Dolar
32.35
Euro
34.90
Altın
2,220.38
ETH/USDT
3,556.10
BTC/USDT
70,521.00
BIST 100
9,079.97
Yaşam, arşiv, arşiv

Çanakkale Zaferi'nin 100 yıllık "kutsal" mirası

Gelibolu Yarımadası'nda bir asır önce yaşanan savaştan geriye kalan top, siper gibi unsurlar, yarımadada sergilenerek, o günlerdeki mücadeleler günümüze yansıtılıyor.

19.04.2015 - Güncelleme : 19.04.2015
Çanakkale Zaferi'nin 100 yıllık "kutsal" mirası

ÇANAKKALE - BURAK AKAY

Türk tarihinin altın sayfalarından olan, milletin eşsiz kahramanlığının, vatan ve millet sevgisinin sembolleştiği, uğruna canını feda etmeyi bile göze aldığı değerler için Osmanlı coğrafyasının her köşesinden gelenlerin kanlarıyla destan yazdığı Çanakkale Savaşları'nın bir asırdır unutulmayan kutsal mirası, sergilendiği mekanların ziyaretçilerini adeta o günlere götürüyor.

Seddülbahir köyü civarında, savaşlardan kullanılan çok sayıda top, Ertuğrul, Tekke ve Anzak koylarındaki çıkarma gemisi batıkları ile Türk ve İngiliz askerlerinin kazdığı siperler, 100 yıl sonra bile canlılığını koruyor.

İngilizlerin 9 Ocak 1916'da bölgeyi terk ederken bıraktığı bir çıkarma gemisinden kalan iskelet taban ise ziyaretçilerin dikkatini en fazla ilgi gösterdiği eserler arasında yer alıyor.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Lokman Erdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyük zaferin üzerinden 100 sene geçmesine rağmen bazı savaş kalıntılarının bölgede halen canlı olarak durduğunu söyledi.

"Burası milli bir mirastır"

Lokman Erdemir, bölgedeki kutsal mirasın korunması için buraya kadar uzanan yolların uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesini önerdi.

Bu alanda tarihi mirasın yeterince muhafaza edilemediğini öne süren Erdemir, şunları kaydetti:

"Burası milli bir mirastır. Bölgeyi aslına uygun bir şekilde, betonlaşmaya da fırsat vermeden muhafaza etmemiz lazım. Bunları muhafaza edemezsek gelecek nesillere gösterecek bir şeyimiz kalmaz. Sadece kitaplarda yazılanlar, hatıralarda veya o günün belgelerinde kalan şeyler olur. Madem insanlarımızı buralara getirip yaşanan savaşı anlatmak istiyoruz, bunu yapmalıyız. Bir öz eleştiri yapmalıyız. Maalesef bu konuda çok başarılı olamadık. Yaptığımız şehitliklerin bile birçoğu betona mahkum bir halde. Halbuki buradaki birçok yabancı devlet mezarlarına baktığımız zaman tabiatın en doğal parçası taştan yapıldığını görüyoruz. Ayrıca yürüme yollarının da bölgenin tabii yapısı çimenlik olduğunu görüyoruz. Bunları yapmak için çok geç kalmadık. Hukukta bir kaide vardır; bir şey bütün bütün elde edilmese de bütün bütün terk edilmez. Çanakkale Savaşları'nın 100'üncü yılı nedeniyle bölgede başlatılan hamle, Gelibolu Yarımadası'nın korunmasına da vesile olacaktır. 100'üncü yılda son yapılan birkaç çalışma bunu göstermektedir. Bu manada büyük bir hamle var. Bölgenin tabiatını, fıtri yapısını korumak adına restorasyonlar ve yeniden yapılanmalar gerçekleştirilmelidir. Ertuğrul Koyu, güzel bir misalin verilmesine imkan sağlayacak bir bölgedir çünkü burada bugüne kadar hiçbir yapılaşma olmamıştır. Burası için bir proje geliştirilebilir. Bu koy, savaşın orijinal yapısına uygun bir projeyle 100'üncü yılda geliştirilip yeniden düzenlenebilir."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın