Dolar
32.41
Euro
35.09
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,572.40
BTC/USDT
70,808.00
BIST 100
9,079.97
Yaşam, arşiv

Aileler bayram sevinci yaşıyor

IŞİD tarafından Irak'ın Musul kentinde rehin alınan ve Türkiye'ye getirilen konsolosluk görevlilerinin aileleri adeta bayram sevanci yaşıyor.

20.09.2014 - Güncelleme : 20.09.2014
Aileler bayram sevinci yaşıyor

ANKARA

Terör örgütü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından Irak'ın Musul kentinde rehin alınan ve Türkiye'ye getirilen konsolosluk görevlilerinden komiser Said Coşkun'un ailesinde sevinç hakim.

Günün erken saatinde iş yerini açan baba Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlu ve diğer arkadaşlarının kurtarılmasına çok sevindiklerini söyledi.

Türk rehinelerin kurtarıldığı haberini sabah namazından sonra aldıklarını anlatan Coşkun, eşi Sultan Coşkun'un duruma çok sevindiğini ve diğer oğlu ile Ankara'ya gitttiğini ifade etti.

"Şimdi çok mutluyuz. Sadece biz değil Türkiye mutlu"

Oğullarına kavuşacak olmanın mutluluğunu tarif edemediklerini söyleyen Coşkun, şöyle konuştu:

"Oğlum, 4 yıldır özel harekat polisi olarak görev yapıyordu. 70 günlüğüne Musul'a gitmişti. 11 Haziran'da yaşanan olayı öğrendik ve o günden bu yana gözümüze hiç uyku girmedi, dünyamız yıkılmıştı. Şimdi ise çok mutluyuz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'na ve diğer ilgililere teşekkür ediyorum. Bizlere bir bayram sevinci yaşattılar. Allah devletimizden, milletimizden razı olsun. Her gün televizyonda haberlere bakıyorduk. Acaba ne zaman serbest kalacaklar diye. Oğlum Sait'in çocukları da burada çok zor günler yaşadı. Şimdi çok mutluyuz. Sadece biz değil Türkiye mutlu."

Ticari Ateşe Mehmet Argüç'ün ailesi

Mehmet Argüç'ün (63) Kayseri'de Melikgazi ilçesine bağlı Gesi Mahallesi'nde oturan ağabeyi Erol Argüç (80), beklemeyle geçen bir sürecin ardından kardeşi ve diğer görevlilerin sağ salim Türkiye'ye getirilmiş olmalarından dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.

Sabaha karşı Mehmet Argüç'ün çocuklarının kendisini arayarak babalarının kurtarıldığı haberini verdiğini anlatan Argüç, "Haberi duyduğumda ağlamaya başladım. Biz dört kardeşiz en büyükleri de benim. Annem babam öldükten sonra kardeşlerime babalık da yaptım. Mehmet'in sadece abisi değil aynı zamanda babasıyım" diye konuştu.

Kardeşi rehin alındığı günden bu yana televizyonda haber izleyemediğini belirten Argüç, bu sürecin ne kadar zor geçtiğini anlatmaya kelimelerin yetmeyeceğini vurguladı.

"Artık haberleri gönül rahatlığıyla izleyebiliyorum" 

IŞİD'in yaptığı katliamları bildiği için kötü bir haber alma korkusu nedeniyle haberleri takip edemediğini dile getiren Argüç, şöyle konuştu:

"Özellikle de IŞİD konusu geçtiğinde hemen televizyonu kapatıyordum. Yeğenlerim sabaha karşı arayınca televizyonu açarak haberleri izlemeye başladım. Çok şükür kardeşim kurtuldu artık haberleri de gönül rahatlığıyla izleyebiliyorum. Çaresizce elimiz kolumuz bağlı bekliyorduk. Devletimize güvendik, sağolsunlar onlar da canlarımızı bize getirdi."

Geçmiş olsun dileklerini iletmek için arayan yakınlarıyla konuşurken de göz yaşlarına hakim olamayan Argüç, "Bunlar sevinç gözyaşları, Allah bir daha bize böyle acılar yaşatmasın" dedi.

Öztürk Yılmaz'ın yakınları

Türkiye'nin Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz'ın annesi ve babasının Bursa'daki komşuları, konsolosluk görevlilerinin ülkeye getirilmesinin sevincini yaşıyor.

Öztürk Yılmaz'ın babası Şerafettin ve annesi Anahanım Yılmaz'ın evinin bulunduğu Osmangazi ilçesi Dikkaldırım Mahallesi Hatıra Sokağı'nda ikamet eden vatandaşlardan emekli öğretmen Ahmet Raufoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görevlilerin rehin alınmasından sonra büyük üzüntü yaşadıklarını söyledi.

Komşuları olarak Şerafettin ve Anahanım Yılmaz'a yardımcı olamamaktan da üzüntü duyduklarını belirten Raufoğlu, şöyle konuştu:

"Yıllardan beri beraber, bir arada yaşıyoruz. Konsolosumuz kaçırıldıktan sonra ailenin düzeni bozuldu. Yardım etmeye çalışıyorduk ama ne yapabilirdik ki bizi aşan bir konu. Aşağı yukarı 2-3 ay oldu. Onlar burada doğru düzgün kahvaltı bile yapamıyordu. Bütün sokaktaki komşular üzüldü ama onlara yardımcı olamadık. Neden olduğunu anlayamadık. Bunlar insan değil. İnsanları kaçırıyorlar. Bunların aileleri, çocukları var. Şimdi de böyle Türkiye'ye getirildiklerini yeni haber aldık. Hepimiz sevindik. Bayram ediyoruz. Bir kardeşimiz sevindi, onun sevincine ortak oluyoruz. Hükümetimize de teşekkür ediyoruz. Gayret ettiler, insanları bu sıkıntıdan kurtardılar. İnşallah bir daha tekrar etmez."

Raufoğlu, Öztürk Yılmaz'ın annesi ve babasının daha önce Ankara'ya gittiği için şimdi evlerinde kimsenin bulunmadığını anlattı.

Erol Raufoğlu da müjdeli haberi alınca çok sevindiklerini ve mutlu olduklarını dile getirerek, "Yaklaşık 20 yıldır burada komşuyuz. Ailesi çok sıkıntı çekti, biz de çektik. Bu müjdeli haberi alınca çok sevindik ve mutlu olduk" dedi.

Vildan Kanyılmaz ise konsolosluk görevlilerinin Türkiye'ye getirilmesinin ülke için hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.

Başkonsolos'un annesi ve babası adına mutlu olduklarını bildiren Kanyılmaz, "Ailesi için inşallah bundan sonra hep birlikte bir ömür diliyorum. Rabbim bundan sonra böyle bir şeyi kimsenin başına getirmesin" ifadesini kullandı.

Sinan Demir, ailenin çok zorluk çektiğini, merak ve endişeyle onların Türkiye'ye dönüşünü beklediğini aktararak, şimdi ise hep birlikte büyük sevinç yaşadıklarını ifade etti.

Polis memuru Doğan Yıldız'ın ailesi

Polis memuru Doğan Yıldız'ın Yozgat'ın Sorgun ilçesine bağlı Çayözü köyünde yaşayan kayınpederi Ömer Yıldız, kendileri için endişeli geçen bir sürecin ardından damadının ve diğer görevlilerin Türkiye'ye sağ-salim getirilmelerinin mutluluğu içinde olduklarını söyledi.

Damadı Doğan Yıldız'ın Ankara'da çalışırken Musul'a geçici göreve gittiğini anlatan Yıldız, "Üç aylığına Musul’a görevli olarak gitti. Orda da görevinin bitmesine 13 gün kala bu İŞİD terörü rehin aldı. Başbakan Davutoğlu kurtarıldıklarını açıkladı. Annesi babası ve ailesi Ankara'ya gitti karşılamaya" dedi.

Bu süreçte yetkililerin damadıyla ilgili kendilerine bilgi verdiklerini anlatan Yıldız, şunları kaydetti:

"Korkmayın, merak etmeyin' dediler hep. Dün 7 dakikalığına bir müsaade vermişler ailesiyle konuşmuş. 'Bu hafta içerisinde bizi bırakacaklar, korkmayın, merak etmeyin. Kendimiz pişirip kendimiz yiyoruz' demiş. Bu hafta içinde bırakacaklar derken bu gece bıraktılar. Çok mutluyuz Allah razı olsun. Doksan gündür iki torunumuz ve kızımız buradaydı."

Kayınvalidesi Döndü Yıldız ise damadı için her gün gözyaşı dökerek dua ettiğini ifade ederek, "Çok üzülüyordum, hastanelik oldum. Geliyor çocuklar boynunu büküyor, ağlamadığım gün olmuyordu. Allah razı olsun hükümetimizden devletimizden. Çok şükür geldiler" dedi.

Doğan Yıldız'ın Çayözü köyünde yaşayan annesi Gülderen ve babası Salih Yıldız ile eşi ve çocuklarının sabah erken saatlerde Ankara'ya gittikleri öğrenildi.

Çil ailesinin sevinci

Terör örgütü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından Irak'ın Musul kentinde rehin alınan ve Türkiye'ye getirilen konsolosluk görevlilerinden özel harekatçı Ömer Çil'in Hatay'ın Hassa ilçesindeki ailesi sevinç yaşıyor.

Sabah erken saatlerde kendilerine gelen telefonla Çil'in kurtarıldığını öğrenen aile, 101 günden bu yana haber alamadıkları Çil'i televizyonda görmenin ve sesini duymanın mutluluğunu yaşadı.

Çil'in akraba ve komşuları, ailenin mutluluğunu Girne Mahallesi'ndeki evlerinde paylaştı. Çil'i görebilmek için televizyon karşısından ayrılmayan aile, Ömer Çil'i kucaklayacakları anı sabırsızlıkla bekliyor.

Baba Ali Çil, AA muhabirine, sabah erken saatlerde oğluyla konuştuğunu ve 101 günün ardından ilk kez sesini duyduğunu söyledi.

Çok mutlu olduğunu ve duygularını tarif etmekte zorlandığını anlatan baba Çil, "Allah, devletimizden razı olsun. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'na teşekkür ediyorum. Acıyı çeken bilir. Bizim devletimiz çok büyük bir devlet. Yetkililere teşekkür ediyorum. Sabırla 101  gün bekledik. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlet. Ülkem için oğullarım şehit de gazi de olabilir. Çok şükür ki oğlum kurtuldu. Herkesten Allah razı olsun" diye konuştu.

Eşi kaçırıldığı gün doğum yapmıştı

Eşinin kaçırılmasını hamile olduğu için günler sonra öğrenen ve kaçırıldığı gün ikinci kızını dünyaya getiren Hanife Çil de sevinç gözyaşı dökerek, mutluluğunu dile getirdi.

Üç yaşındaki kızı Zeynep'i kucağına alarak duygularını anlatan Hanife Çil, "Eşim Antalya'da görev yapıyordu. Üç aylık geçici görevle Musul'a gitmişti. Dönüşüne 25 gün kala kaçırıldı ama kaçırılmasını ben günler sonra öğrendim. Eşim kaçırıldıktan 15 gün sonra öğrendim olayı. Hamile olduğum için ailem benden gizlemişti. Şu an çok mutluyum" dedi.

Eşini yaklaşık 6 aydır görmediğini belirten Çil, şöyle devam etti:

"Doğuma girmeden önce eşimle görüştüm. Doğumdan sonra da onunla konuşamadım, ulaşamadım. Eşim üç ay sonra çocuğunun sesini duydu. Çocuğumu emzirdiğim için çoğu şeyden haberim yok. İnsanın kolu, kanadı kırılıyor. Kolum, kanadım kırık gibiydi iki çocukla. 3 yaşındaki kızımın psikolojisi için geceleri ağlıyordum. Ağlamadığım gün yoktu. Eşim ilk doğumda da Irak'ta görevdeydi. İkinci doğumda da bu olay oldu. Allah kimseye bu acıyı vermesin."

Anne Sultan Çil, oğlunu televizyonda görünce çok sevindiğini kaydetti.

Dokuz çocuğu arasında Ömer'in yerinin farklı olduğunu ifade eden Çil, sabrederek beklediklerini söyledi.

"Bugün benim bayramım"

İzmir'de, kurtarılan rehinelerden özel harekat polisi İsmail Akbalık'ın evinde de adeta bayram havası yaşanıyor.

İsmail Akbalık'ın (46) eşi Öznur Akbalık, AA muhabirine, geçen sürede çok şeyler çektiklerini söyledi.

Akbalık, "Çok mutluyum. Geçen Ramazan Bayramı'nı yaşayamadık. Bugün benim bayramım. Allah, sabrını da verdi, dermanını da verdi" diye konuştu.

"Oğluma kavuşacağımı biliyordum"

Türkiye'ye getirilen konsolosluk görevlilerinden özel harekatçı Yalçın Bakır'ın serbest kaldığını öğrenen yakınları, ailenin İstasyon Mahallesi'ndeki evini ziyaret etti. 

Baba Nazmi Bakır, evinde gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun kurtarıldığını televizyon izlerken öğrendiğini söyledi. Çok heyecanlı olduklarını belirten Bakır, oğluna kavuşacağı zamanı beklediğini ifade etti.

Oğlunu karşılamak üzere İstanbul'a gideceklerini dile getiren Bakır, ''Bizim için bayram oldu, çok mutluyum. Oğluma kavuşacağımı biliyordum. Akşam sanki içime doğdu. Sabah da televizyonda haberleri izlerken öğrendim. Oğlumu televizyonda gördüm. Takım elbise giydirmişler. Çok büyük bir mutluluk oldu" şeklinde konuştu.

Anne Ayşe Bakır da çok heyecanlı olduklarını belirterek, "Çok şükür, Allahım'a hamdolsun" ifadelerini kullandı.

"Dualarımız kabul oldu"

Bakır'ın eşi Zehra Bakır ise çok sevinçli olduklarını bildirdi.

Eşiyle telefonla görüştüğünü belirten Bakır, "Çok heyecan var. Dualarımız kabul oldu. Güveniyorduk zaten geleceklerine ama günü belli değildi. Çok şükür o gün geldi. Telefonla görüştük. Eşim bana 'Urfa'dayız bekliyoruz. Merak etme iyiyiz' dedi. İlk sözleri 'İyiyiz çok şükür kurtulduk' oldu. Sabrettik ve kavuşacağız" diye konuştu.

Bakır'ın 3 yaşındaki çocuğu Esat Bakır da babasının kendisine Japon balığı getirmesini beklediğini ifade etti.

Vali köyünü ziyaret etti

Ardahan Valisi Ahmet Deniz de, IŞİD tarafından 101 gün alıkonulan Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz'ın doğduğu köyü ziyaret etti.

Ardahan kent merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Açıkyazı köyüne giden Vali Deniz, burada muhtar Özgür Polat ve köylüler tarafından karşılandı. 

"Hepinize, hepimize 'gözünüz aydın' diyoruz"

Vatandaşlarla sohbet eden Vali Deniz, yaptığı açıklamada, ülke adına mutlu ve bir o kadar da gururlu olduklarını, Başkonsolos Öztürk'ün buralı olması nedeniyle mutluluklarının kat kat fazla olduğunu söyledi.

Kendilerini en çok mutlu eden konunun tüm vatandaşların sağ salim ülkelerine geri dönmesi olduğunu belirten Deniz, şöyle dedi:

"Sağ salim kavuşmaları devletimizin gücünün bir göstergesidir. Bunu biliyoruz farkındayız. Biz birlik ve beraberliğimizi muhafaza ettiğimiz müddetçe bu ülke dahada büyüyüp gelişecektir. Vatandaşlarımızdan dolayı 'milletimizin gözü aydın' diyoruz. Başkonsolosumuz burada doğdu büyüdü, bugün de memleketimize hizmet ediyor. Ardahan'daki herkes için bir örnek teşkil ediyor. Hepinize, hepimize 'gözünüz aydın' diyoruz. Başkonsolosumuzun dediği gibi bu millete hizmet etmek büyük bir görevdir."

"Gurur duyduk"

Öztürk Yılmaz'ın akrabası Fahrettin Yılmaz da çok mutlu ve gururlu olduklarını ifade ederek, "Bu tarifi mümkün olmayan bir mutluluk. Bu başarıyı sağlayan ve bize bu günü yaşatan özellikle cumhurbaşkanı ve başbakanımız başka olmak üzere emeği geçen tüm görevlilere çok teşekkür ediyoruz. Allah onlardan razı olsun. Bizi sevindirdiler, Allah'da onları sevindirsin" dedi.

Köy muhtarı Özgür Polat ise büyük bir sevinç yaşadıklarını, bunun özellikle dış güçlere karşı önemli bir başarı olduğunu dile getirdi. 

Polat, "Bunu siyasi ranta dönüştürmek isteyenler oldu. Ancak biz bu oyuna gelmedik. Devletimizin ve hükumetimizin atacağı adımı sabırla bekledik. Öztürk'ün köylüleri olarak sonucu hep sabırla bekledik. Sonuçta kendi çocuğumuz, burada doğdu burada büyüdü. Çocukluğumuz birlikte geçti" diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın