Politika, arşiv

Süreç güçlü bir siyasi iradeyle sürüyor

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, çözüm sürecine ilişkin, "Süreç güçlü bir siyasi irade ve kararlılıkla sürüyor. Nihai sonuca ulaşmak için görüşmeler hız kazanmış durumda" dedi.

22.12.2014 - Güncelleme : 22.12.2014
Süreç güçlü bir siyasi iradeyle sürüyor

ANKARA

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Başbakanlık Merkez Bina'da HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile yaklaşık bir saat görüştü.

Akdoğan, görüşmenin ardından Twitter aracılığıyla,  "Süreç güçlü bir siyasi irade ve kararlılıkla sürüyor. Nihai sonuca ulaşmak için güven ve iyi niyet temelinde görüşmeler hız kazanmış durumda" bilgisini paylaştı.

Önder ise basın mensuplarına yaptığı açıklamada, çözüm sürecinde, kendi içtihatlarını da oluşturarak yürümeye çalıştıklarını belirtti.

Dünyadaki örnekleri baz alarak ilerlediklerine işaret eden Önder, şöyle konuştu.

"Dünyada çatışma sonrası çözüm süreçlerinin yaşadığı bütün deneyimi alarak, orada denenmiş ve sonuca bağlanmış yöntemleri baz alarak ilerlemeye çalışıyoruz. Kobani direnişiyle başlayan bir kırılganlık yaşamıştık, gelinen nokta itibariyle önemli bir kriz sürecini geride bıraktığımızı söylemek istiyoruz. Bu aşamadan sonra çözüm süreci kapsamında, bununla bağlantılı olarak ele alınabilecek ne giriyorsa bu meselelerin süratle, Sayın Öcalan'ın katkılarıyla ve onun başlattığı çizginin devamı olarak, ağırlıklı olarak İmralı olmak üzere yeni bir sürece girdiğimizi söylemek istiyoruz. Bu bütün meselelerin hallolduğu anlamına gelmiyor. Fakat şu anlama gelebilir; Artık süreçte, diyalog kanallarının kapanmaması ve ilk defa hangi başlıkları tartışarak ve hangi yöntemi kullanarak, ilerleyeceğimiz anlamında elimizde belirli mutabakatlar oluştu. Biz, bunu parti yetkili kurullarımızda değerlendirdikten sonra İmralı'ya geçeceğiz. KCK yetkilileriyle de meseleyi görüşeceğiz. Daha sonra bu görüşmeler daha derinlikli, nitelikli ve daha sonuca odaklı olarak yürüyecektir."

"Belli mutabakatlar oluştuysa, bir takvim de ortaya çıktı mı?" sorusu üzerine Önder, takvimin, kendileri için mümkün olan en kısa süre olduğunu söyledi.

Süre uzadıkça saldırılara, yanlış anlamaya ve hırpalanmaya açık bir hale geldiğini ifade eden Önder, çok seri bir görüşme ve çalışma trafiğinin başlayacağını, mümkün olan her şeyin en kısa süre içinde gerçekleştirileceğini kaydetti.

Tartışmaya başlayacağız

"Örgütün silah bırakmasının" sorulduğu Önder, bu tarz başlıkları medya üzerinden tartışmanın sürece sıkıntı verdiğini, bunu belli bir olgunluğa getirip, kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.

"Kamu Güvenliği Müsteşarlığının görüşme heyetine dahil edileceği şeklinde haberler var" denilmesi üzerine Önder, ilgili tüm kurumlarla, siyasi kişilerle, partilerle, topluluklarla, katkı sağlayacak herkesle görüşme kararlılığında olduklarını ifade etti. Önder, "Kamu Güvenliği Müsteşarlığı, bu işin tüzel olarak çerçevelenmiş, yetkilendirilmiş, pratikteki çalışmasını, kurulları, komisyonu oluşturacak kuruluş. Sanırım onlar da yoğun bir çalışma içerisine gireceklerdir" diye konuştu.

"Kamu düzeni ve özerklik kavramlarında anlaşmazlık vardı. Sizin anladığınız ile hükümetin anladığı ne kadar yakın artık birbirine?" sorusuna, Önder, "Bunu ilk defa tartışmaya başlayacağız. Biz, şu an bunun mekanizmalarını oluşturmak anlamında belli bir zemin oluşturmuş durumundayız. Müzakere denilen şey de bu meseleleri tartışmak, bundan ne anladığımızı, ne anlaşılması gerektiğini karşılıklı konuşmak" yanıtını verdi.

Üzerinde konuşulacaklar ve izlenecek yöntem konusunda bir mutabakatın oluştuğunu belirten Önder, ortaklaşmalar gerçekleştikçe, bundan sonra ortak, tek bir açıklama şeklinde kamuoyunun bilgilendirileceğini kaydetti.

Leyla Zana ile Kandil'e gideceğiz

"Sayın Başbakan, 'Kamuoyu önünde yapılan açıklamalar bu süreci yıpratıyor' diye açıklaması oldu. Karşılıklı basın önünde açıklamaması yapılmaması yönünde bir tavır var mı? Ya da bir karartma? Yoksa iletişimde yeni bir süreç olarak mı algılayalım?" sorusuna Önder, "İmralı trafiği başladıktan sonra kamuoyuna yansımayan gidiş gelişlerimiz oldu. Bunda bir beis yok. Bu bilgilendirme, artık biraz netice aldıkça yada yol katettikçe, bu sürecin ruhuna hizmet edecek bir şekilde yapılacak. Bir iletişim ortaklaşması diyebiliriz buna" yanıtını verdi. 

"Sayın Leyla Zana da İmralı'ya gidecek mi?" sorusu üzerine Önder, "Evet. Zaten gidiyoruz, şimdi de Leyla hanımla beraber Kandil'e gideceğiz" dedi.

"HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Moskova'ya yaptığı ziyaretin nedeninin" sorulduğu Önder, dünyanın dört bir yanında seçmenlerinin olduğunu, bu anlamda onların da katkılarını almak, gelinen süreç hakkında bilgi vermek için ziyaretlerin yapıldığını söyledi.

"Özerklik kavramının içini HDP nasıl dolduruluyor?" sorusuna, Önder, "Bugün demokratik normların ve demokrasi anlayışının bütün dünyada geldiği nokta, yetkilerin bu kadar merkezde biriktirilmemesi şeklinde. Halkı karar alma süreçlerine ne kadar yaygın olarak katarsanız, o kadar demokratikleşmiş olursunuz. Bu bir coğrafi, bölgesel, etnisite tabanlı bir şey değil. Sadece bir bölge için de değil" yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu ayıp etmiş

Herkesin kendini ifade edebileceği, kültürel, sosyolojik, sınıfsal olarak ifade edebileceği mekanizmaların etkinleştirilmesi ve anayasal bir güvenceye kavuşturulmasını istediklerini belirten Önder, bunun adına, "demokrasi" denildiğini ifade etti.

"HDP'nin parti olarak seçime girip girmeyeceğinin" sorulduğu Önder, seçime parti olarak gireceklerini söyledi. 

Anketlerde oylarının yüzde 11,8 olarak gözüktüğünü ileri süren Önder, "Biz yüzde 60 da alsak, bu barajlar demokratik değildir. Bu barajları yıkmak için her türlü demokratik zeminde mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'seçimlere parti olarak girme kararınızın arkasında, AK Parti ile yaptığınız bir ittifakın' olduğunu iddia etti. Bu konuda ne dersiniz?" sorusuna, Önder, "Ayıp etmiş. Biz bir siyasal partiyiz, bu partinin geldiği noktada binlerce insanımızın kanı, canı, emeği ve zindan duvarları var. Biz bunu değil AK Parti'ye, hiçbir şeye kurban etmeyiz. Kendimize güveniyoruz" yanıtını verdi.

"Bu toplantıdan diğerlerine göre daha pozitif mi ayrılıyorsunuz?" sorusuna Önder, "Evet" karşılığını verdi.

Muhabir: Mehmet Tosun-Yeşim Sert Karaaslan-Kudret Topçu

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın