Dolar
32.49
Euro
34.85
Altın
2,332.62
ETH/USDT
3,160.70
BTC/USDT
64,623.00
BIST 100
9,716.77
Gündem, Sağlık, Analiz

Türkiye aşılama hızında yüzde 96'yı yakaladı

Sağlık Bakanlığı, 13 hastalığa karşı rutin aşılama hizmeti verildiğini, son verilere göre 2014 yılı aşılama hızının ortalama yüzde 96 olduğunu bildirdi.

Yeşim Sert Karaaslan  | 09.09.2015 - Güncelleme : 09.09.2015
Türkiye aşılama hızında yüzde 96'yı yakaladı

Ankara

ANKARA

Sağlık Bakanlığı, 13 hastalığa karşı rutin aşılama hizmeti verildiğini, son verilere göre 2014 yılı aşılama hızının ortalama yüzde 96 olduğunu, aşılamada iller ve bölgeler arasında fark bulunmadığını bildirdi. 

Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Aşı ile Önlenebilir Hastalıklar Daire Başkanı Osman Topaç, çocukluk çağı ulusal aşı takvimi ile ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Hastalıklardan korunmada aşının çok önemli olduğunu belirten Topaç, "Bağışıklama, aşıyla önlenebilir hastalıkların ve bu hastalıklara bağlı gelişebilecek sakatlık ve ölümlerin önlenmesi açısından en önemli toplum sağlığı müdahaleleri arasında yer almaktadır" dedi.

Topaç, Genişletilmiş Bağışıklama Programı ile doğan her bebeğin aşı takvimine uygun olarak boğmaca, difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, tüberküloz, poliomyelit (çocuk felci), hepatit-B, hepatit-A, suçiçeği ve hemofilus influenza tip B’ye bağlı hastalıklar ile streptokokus pnömoniya’ya karşı bağışıklığının sağlandığını ifade etti. Topaç, bağışıklama yoluyla söz konusu hastalıkların ve bu hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin ve sakatlıkların engellenebildiğini vurguladı.

Bağışıklama ile kişisel faydanın yanı sıra toplumsal yarar da elde edildiğini dile getiren Topaç, "Aşılanarak bağışık hale gelmiş kişilerden oluşan toplumlar, hastalıkların yayılmasına karşı direnç göstermektedir. Bu yolla henüz aşılanmamış kişiler ile ve aşılanmaya engel oluşturan hastalığı olan kişiler de korunmaktadır" diye konuştu.

Topaç, bağışıklama çalışmaları ile hastalıkların kontrolünde büyük başarılar kazanıldığının altını çizerek, şunları söyledi:

"Daha önce büyük salgınlar ve ölümlere yol açan çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren tamamen yok edilmiştir. Hastalık etkeni yok edildiğinden çiçek aşısı uygulamalarına ihtiyaç kalmamış ve aşılama durdurulmuştur. Çok önemli çocukluk çağı bulaşıcı hastalıklarından biri olan poliomiyelit hastalığına karşı dünya genelinde yaygın aşılama çalışmaları yapılmış ve hastalık yok edilme aşamasına getirilmiştir. 1988 yılında dünyada 350 bin olan vaka sayısı 2014 yılında 359 olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye'de etkin ve sürekli aşı uygulamaları 1930 yılında çıkarılmış Umumi Hıfzıssıhha Kanunu doğrultusunda çiçek aşısının zorunlu kullanılması ile başlamıştır. Genişletilmiş Bağışıklama Programı, 1980 yılında başlatılmış, bugüne kadar gerek rutin gerekse destek aşılama çalışmalarında ulaşılan yüksek aşılama hızları sonucunda aşı ile önlenebilir hastalıklar önemli oranda azalmıştır." 

"Türkiye, aşılama oranı yüksek olan ülkeler arasında"

Topaç, takvimde yer alan aşıların bilimsel kurulca yapılan çalışmalarla belirlendiğini dile getirerek, "2002 yılında 7 hastalığa karşı aşılama hizmeti verilirken bugün itibarıyla 13 hastalığa karşı rutin aşılama hizmeti verilmektedir. 2014 yılı aşılama hızımız ortalama yüzde 96'dır. İller ve bölgeler arasında fark bulunmamaktadır. Türkiye, aşı çeşitliliği açısından ve aşılama oranı yüksek olan dünyanın nadir ülkeleri arasında yer almaktadır" diye konuştu.

Çocuk felcine yönelik yürütülen "Polio Eradikasyon Programı" çalışmaları ile Türkiye'de son çocuk felci vakasının 26 Kasım 1998'de görüldüğüne dikkati çeken Topaç, "Ülkemiz, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi tarafından 21 Haziran 2002'de 'Poliodan Arındırılmış Bölge Sertifikası ile belgelendirilmiştir" dedi.

Halen bazı ülkelerde çocuk felci ve kızamık salgınların yaşandığını anımsatan Topaç, "Bu durum, yurtdışı kaynaklı söz konusu vakaların ülkemizde de görülmesi riskini yaratmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

"2015 yılında bildirilen kızamık vakası sayısı 246 ile sınırlı kalmıştır"

Topaç, Suriye'den gelen mültecilerden aşısız olanların kızamık hastalığına yakalanabildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Vakaların Avrupa kaynaklı oldukları ancak ülkemize giren Suriyelilerden aşısız veya eksik aşılı olanların virüs dolaşımının devamlılığında rol oynayabilecekleri değerlendirilmektedir. 2012 yılında, yine Romanya'dan gelen bir gruptan İstanbul'da importe kızamık bulaşı gerçekleşmiş olup, daha sonraki süreçte bu vakalardan diğer iller de etkilenmiş ve 2012 yılında 349, 2013 yılında ise 7 bin 405 vakaya ulaşan bir vaka artışı ortaya çıkmıştır. 2014 yılının başlarından itibaren vaka sayıları oldukça azalmış olup 2014 yılında kızamık vaka sayısı 565 vakaya düşmüştür ve kontrol altına alınmıştır. 2015 yılında bildirilen kızamık vakası sayısı 246 ile sınırlı kalmıştır."

"Ülkemizde aşı ile önlenebilir hastalıklarda artış söz konusu değil"

"Maternal Neonatal Tetanoz (MNT) Eliminasyonu Programı'na 1994 yılında başlanıldığını anlatan Topaç, "Nisan 2009'da Türkiye'nin, yenidoğan tetanozunu elimine etmiş ülkeler arasına girdiği belgelenmiştir" dedi.

Topaç, suçiçeği aşısıyla 2011 yılında yüz binde 21 olan görülme sıklığının 2014'te yüz binde 5'e düştüğünü aktararak, "BCG aşısı ulusal aşı programımız içerisinde olup, tüberküloz hastalığının kanla ve lenfatik sistemle yayılmasını engeller. Ülkemizde yapılan BCG aşılama hizmetleri ve diğer müdahaleler ile verem hastalığına yakalananların sayısı her yıl yüzde 6  oranında azalmaktadır" ifadesini kullandı.

Türkiye'de bulunan mültecilere de sınırdan girişte aşıların yapıldığını belirten Topaç, "Ülkemizde bulunan misafirlerimize her türlü bağışıklama hizmeti verilmekte olup. Ülkemizde aşı ile önlenebilir hastalıklarda herhangi bir artış söz konusu değil" açıklamasında bulundu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.