Politika, arşiv

Çözüm süreci sürüyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Atalay, "Şu anda olumlu bir çözüm süreci çalışmasının, diyaloğun sürdüğünü söyleyebilirim" dedi.

19.12.2014 - Güncelleme : 19.12.2014
Çözüm süreci sürüyor

ANKARA

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, "Şu anda olumlu bir çözüm süreci çalışmasının, diyaloğun sürdüğünü söyleyebilirim. Yani hükümetten aldığımız bilgiler, bunlar bizim" dedi.

Atalay, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Dört eski bakanla ilgili iddialar konusunda çalışma yürüten Meclis Soruşturma Komisyonu üyelerinin, bu kişilerin Yüce Divan'a gidip gitmemesi konusunda oylama yapacaklarını anımsatan bir gazetecinin, "Dünkü MYK'da, bu konuda parti olarak bir tutum belirlediniz mi?" soruna Atalay, "MYK gündemine bu konu hiç gelmedi. Biz de komisyonun kararını bekliyoruz. Yani komisyon bir çalışma yapıyor. Onun çalışmasını bitirip karar vermesi tabii konuyu belirleyecektir. Yani dün bizim gündemimize böyle bir şey gelmedi" diye yanıt verdi.

"Onun dışında bir tutum belirlediniz mi?" sorusu üzerine Atalay, "Hayır. Yani öyle bir şey, bizde öyle bir şey olmadı. Bir tutum belirleme olarak bir çalışmamız partide olmadı" ifadesini kullandı.

Atalay, bir gazetecinin "Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın açıklamaları gazetelere yansıdı. Çözüm süreci ile ilgili nihai sonuca seçimlerden önce ulaşacaklarını söylediler. Bu açıklamaları nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Bu konuda çok evvelden beri takvim vermemeye biraz ben gayret ederim ama size şunu söyleyebilirim, hükümetin ilgili kurumlarının çalışmaları olumlu şekilde devam ediyor. Şu anda olumlu bir çözüm süreci çalışmasının, diyaloğun sürdüğünü söyleyebilirim. Yani hükümetten aldığımız bilgiler, bunlar bizim."

Dört eski Bakan ile ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu ve Yüce Divan oylaması hatırlatılarak, "Komisyonda AK Parti'li üyelerin özgür iradeyle oy kullanamayacağı" iddialarının sorulması üzerine Atalay, şunları söyledi:

"Bizim o konuda parti olarak bir şeyimiz yok. Tabii bu zaten partinin karar alacağı, politika belirleyeceği bir şey değil. Neticede dinliyorlar, orada komisyon var. Soruşturma Komisyonları TBMM'de çok önemlidir. Yargı gibidir, o yetkilere sahiptir. Bundan sorumlu olacaklardır. Dinlemeleri onlar yapıyorlar, belgeleri onlar topluyorlar ve kararı da komisyon verecektir. Orada herkes kendi vicdanıyla karar verecektir. Biz de o komisyonun kararını bekliyoruz. Orada tabii komisyonun çalışma yöntemi vesaire Meclis'le ilgili bir şey yani. Benim burada bir şey söylemem söz konusu değil. Yeterli dinleme vesaire yapıp yapmadığı gibi konuları ben de basında görüyorum, ama onlar Meclis'in kendi iç çalışma sistemleriyle, tüzüğüyle ilgili konulardır." 

Plaket ve hediye verilmesinin kaldırılmasının ekonomiye ne kadar katkısı olacağının sorulması üzerine ise Atalay, "O sadece bir tasarruf olarak değil, yerel yönetimler, yereldeki mülki irade açısından bir tasarruf boyutu olabilir ama onun görüntü olarak da rahatsız edici boyutları var, plaket çok yerde bazen gereksiz olarak kullanılıyor. Hediye ve plaket ikisi birlikte değerlendirilmeli, bunu sadece tasarruf boyutu ile ele almamak lazım. Ama tasarrufun büyüğü küçüğü olmaz, hepsi biriktiğinde bir tasarruf olur" diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın dinlendiğine yönelik açıklamaların sorulması üzerine ise Atalay, "Sayın Demirtaş'ın o konuda varsa bir bilgisi, belgesi şikayet etmesi lazım" dedi. 

Atalay, şunları kaydetti:

"Biz doğrusu hükümet olarak, özellikle son birkaç yılda dinlemelerle ilgili çok önemli tedbirler aldık, çok ağırlaştırdık. Yani hukuki yönde, yasal yönde dinlemeleri çok ağır şartlara bağladık. Ağır ceza mahkemesinde yapılıyor gibi düzenlemeler getirildi. Hatta orada biliyorsunuz, biraz da şikayet bile oldu, 'zorlaştırıldı' diye. Hele yasal olmayan dinlemelere karşı daha cezalar artırıldı. Eğer o konuda endişeleri varsa onları yasal yollardan bildirmeleri gerekir veya görüşebilirler idari mekanizmalarla diye düşünüyorum." 

Maraş olaylarının 36. yılı nedeniyle yapılacak anmaların Kahramanmaraş Valiliği tarafından yasaklandığına yönelik bir soru üzerine de Atalay, "Onu da doğrusu bilmiyorum, yeni duymuş oldum. Onun gerekçelerini tam bilemiyorum. Yani valiler belki oradaki kamu düzeni açısından falan bazı kararlar alıyor olabilir. Doğrusu bunun gerekçelerini tam bilmiyorum" diye konuştu.

İl Başkanları Edirne'de toplanacak

Beşir Atalay, gelecek hafta 24 Aralık'ta AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın Edirne'de yapılacağını anımsatarak, bu toplantıya ilişkin hazırlıkların gözden geçirildiğini, il başkanlarının yanı sıra bazı bakanların, bölge milletvekillerinin, büyükşehir belediye başkanlarının, belediye başkanlarının ve parti kadın ve gençlik kolları ile parti genel merkezinden partililerin toplantıda yer alacağını anlattı.

Toplantı öncesinde de bakanlarca ve belediye başkanlarınca değişik görüşme ve toplantıların gerçekleştirileceğini aktaran Atalay, gelecek hafta iki gün boyunca Trakya'da büyük bir hareketlilik yaşanacağını söyledi.

İkinci olarak parti kongrelerinin ele alındığını aktaran ve Türkiye genelinde kongrelerin büyük bir hızla devam ettiğini belirten Atalay, şu ana kadar partilerinin 934 teşkilatının kongresinin yapıldığını, 153 kongrenin kaldığının bunların da tamamının Şubat ayında bitmiş olacağını aktardı.

Teşkilatlarının yenilendiğini ve büyük bir coşkuyla kongrelerinin yapıldığını dile getiren Atalay, böylece seçime çok daha dinamik bir yapıyla girmiş olacaklarını, gençlik ve kadın kolları kongrelerinin de Şubat ayında biteceğini ifade etti.

Atalay, "Yani bütün yapımız, bütün teşkilatlarımız, seçilmiş yönetimlerce seçime doğru yenilenmiş olacak" diye konuştu.

"AK Parti'ye verilen tercih yüzde 48,2"

Her ay bir kamuoyu yoklaması yaptırdıklarını ve parti olarak bu araştırmaları önemli gördüklerini vurgulayan Atalay, son olarak yaptırdıkları kamuoyu yoklamasında ise "Bugün seçim olsa sorusunda AK Parti'ye verilen tercihin yüzde 48,2 olduğunu" belirtti.

Atalay, "Yani genel olarak milletimizin büyük bir desteği var. O destek sürüyor. Yani Türkiye'nin geleceği için AK Parti'nin önemini milletimiz biliyor. Milletimizin gelecekle ilgili, Türkiye'nin büyütülmesi, kendisinin, çocuklarının hayatı için yine umut olarak gördüğü AK Parti. Başka bir yerde bir arayış içinde de değil. Dolayısıyla bu araştırmayı da geniş şekilde analiz etmiş olduk" dedi.

Seçimlerle ilgili yürüttükleri çalışmalara da değinen Atalay, Seçim İşleri Başkanlığının seçim takvimi ve işleriyle ilgili çalışmalarının devam ettiğini, diğer yandan kampanyaya ilişkin çalışmaların da kendisinin koordinasyonunda yürütüldüğünü anlattı.

Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde yurtdışındaki vatandaşların da oy kullandığını, ancak katılımın çok düşük olduğunu hatırlatan Atalay, söz konusu seçimde randevu sisteminin uygulandığını, vatandaşların oy kullanacağı yerler ile sürenin yetersiz görüldüğünü ifade etti.

YSK'nın konuya ilişkin çalışmalarının sonuçlanmak üzere olduğunu aktaran Beşir Atalay, yurtdışında oy kullanmada randevu sisteminin kaldırılacağını, sandık sayısının artırılacağını, oy kullanma süresinin 4 haftaya çıkarılacağını söyledi.

Meclisin gündemi

MYK toplantısında Meclisin çalışma gündeminin de ele alındığını dile getiren Atalay, öncelikli olarak ele alınacak tasarılar üzerinde durulduğunu, bunların İç Güvenlik Reform Paketi, cezaevi güvenliğine ilişkin tasarı ile İş Güvenliği Yasa Tasarısı olduğunu belirtti.

İş Güvenliği Yasa Tasarısı'nın içinde madencilikle ilgili bir düzenlemenin olacağını aktaran Atalay, "Son zamanlarda madencilik sektöründe bazı şikayetler var. Orada yatırımları geciktiren bazı unsurlar var. İşte o engellerin kaldırılması yönünde, madencilikle ilgili de düzenleme" diye konuştu.

"Ekonomiyle ilgili temel çok sağlam"

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Onuncu Kalkınma Planı kapsamında Öncelikli Dönüşüm Programlarına ilişkin açıklamalarını anımsatan Atalay, bunun özünde üretimi artırmanın ve tasarrufun ön plana çıktığını, biraz da belki lüks ithalatla ilgili düzenlemelerin yer alacağını kaydetti.

Bunu çok önemli gördüklerini, bundan sonra iki paketin daha açıklanacağını ifade eden Atalay, bunlardan birinin sosyal politikalarla ilgili olduğunu dile getirdi.

Plaket verilmesinin, bir genelgeyle önlenmesinin hedeflendiğini belirten Atalay, özellikle kamu yöneticileri için bunun rahatlatıcı olacağını ifade etti.

Atalay, "Bunlar doğrusu sadece tasarruf açısından değil. Yani artık kimin kime plaket vereceği bile karıştı doğrusu. Yığın yığın her yerde plaketler. Yani bu konularda kamu yöneticilerimizi, hele bakanların falan il ziyaretlerinde işte valilerimizi falan rahatlatan şeyler olacak bunlar. Hediye takdimi ile ilgili konular falan hem tasarruf sağlayacak, hem de doğrusu daha bir rahatlama getirecek diye, gereksiz şeylerden kurtaracak diye düşünüyoruz. Parti olarak bunları doğrusu olumlu buluyoruz" dedi.

Dünya ekonomisinde kırılganlıklar bulunduğunu anımsatan Atalay, "Biz de hükümetimiz de bu riskleri ciddi şekilde tabii değerlendiriyoruz. Yani önemli olan ekonominin kalıcı istikrarını temin edecek şekilde dengelerini muhafaza etmek. Bu yönden gelişmeleri iyi takip etmek, tedbirler almak. Ekonomi yönetimimiz bu konularda doğrusu çok dikkatli" değerlendirmesinde bulundu.

Son dönemde Rusya'daki gelişmelerin döviz kurunu etkilediğini belirten Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada gerekli tedbirler alındı. Hükümetimiz asla bu konularda bir panik halinde falan olmadı. Elde çalışmalar var. Enstrümanlar var. Hangisinin ne zaman kullanılacağıyla ilgili değerlendirmeler var. Yani ekonomimizden olumsuz bir tutum gibi gelişmeyi kimse beklememeli. Şu anda kendimizden eminiz. Finansal istikrarımızdan eminiz ve bütün piyasalarımızın sağlam bir yaklaşım içinde olması lazım. Bu konuda kimsenin tereddüdü olmamalı. Ekonomiyle ilgili temel çok sağlam. Bizim ekonomik politikamız, rezervlerimiz, kendi uyguladığımız ekonomik disiplinimiz çok ciddiydi biliyorsunuz. Şüphesiz bu kadar büyük gelişmeler kurda falan bazen dalgalanmalar oluşturur ama şu anda ekonomimizle ilgili rahat bir durumdayız. Hükümetimiz de bunu bu netlikte zaten dün ifade etmiş oldu."

"Yargının vereceği kararı bekliyoruz"

İstanbul merkezli "paralel yapı" operasyonuna değinen Beşir Atalay, "Bu, bir basın suçu değil. Gözaltına alınanlar basın suçundan dolayı gözaltına alınmış değil, düşünce suçundan dolayı gözaltına alınmış değil" dedi.

Burada propaganda yapıldığını, gazetenin gözaltına alma mekanı olarak kullanılması ve dış dünyaya bunun servis edilmesiyle Türkiye ilgili imajlar oluşturulmaya çalışıldığını kaydeden Atalay, "Ama işin aslı öyle değil. Bu tamamen çok değişik kesimlerden insanların dahil edildiği farklı bir suç. Bir anlamda bir insan hakkı korunması" ifadesini kullandı.

Bir grup vatandaşın, bir kumpasla uzun süre gözaltında kaldığını ve bunların şikayeti üzerine başlatılan savcılık sorgusu kapsamında gözaltıların yapıldığını aktaran Atalay, şunları söyledi:

"Yani bir insan hakkı ihlali var. Vatandaşın mağdur olması var. Vatandaş şikayet ediyor, yani sivil vatandaş. Bunun hükümetle, partiyle bir ilgisi yok. Dolayısıyla buna böyle bakmak lazım. Bunun içinde sadece birkaç gazeteci var. Diğerleri polisler. Diğer kesimlerden insanlar var. Bunun polis boyutu var, emniyet boyutu var. Basın burada aracı olarak kullanılmış. Yani basın tarafından, basın mensubu tarafından, basın aracılığıyla suç işlenmesi diye bir özgürlük yok, bir imtiyaz yok. Eğer o vatandaşların şikayet ettiği gibi bir suç varsa adaletin yerini bulması esastır. Bizler neticede yargının vereceği kararı bekliyoruz."

"Oralara girerlerse zararlı çıkarlar"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç'un memur atamalarına ilişkin iddialarına da değinen Atalay, kendisinin buna ilişkin açıklamalarına da Koç'un alındığını dile getirdi.

Atalay, "Yani ben de doğrusu fazla alınmasına memnun oldum. Yani bu konumlara CHP'nin düşmesini biz istemiyoruz zaten, onun için onu söylüyoruz. Tabii sürekli yine torpil vesaire gibi konular üzerinde duruyorlar ve hatta bir ihbar hattı kurmuşlar. Anamuhalefet partisi keşke ülkemiz için esaslı, ülkemizin geleceğiyle ilgili falan konular üzerinde dursa. Yani vatandaşa ihbar hattı falan kurarak onlardan umut beslemek, gelecekle ilgili umudunu bunlara bağlaması falan yanlış. O konulara biz artık girmiyoruz" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, SSK Genel Müdürlüğü döneminin çok şaibeli bir dönem olduğunu ileri süren Atalay, "O kadar çok şey çıkıyor ki işte listeler, kendi akrabasının sayısı vesaire. Oralara girerlerse oralarda da hem belediyeleri olarak, hem kendi bizzat genel başkanlarıyla ilgili olarak zararlı çıkarlar" ifadesini kullandı.

Muhabir: Hüseyin Gazi Kaykı, Barış Gündoğan, Fatma Can

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın