Dolar
32.48
Euro
34.95
Altın
2,333.31
ETH/USDT
3,160.10
BTC/USDT
64,600.00
BIST 100
9,716.77
Politika, seçim 2015, arşiv

'Türkiye'yi bölme emelleri örtüşmüştür'

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Erdoğan'ın başkanlık ihtiraslarıyla PKK'nın Türkiye'yi bölme emelleri örtüşmüştür. Her ikisi de yeni anayasaya bel bağlamıştır" dedi.

06.05.2015 - Güncelleme : 06.05.2015
'Türkiye'yi bölme emelleri örtüşmüştür'

KASTAMONU 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Erdoğan'ın başkanlık ihtiraslarıyla, PKK'nın Türkiye'yi bölme emelleri örtüşmüştür. Her ikisi de yeni anayasaya bel bağlamıştır" dedi.

Bahçeli, partisinin Kuzeykent Pazaryeri'nde düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, Kastamonu'nun her karışında Türk tarihinin beşiğinin sallandığını, milli mücadelenin aziz anılarının kente mühür vurduğunu belirterek, evliyaların, Allah dostlarının, manevi büyüklerin, şehrin ufkunu nurlandırdığını ifade etti.

 Kastamonu'nun en çok şehit veren illerin başında  yer aldığını anlatan Bahçeli, şöyle konuştu:

"Sorumluluğumuz çok büyük, sırtımızdaki vebal çok ağırdır. Ne var ki ihanete bilerek teslim olan, ihanetle aynı kadroya yazılan, ihanetten dolayı şuurunu kaybetmiş bir iktidar Türkiye'yi mahvın eşiğine getirmiştir. Bir Şerife Bacı'ya, bir de bugünkülere bakınız. Bir Şerife Bacı'yı hatırlayın, bir de bugün ki hıyanete batmış siyasi kadrolara odaklanın. AKP, PKK'yla sarmaş dolaştır. Geçtiğimiz 28 Şubat'ta Dolmabahçe'deki Başbakanlık ofisinde AKP'li bakanlar ile PKK'nın siyasi uzantılarının açıkladığı 10 maddelik 'Bölünme Manifestosu' ile ihanet resmiyet kazanmıştır. Ortak açıklamayla AKP ile PKK eşitlenmiştir. İmralı canisinin dikte ettiği bu 10 madde, Türkiye’nin bölünmesinin kirli ve kanlı yol haritasıdır. 7 Haziran seçimlerinden sonra AKP ile PKK'nın ortaklaşa hazırlayacağı yeni anayasanın omurgasını ve çatısını burada açıklanan hususlar oluşturacaktır. AKP ile PKK kurguladıkları yeni Demokratik Cumhuriyeti bu temeller üzerine bina etmek için kolları sıvamıştır:"

"Erdoğan'ın kızdığı, kim varsa kırmızı kitaba girmeye adaydır"

Bahçeli, terör örgütünün AK Parti'den istediklerini alıncaya kadar eylem yapmayacağını söylediğini, hükümetin PKK'nın dayatmasını kabul ettiğini iddia etti.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin silahlı PKK teröristlerini görmezden gelerek ve kışlalarına çekilerek bekleyeceğini savunan Devlet Bahçeli, "Bunun anlamı ve sonucu açıktır: Terör örgütü PKK ile Türk Silahlı Kuvvetleri eşitlenmiştir. Türk ordusunun komutanlarının bunu nasıl içlerine sindirdikleri meçhulümüzdür. Kırmızı kitap hazırlamakla ve yeni tehdit unsurları tespit etmekle uğraşan Erdoğan ve AKP,  bölücü terörü bir kenara bırakmış, 'paralel' dediği yapıyı kafasına takmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti Erdoğan'a göre tehdit listesi tanzim etmektedir. Erdoğan'ın kızdığı, düşman olduğu kim varsa kırmızı kitaba girmeye adaydır. Kırmızı kitap kimin koltuğunun altındadır, kimin çıkarına göre yazılıp çizilmektedir?" ifadesini kullandı.

"Her yol, Türkiye’nin bölünmesine çıkmaktadır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendiğini ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Gelin de Kastamonu'daki tavizsiz duruşu görün. Gelin de milli yüreklerin tepkisini dinleyin. PKK, silah zoruyla alamadıklarını Erdoğan ve Davutoğlu'nun yeni anayasayla  kendilerine vermesini beklemektedir. Yeni Anayasayı İmralı, Kandil, PKK, Erdoğan, Davutoğlu ve AKP müzakere edecek ve birlikte yazacaklardır. PKK'nın kimlik, egemenlik hakkı, özerk yönetim, Kürtçe dil, teröristlere genel af ve İmralı canisinin serbest bırakılması dayatmaları birbir karşılanacaktır. Bunun karşılığında da Erdoğan 'Başkan' olacaktır. Erdoğan'ın Başkanlık ihtiraslarıyla PKK'nın Türkiye'yi bölme emelleri örtüşmüştür. Her ikisi de yeni anayasaya bel bağlamıştır. PKK'nın siyasi uzantısı partinin seçimlere bağımsız adaylarla değil, parti olarak girme kararı da bu oyunun bir parçasıdır. PKK partisi yüzde on barajını geçerse, daha büyük bir güçle meclise girecek ve AKP'nin sayısal eksiğini tamamlayarak yeni anayasayı birlikte yapacaklardır. Baraj altında kalırlarsa, Güneydoğu’daki oylar AKP'ye gidecek ve bu durumda AKP anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğa ulaşacaktır. Her yol, Türkiye'nin bölünmesine çıkmaktadır." 

 "İmralı'daki müzakere masasını yıkacağız"

MHP iktidarında İmralı'daki müzakere masasını yıkacaklarını, bu süreçte rol alan tüm siyasetçilerden ve kullandıkları bürokratlardan adalet önünde hesap soracaklarını belirten Bahçeli, "dönemin Başbakanı Erdoğan, bu ihanet açılımının başmimarı,  teröristbaşıyla birlikte eş başkanıdır" iddiasında bulundu.

MHP lideri Bahçeli, açıkça anayasa suçu işlendiğini ileri sürerek, " Bugün Cumhurbaşkanlığı makamına kaçmış olması, kendisini siyasi ve hukuki sorumluluktan kurtaramayacaktır. Bu süreçteki rolü ve konumu, vatana ihanet kapsamında görülecek ve gereği tereddütsüz yapılacaktır. Bürokratlar da Türkiye’ye ihanetin bedelini ödeyecektir. Milletvekili dokunulmazlığı veya özel koruma yasaları kendilerini hesap vermekten kurtaramayacak, hukuk tümünün yakasına yapışacaktır" diye konuştu.

Bahçeli, "Erdoğan, iyi ve olumlu ne varsa başkanlık sistemine atfetmektedir. Kötü ve sorunlu ne görüyorsa parlamenter sistemin hanesine yazmaktadır" dedi.

"Davutoğlu'nun ortaya çıktığı zamanlarda da Erdoğan'dan öğrendiği iftira ve ithamları önüne gelene savurduğunu" öne süren Bahçeli, şöyle konuştu:

"En son Kastamonu'ya geldiğinde de aynısını yapmıştır. Burada 2001'de Türkiye’nin tank yapıp yapamadığını sorgulamış, bize milliyetçilikle ilgili laf yetiştirmiştir. Davutoğlu, Türkiye tank da yaptı, top da yaptı, hatta uçak bile yaptı. Sen ülkene öyle yabancılaşmış, gerçeklere öyle sırtını dönmüşsün ki, neyin yapılıp yapılmadığını bilmeyecek kadar cehalete gömülmüşsün. Tank yaptık yapmasına ama çok şükür yolsuzluk yapmadık, rüşvet yemedik, harama ortak olmadık. Kastamonu'da, 'Türkmenleri vermeyiz' diyemediğimi utanmadan, sıkılmadan dile getirmiştir. Davutoğlu, sen Türkmenleri öldürenleri ağırlayıp onlara 'abi' derken; biz Kerkük için ağlıyorduk, Musul için feryat ediyorduk, Tuzhurmatu için yas tutuyorduk. Sen ve hükümetin Türkmenleri cinayetlerle yüz yüze bırakırken, Türkmeneli'ne elimizi uzatıyor, acıları yüreğimizde duyuyorduk. Sen Barzani'yle kucaklaşıp Türkmen katillerine sevgi gösterileri yaparken, biz yardım konvoylarımızı soydaşlarımıza sana ve iş birlikçilerine rağmen ulaştırıyorduk."

Başbakan Davutoğlu'nun kendisine, "Ankara'da milliyetçilik yaptığını" söylediğini dile getiren Bahçeli, onun Kandil'de PKK'lı, İmralı'da müzakereci olduğunu iddia etti.

Devlet Bahçeli, Erdoğan'a göre sistemin arıza vermekte, teklemekte ve patinaj yapmakta olduğunu belirtti. "Aslında arızalı olanın kendi fikriyatı, patinaj yapanın kendi anlayışı olduğunu" savunan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Diyor ki, başkanlık sistemi gelirse Türkiye çok başlılıktan kurtulacak; birdenbire, sanki sihirli el değmişçesine siyasi rahatlığa, ekonomik refaha kavuşacakmış. Yalanın bu kadarına da 'pes doğrusu' denir. Erdoğan, iyi ve olumlu ne varsa başkanlık sistemine atfetmektedir. Kötü ve sorunlu ne görüyorsa parlamenter sistemin hanesine yazmaktadır. Başkanlık sistemi sanki yeryüzü cennetinin siyasi ve idari yapılanmasıdır. Parlamenter sistem ise sanki kabusun diğer ismi, krizin diğer yüzü gibi gösterilmektedir. Bu yorum ve değerlendirmelerin somut belge ve bilgiye dayalı makul ve mantıklı hiçbir yanı yoktur. Erdoğan boş konuşmakta, milletimizin saf ve temiz duygularını siyasi hesaplarına vasıta yapmaktadır. Gömlekçi Erdoğan, anayasal sistemi gömemeyecektir. Buna en başta aziz Kastamonu izin vermeyecektir."

Bahçeli, Erdoğan'ın kendi adına paye arayışında ve kişisel kariyer kaygısında olduğunu iddia ederek, başkan olamazsa, sistemi yıkamazsa sonunun iyi olmayacağını bildiğini öne sürdü.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu yolun sonunda objektif ve tarafsız hukuk olduğunu, Yüce Divan'ın kendisini beklediğini şimdiden gördüklerini söyledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın