Dolar
32.32
Euro
34.92
Altın
2,215.58
ETH/USDT
3,575.30
BTC/USDT
71,000.00
BIST 100
9,079.97
Yaşam, arşiv, arşiv

Karbonmonoksit zehirlenmelerine dedektörlü çözüm

Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yörük, " Sobadan çıkacak karbonmonoksidin normal şartlarda hissedilmesi mümkün olmadığı için dedektör kullanılarak, can kayıpları azaltılabilir" dedi.

28.11.2014 - Güncelleme : 28.11.2014
Karbonmonoksit zehirlenmelerine dedektörlü çözüm

ERZURUM - SAGİP SEZGİNER

Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Yörük, soğukların başlamasıyla karbonmonoksitten zehirlenme vakalarında artışlar gözlendiğini belirterek, "Batılı ülkelerde uygulanan en pratik çözüm karbonmonoksit dedektörleri kullanmaktır. Bu dedektörler, karbonmonoksit seviyesinin belli bir düzeyi aşması durumunda alarm çalarak, orada bulunanlara ikaz veriyor" dedi.

Proses ve Reaktör Tasarımı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yörük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karbonmonoksit gazına yönelik bilimsel çalışmalar yürüttüğünü belirterek, renksiz ve kokusuz olan karbonmonoksit gazından zehirlenmelere yönelik tedbirli ve dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

Karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı batılı ülkelerde farklı yöntemlerin kullanıldığını anlatan Yörük, "Batılı ülkelerde uygulanan en pratik çözüm karbonmonoksit dedektörleri kullanmaktır. Bu dedektörler, karbonmonoksit seviyesinin belli bir düzeyi aşması durumunda alarm çalarak, orada bulunanlara ikaz veriyor. Küçük bir cihaz ve kullanımı kolay. Soba yakılan odaya takılarak, karbonmonoksit oranı ölçülebiliyor" diye konuştu.

Yörük, karbonmonoksidin kimyacılar tarafından "sinsi" bir gaz olarak tanımlandığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Karbonmonoksit gazının herhangi bir kokusu ve rengi yoktur. İnsanları uykuya dalar gibi etkileyerek, sessizce maalesef ölüme sürükleyebilmektedir. Dolayısıyla sobadan çıkacak karbonmonoksidin normal şartlarda hissedilmesi mümkün olmayan bir gazdır. Dedektör kullanılması karbonmonoksit seviyesinin belli bir seviyeyi aşması durumunda verilen alarmla ortadan risk kaldırılabilir. Sadece yapılması gereken, alarm verilmesi durumunda kapıyı, pencereyi açıp ortamı bir süre terk etmektir. Yine sobada da tam yanmanın yüksek alevle yanmanın sağlanarak, karbonmonoksit oluşumunun azaltılması gerekir."

Evde sobada alevin bitip bitmediğine dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Yörük, "Yatarken sobaların söndürülmesi gerekiyor. Sobanın için için yanması önlenmeli. Alev olmasa içerideki karbondioksit biter. Tam yanma yoksa karbonmonoksit oluşur. Geceleri bu vakalarla daha sık karşılaşılmaktadır. Vatandaşlar sobalarını kontrol etmeleri, yanmanın sobada tamamen bitip bitmediğini veya için için yanma diyerek tabir ettiğimiz yetersiz yanmanın olması durumunda tam yanmanın sağlanması gerekmektedir" dedi.

"Can kayıpları büyük ölçüde azaltılabilir"

Prof. Dr. Yörük, batılı ülkelerde yaygın olarak kullanılan karbonmonoksit dedektörünün 50-60 dolar civarında satıldığını belirterek, "Bu dedektörler Türkiye'de de kullanılabilir. Eğer devlet sobalı evlerde yaşayan vatandaşlara, belli katkılar verirse daha düşük ve toptan alımlar yaparak, daha düşük fiyatlarla bu dedektörlere ulaştırılırsa bu teşvik sayesinde can kayıplarının büyük ölçüde azaltılabileceğini düşünüyorum" diye konuştu.

Kullanılan cihazın pilli ve elektrikle çalışan türlerinin olduğunu anlatan Yörük, bu dedektörlerin boyutlarının küçük olmasından dolayı taşınabilir ve kullanımının kolay olduğuna dikkati çekti.

Karbonmonoksit gazından etkilenen birisinin ilk olarak yapması gereken işin ortamdan uzaklaşarak, temiz havaya çıkması olduğunu belirten Yörük, "Kişi kendisini daha kötü hissederse haliyle bir sağlık kurumuna başvurması en doğru hareket olacaktır" ifadesini kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın