Dolar
32.41
Euro
35.09
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,572.40
BTC/USDT
70,808.00
BIST 100
9,079.97
Yaşam, arşiv

Dedesi Çanakkale şehidi kendisi Kore gazisi

Adana'da huzurevinde yaşayan Kore gazisi Kılınç, Çanakkale Savaşları'nda şehit olan dedesinin fotoğrafını ve "gurur kaynağım" dediği gazilik madalyalarını yanından ayırmıyor.

25.03.2015 - Güncelleme : 25.03.2015
Dedesi Çanakkale şehidi kendisi Kore gazisi

ADANA - İBRAHİM ERİKAN - HAKAN ŞAHİN 

Huzurevinde yaşayan Kore gazisi 85 yaşındaki Orhan Kılınç, Çanakkale Savaşları'nda şehit olan dedesinin fotoğrafını ve "gurur kaynağım" dediği gazilik madalyalarını yanından ayırmıyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Adana Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nin 276 sakininden biri olan Kılınç, dedesi yüzbaşı Celal Erbil'in fotoğrafını, madalyalarının asılı olduğu ceketinin cebinde taşıyor.

Yaklaşık 3 senedir huzurevinde yaşayan ve ziyaretine gelenlere öncelikle şehit dedesinin fotoğrafını gösteren Kılınç, daha sonra Kore Savaşı'nın ardından kendisine Türkiye Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler ve Güney Kore tarafından verilen 3 ayrı madalyasını gösteriyor.

Kılınç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kore Savaşı'nda muharebe astsubayı olarak yaklaşık 13 ay harbe katıldığını ve tehlikeli görevler üstlendiğini söyledi.

Görevini başarıyla tamamladığını ve herhangi bir yara almadan Türkiye'ye döndüğünü anlatan Kılınç, çeşitli ailevi nedenlerle geldiği huzurevinde sakin bir yaşam sürdüğünü belirtti.

Dedesinin Çanakkale'de şehit düştüğünü vurgulayan Kılınç, ''Dedem Çanakkale'de şehit düşen yüzbaşı Celal Erbil. Dedem savaşta çavuşunu kurtarmak için koştuğu sırada vurularak şehit düşmüş" diye konuştu.

Kendisinin de 1950'de Ankara Mamak Muhabere Okulu'ndan mezun olduğunu ifade eden Kılınç, şunları kaydetti:

"Muhabere astsubayıydım. Dokuz ay 'Erzurum'da görev yaptıktan sonra oradan gönüllü olarak Kore Savaşı'na gittim. 13 ay savaştım. Sonra Türkiye'ye döndüm. Savaşta büyük yara almadım ama sağ ayağım burkulma nedeniyle çatladı. Bir ay alçıda kaldı. Savaşta tehlikeli görevler üstleniyordum. Bütün bölüklerin kopan telefon hatlarını tamir ederdik, mayın tarlalarını geçerdik. Allah korudu bizi. O zaman gençlik vardı. Gözümüzü budaktan sakınmadık."

Savaş anılarını unutamıyor

Savaştan kalan bazı hatıralarını unutamadığını dile getiren Kılınç, Çin Halk Cumhuriyeti askerlerinin saldırısına uğradıkları bir olayı şöyle anlattı:

"Bir seferinde 50 Çinlinin saldırısına uğradık. Biz iki kişiydik. Karşılıklı sırt üstü yattık. Bu şekilde 20 metre ileriden geleni görebilirsiniz. Fakat yüzüstü yatarsanız düşman yanınıza gelse bile farkına varamazsınız. Çinliler etrafımız sardı. Telefonu tamir edip, piyadelere bilgi verdim. Biz vakit kazandık, piyadeler de geldi Çinlileri dağıttı."

Kılınç, savaştan sonra kendisine verilen madalyaları "gurur kaynağı" olarak yanında taşıyor.

Kanseri yendi

Yaklaşık 3 yıl önce gittiği hastanede doktorunun kendisine kanser teşhisi koyduğunu ifade eden Kılınç, şöyle konuştu:

"Azmim ve inancımla kanseri de yendim. Doktor kan kanseri olduğumu ve 6 ay ömrüm kaldığını söylemişti. Güldüm. Neden güldüğümü sordu. Ben de 'Kore'de savaştım. Kansere mi yenileceğim' dedim. Gerçekten de kanseri yendim Allah'a şükür. Şimdi iyiyim."

Huzurevinde kalmaktan memnun olduğunu, özellikle yönetimin kendilerine çok iyi davrandığını anlatan Kılınç, her türlü ihtiyaçlarının kurumda karşılandığını da sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın