu konusunda hemfikir olduğunu vurgulayan Kallas, "Savaş sona ermeli, acılar sona ermeli ve tüm esirler serbest bırakılmalı. Bu amaca ulaşmak için elimizdeki tüm araçları kullanmalıyız. Ayrıca, Batı Şeria'da iki devletli çözümün uygulanabilirliğini azaltan tehlikeli gelişmeleri de gözden kaçırmamalıyız." diye konuştu.
Sefcovic ise, "İnsan haklarına ve demokratik ilkelere" saygının İsrail'le AB arasındaki anlaşmanın temel unsurları olduğunu anımsatarak, "Teklif edilen askıya alma kararı, İsrail'e tanınan tercihli muameleyi hedef alıyor. Bu, malların serbest dolaşımı, iş kurma hakkı, hizmet sağlanması, kamu alımları, rekabet ve fikri mülkiyet haklarını kapsamaktadır." bilgisini paylaştı.
Sefcovic ayrıca AB ile İsrail arasında 2024 yılında toplam mal ticaretinin 42,6 milyar avroya ulaştığına, AB'nin İsrail'in en büyük ticaret ortağı olduğuna dikkati çekti.