Dolar
32.37
Euro
34.96
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,564.00
BTC/USDT
70,232.00
BIST 100
9,079.97
Politika, Barış Pınarı Harekatı

İçişleri Bakanı Soylu: Avrupa terör örgütünün rehberliğini kendisine yol tutmuş

İçişleri Bakanı Soylu, Barış Pınarı Harekatına ilişkin "Avrupa ayağa kalktı, diyor ki 'Siz bir harekat yapıyorsunuz, burada sivilleri öldürüyorsunuz' Tek bir sivil göstersinler. Koskoca Avrupa, terör örgütünün rehberliğini kendisine yol tutmuş" dedi.

Süleyman Elçin, Ayşe Yıldız  | 17.10.2019 - Güncelleme : 18.10.2019
İçişleri Bakanı Soylu: Avrupa terör örgütünün rehberliğini kendisine yol tutmuş Fotoğraf: Mustafa Çiftçi/AA

Antalya
 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya'nın Kemer ilçesinde bir otelde düzenlenen "Sahil Güvenlik Komutanlığı Karadeniz Ülkeleri Sınır Sahil Güvenlik Teşkilatları İşbirliği Forumu Yıllık Liderler Toplantısı"nda, Türkiye'nin terörle mücadeledeki başarısını anlattı.

Terörle mücadelede her zaman samimi olduklarına dikkati çeken Soylu, "Dünyayı özellikle terör konusunda her zaman uyarmaya çalıştık, tecrübelerimizi paylaştık ancak ne yazık ki terör örgütlerinin, küresel güç mücadelesinde araçsallaştırılmasına maalesef engel olamadık. Muhataplarımızı bu tavırlarından vazgeçiremedik." diye konuştu.

Şu ana kadar bine yakın, 980'i geçkin sınırların dışından, sivillerin, insanların, çocukların, gençlerin, yaşlıların yaşadığı, esnafın, alışveriş yapanların yaşadığı meskun mahallelerine bir taraftan havan füze atıldığını vurgulayan Soylu, şunları söyledi:

"20 sivil insanımız, biri 9 aylık Muhammet olan yine 11 yaşındaki bir kız çocuğumuz hayatını kaybetti. Bunu atan kim terör örgütü. Buna sahip çıkan kim? Buna sahip çıkan maalesef vekalet savaşlarını bu bölgede yürüten bizim müttefiklerimiz. Avrupa ayağa kalktı. Diyor ki 'Siz bir harekat yapıyorsunuz. Burada sivilleri öldürüyorsunuz.' Tek bir sivil göstersinler. Koskoca Avrupa terör örgütünün rehberliğini kendisine yol tutmuş. Bu nasıl akılla izah edilebilir. Bir tanesi bugüne kadar bine yakın, oradan buraya roket atıldı, bir teki bir tek cümleyle bunu ifade etmedi."

Herkesin bir aile olduğuna dikkati çeken İçişleri Bakanı Soylu, herkesin bu coğrafyada yaşayan kıymetli misafir olduğunu, kimsenin bu coğrafyanın geleceğine düşmanlık bırakamayacağını dile getirdi.

"DEAŞ ile mücadele eden biz, DEAŞ'ı serbest bırakan Amerika'nın talimatıyla PYD"

Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatları ile DEAŞ'lıları temizlediklerini aktaran Süleyman Soylu, şunları kaydetti:

"Müttefikimiz Amerika'nın eliyle Rakka'da, DEAŞ'lılarla karşı karşıya gelmeye çalışan PYD, onlarla anlaştı, el sıkıştı. Siz de ben de biliyoruz ki onların Afganistan, Pakistan, Sina çöllerine, Ürdün, Lübnan, Libya'ya geçmelerine sebebiyet verdi. 'Becerebilen de Avrupa'ya gitsin' dedi. DEAŞ ile mücadele eden biz, DEAŞ'ı serbest bırakan Amerika'nın talimatıyla PYD. Şimdi bize 'DEAŞ ile ilgili cezaevinden çıkarlarsa ne olur' diye bir terör örgütünü meşrulaştırmak, PYD, PKK ile DEAŞ'ı kontrol atına almaya çalışan akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız. Bu kadar devlet ne işe yarar, bu kadar asker niye var? Trilyonlarca dolar niçin yatırım yapılıyor. Bir terör örgütünü bir terör örgütüyle beraber kontrol edelim diye mi? Bu devlet adamlığına yakışır mı? 

Sadece mesele Suriye meselesi değil. Ölümden öte köy yok. Yaşadığımız bu topraklarda özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı birisi bize hediye etmedi. Sizin ülkenizde de hediye edilmedi. Herkes mücadele ederek aldı. Gelecek nesillerimize, hemen yanımızda bir terör koridoru bırakamayız. Bize geçmiş nesillerimiz bir terör koridoru bırakmadı. 40 yıllık terörle mücadele ediyoruz."

"Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok"

Dünyanın bir yerinde güvensizlik varken başka yerlerde güvenlik olmadığını özellikle yüzyılın başından beri yoğun şekilde tecrübe ettiklerine değinen Soylu, şöyle konuştu:

"Dünya artık bu güvensizliği ve yönsüzlüğü taşıyamıyor. Karşı karşıya kaldığımız terör ve şiddet ortamı şok edici rakamları, dünyaya yeni bir şeyler söylemektedir. Şunu ifade etmek istiyorum. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Biz Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız. Bir mahallede oturuyorsunuz? Mahallede bir çetenin bakkalınızı rahatsız etmesini ister misiniz? Çocuğunuzun okula giderken yolun güvensiz olup onun etkilenmesini ister misiniz? Geceleyin hanımefendiler evlerine giderken çaresiz ve yalnız bir şekilde bu çetecilerle karşı karşıya kaldığı zaman karşılaştığı muameleyi görmek ister misiniz? Çeteci terörist olacak, kim desteklerse desteklesin. Amerika'dan da batıdan da büyük Allah var. Kim desteklerse desteklesin ne yaparlarsa yapsınlar. Biz bunlara nasıl müsaade ederiz. Nasıl buna ev sahipliği yapılmasına müsaade ederiz. Bu vekalet savaşlarını, bu teröristlerin özellikle altını çizerek söylüyorum emperyalizmin, radikalleşmeyi istismar ettiği, kullandığı politikaların sonunu getirmek zorundayız. Böyle bir dünya olamaz. Biz NATO'da müttefikiz. Müttefiklerimiz bizi değil, terör örgütlerini tercih ediyorlar. Bunun için DEAŞ'ı bahane ediyorlar. Bunu ilkokul mantığıyla bile çözemeyenlerle nasıl yol yürünecek, nasıl izah edilecek. Elbette büyük bir soru işareti. Bizim 2017'de kaçak olarak yakaladığımız göçmen sayısı 176 bin. Ondan bir yıl önce 175 bin. 2018'de 268 bin kaçak göçmen yakaladık. Şimdi yıl bitmedi. 2,5 ay var 334 bin 250. Bu yıl bu hesaplamayla 400 bini görecek. Bu 400 bin trajedi, travma demek."

"Terörle mücadelenin her adımında etik ve samimi olduk"

"Dünyanın güvenlik parametreleri üzerinden yeni bir yön arayışı içinde olduğu bu dönemde, Karadeniz'e kıyı ülkelerin buradaki fırsatları ve tehditleri birlikte yönetmesi, bu iradeyi oluşturması, bugün çok önemlidir." diyen Soylu, Karadeniz'in, Türkiye olarak şu an temasta olduğu bölgelerin ve denizlerin en huzurlu, en istikrarlı ve en az problemlisi olduğunu aktardı.

Türkiye'nin terörle, düzensiz göçle ve uyuşturucu ticaretiyle karada ve denizde önemli mücadeleler verdiğine işaret eden Soylu, bu başlıkların hiçbirisinin Türkiye'nin iç dinamiklerinin ürettiği problemler olmadığını bildirdi.

"Yıllardır mücadele ettiğimiz PKK terörünün de en başından itibaren dışarıdan lojistik ve stratejik destek aldığı bilinen bir gerçektir. Ülke olarak çok bedeller ödedik, çok acılar da çektik. Ancak şunu ifade etmek isterim ki Türkiye olarak, bu mücadelemizin her adımında etik ve samimi olduk." diyen Soylu, başarılı mücadeleler yaptıklarını söyledi.

"Kusura bakmayın terör örgütlerine de teslim olacak bir Türkiye yok"

"Düzensiz göçte şu anda boğazımıza kadar geldik. Kapasitemizin tamamıyla çalışıyoruz. Şu anda sahil güvenliğimizin 200'e yakın botu, sahil kurtarma gemisi, deniz kurtarma aracımızın yüzde 70'i sadece düzensiz göçle mücadele etmektedir. Kapasitemizin dört katı çalışıyoruz. Sahil Güvenlik kapasitemizin dört katı değil, kendi kapasitemizle çalışalım. Yani bir katıyla çalışalım. Yunanistan'a ilk hafta 7 bin göçmen geçer. İkinci hafta 100 bin, üçüncü hafta 200 bin. Geçti bunlar çünkü." diyen Soylu, şu bilgileri verdi:

"Bir ayda Avrupa'ya geçen göçmen sayısı 400 bini bulur. Bu bir tehdit değil tespit. Avrupa'ya sormak isterim. Siz ne yaptığınızın farkında mısınız?. Milyonlarca insanı oradan terör örgütü, istikrarsızlık, Esed ve Suriye Türkiye'ye gönderecek. Türkiye'yi terör örgütüne teslim edeceksiniz. Bir taraftan göçle mücadele ettireceksiniz ondan sonra affedersiniz sizin canınız can da bizim canımız patlıcan mı? Şunu net söylüyorum Avrupa'ya. 400 bin kaçak göçmen geçecek. Bu yıl Avrupa'ya yıl sonuna kadarı geçmiş olacak. Taş çatlasın 60 bin. Yüzde kaçı yapıyor. Yüzde 15'i. Yüzde 85'i ne oluyor. Ben Avrupa'ya geçeni yüzde 20-25 fazlasını kendi ülkelerine geri gönderiyorum. Bunun ne kadar büyük bir operasyon olduğunu bilen var mı? İstikrarsızlığı, kaçak göçmeni bu bölgeye yükleyin, bu insanlar uğraşsınlar. Uyuşturucuya Avrupa'da ses çıkarmayın onu da bu bölgeye yükleyin. Geçişini, ticaretini. Biz hiç kimsenin hamalı değiliz. Terörü bölgemizde kazıyıncaya kadar bu mücadeleye devam edeceğiz. Kim ne söylerse söylesin. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok, olmadı, olmayacak. Kendi ülkemiz cennet gibi. fazlasıyla yeter artar. Allah'a hamdolsun. Kusura bakmayın terör örgütlerine de teslim olacak bir Türkiye yok. Sosyal medya terörizmine ve yalan terörizmine de teslim olacak bir ülke yok."

"Terörist teröristtir ve bunun başka tanımı yoktur"

Soylu, Alanya'da düzenlenen "Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı 2019 Yılı İnceleme Araştırma Semineri"nin kapanışında kapanışında ise Türkiye'nin en büyük zenginliklerinden birisinin kurumların arkasındaki kültür, tecrübe ve yaşanmışlıklar olduğunu belirterek şunları söyledi:

"İşte onun için 30 bin değil 60 bin tır silah verseniz dahi bir güruh, asla bir ordu olmaz. Onlar terörist olarak kalır, sahada üç günde silinip giderler, Sakarya Meydan Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi. Silahı az da olsa, teknik ekipmanı zayıf da olsa, o gün o sahada galip gelen, bu milletin binlerce yıllık ordu geleneği ve devlet geleneği olmuştur. İşte bunun gibi bugün karşılaştığımız bütün meselelerin bir örneği, mutlaka geçmişimizde mevcuttur, yaşanmıştır, tecrübe edilmiştir, doğrusu veya yanlışı yapılmıştır."

Yaklaşık 40 yıldır, neredeyse her gün sivil, asker, çocuk, genç, yaşlı, bir şehit, iki şehit, üç şehit olarak sürekli yaralandıklarını ifade eden Soylu, şöyle konuştu:

"Yaklaşık 40 yıldır, bu ülkenin kardeşliğine terörle fitne sokulmaya çalışılıyor. Bugün birileri 'Türkiye, Kürtlerle çatışıyor' diyor. Ben şu salonda Kürt kökenli kardeşlerim elini kaldırsın desem, herhalde salonun yarısı elini kaldırır. Biz iç içeyiz zaten, binlerce yıldır iç içeyiz, neden birbirimize vuralım ki? Böyle bir şey yok. Bizim çatıştığımız PKK'dır. Yani şimdi ne yapalım, Amerika'da veya dünyanın başka bir ülkesinde, zenci bir teröriste müdahale edildiğinde o ülke için 'zencilerle çatışıyor' mu diyelim? İçinde kim olursa olsun, terör örgütü terör örgütüdür. İster etnik temele yaslanmaya çalışsın, ister dini temele yaslanmaya çalışsın, terörist teröristtir ve bunun başka tanımı yoktur."

Terörle uğraştıklarını, bunu 40 yıldır dünyaya anlatmaya çalıştıklarını vurgulayan Soylu, buna rağmen Batı'nın PKK'ya desteğinin yeni bir şey olmadığını söyledi.

"Sadece 30 bin tır silah değil ki... Paralarını, lojistiklerini, siyasi korumalarını hiç esirgemediler ki?" diyen Soylu, "Bu zihniyet bugün futbolcularımızın verdiği asker selamını soruşturuyorlar. Çok alınmışlar, çok paniklemişler. Acaba ne için yaptılar diye soruşturmalar, manşetler, tartışmalar. Biz 16 Nisan referandumu sırasında Avrupa'da açılan kafasına silah dayanmış Erdoğan posterlerini unuttuk mu? Tepkimizi dile getirdik de kime soruşturma açtılar? O pankarttan panik oldular mı, rahatsız oldular mı? Kırmızı bültenle aradığımız teröristleri panellerde konuşturdular. Hangisine soruşturma açtılar, hangisine tepki gösterdiler? Şimdi sahada iki üç tane sporcu asker selamı verince mi şiddet karşıtlığınız aklınıza geldi? Türkiye olarak 40 yıldır, biz bu dünyanın batısına bir şey anlatmaya çalışıyoruz, kulaklar sağır, gözler kör." ifadelerini kullandı.

"Türkiye bu filmi daha önce defalarca görmüştür"

Barış Pınarı Harekatı ile dünyaya insanlık dersi verdiklerini vurgulayan Soylu, "Güya BM, kendi istedikleri sınırlara hapsedecekler bizi, teröre muhtaç edecekler, bu coğrafyada hep onların istediği gibi yaşayacağız. Almanya'nın, Avrupa'nın aklına bakıp, 40 yıl daha mı buna bakacağız? Yükümüz ağırdır. Dünyada çıkıp söylesinler, hangi Alman, Fransız, Amerika, İngiliz, DEAŞ ile mücadele etti." dedi.

Türk askerinin terörle mücadele ettiğini vurgulayan Soylu, DEAŞ, PKK ve FETÖ hepsini tasfiye etmeye, bu coğrafyadan çıkarmaya çalıştıklarını bildirdi.

Terör örgütleriyle ülkeleri tasallut altına almaya çalışanlara en iyi cevabı, terörü bu coğrafyadan çıkararak, temizleyerek vereceklerini dile getiren Soylu, şunları kaydetti:

"DEAŞ hapishanelere mi konuldu, gidenleri kim saldı? Kim onları petrol maşası yaptı? Onları o coğrafyaya biz mi getirdik? Sizin oluşturduğunuz politikalarla oldu. Şimdi 'Türkiye'yi durdurabilir miyiz' diye hesap yapıyorsunuz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok ama toprağımıza vatanımıza gözünü diken, oyun kurmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Bu mücadele geleceğimiz ve nesillerimiz içindir. Onlar sadece dengeleri bozuyorlar. Doğu'nun medeniyetini, çok kültürlü yapısını ve kardeşliği bozuyorlar. Orta Doğu'da yıllardır yaptıkları da bundan başka bir şey değildir. Bana sorarsanız bugüne kadar yaptıkları tek doğru hareket, buradan çekilme iradesini ortaya koymalarıdır. Burada kimse, kerameti başka yerlerde aramasın."

Türkiye'nin, 1974'te öncesindeki 10 yılda ve sonrasında ambargolarla tehdit edildiğini, sonra da buna maruz bırakıldığını aktaran Soylu, şöyle devam etti:

"Bugün de aynı şekilde tehdit ediliyoruz ama bugün aynı Türkiye değiliz. Bugün bize silah ambargosu tehdidi savuran ülkelerin, bir iki tanesi dışında diğerlerinin Türkiye'nin silah ithalatında zaten kayda değer bir yeri yoktur. Ötekilerin de ağırlığı bilhassa 2011'den sonra önemli ölçüde azalmıştır. Özellikle İHA teknolojimizle, kendi helikopterimizi, tüfeğimizi üretmemizle bunun yanı sıra zırhlı araçtan tutun diğer silah teknolojilerinde ortaya koyduğumuz ürünlerle savunma sanayisinde dışa bağımlılığımız düne kıyasla oldukça azalmıştır. 2018'de savunma sanayimizin toplam cirosu 8,8 milyar dolardır. Bir önceki yıla göre yüzde 31 artış sağlanmıştır. 2018 yılı toplam yurt dışı satış gelirleri ise 2,2 milyar dolardır ve 2017 yılına göre yüzde 20 artış sağlanmıştır. Dolayısıyla sağdan soldan gelen tehditlerle panik olmaya gerek yoktur. Türkiye bu filmi daha önce defalarca görmüştür."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.