Dolar
32.39
Euro
35.18
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,554.30
BTC/USDT
70,768.00
BIST 100
9,079.97
Politika, arşiv

Bölge halkı kamu düzenini bozucu olaylardan rahatsız

Kalkınma Bakanı Yılmaz, "Çözüm süreciyle hiçbir şekilde bağdaşmayacak, kamu düzenini bozucu birtakım hadiselerden dolayı bir rahatsızlık var, hem bölge halkında hem de milletvekillerimizde" dedi.

02.10.2014 - Güncelleme : 02.10.2014
Bölge halkı kamu düzenini bozucu olaylardan rahatsız

ANKARA

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Milletvekilleri Bölgesel İstişare Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "AK Parti milletvekilleri ile bölgesel istişare toplantısında çözüm süreci konusu yer aldı mı?" şeklindeki sorusu üzerine, Yılmaz, "Bu toplantılar bizim partimizin genel istişare süreçleriyle ilgili durumu tespit etmemiz lazım, bundan sonra da değişik bölgelerden milletvekillerimizle Sayın Başbakanımız bu istişarelere devam edecek. Yani bugün tezkereye denk geliyor olması sadece tezkerenin konuşulduğu anlamına gelmiyor. Elbette gündemde olan konularda ister istemez bu toplantılarda ele alınıyor ve tartışılıyor. Ama esas itibarıyla bütün konuların gündeme geldiği, bölgeyle ilgili sorunların, meselelerin tartışıldığı, milletvekillerimizin çok çeşitli konularda gözlemlerini aktardığı toplantılar bunlar” diye konuştu.

Toplantıda, ağırlıklı olarak çözüm sürecinin ele alındığını ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

“Tezkere de bir miktar gündeme geldi ama ağırlıklı konu doğrusu çözüm süreciydi. Diğer taraftan sosyo-ekonomik sorunlar, gelişme, bölgelerarası dengesizliklerin giderilmesi; işte eğitim sağlık hizmetlerine kadar çok çeşitli konular toplantıda gündeme geldi. Bu toplantılar, çok yararlı toplantılar.”

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, genel politikayla ilgili milletvekillerini bilgilendirdiğini dile getiren Bakan Yılmaz, “Türkiye'de sorunları çözecek olan siyasettir. Siyaset kurumunun her türlü sorunla ilgili olarak liderlik yapması gerekir. Sadece merkezde değil her bir milletvekilimizin içinde bulunduğu yörede yaşanan sorunlara ilişkin liderlik yapması, sorun çözücü şekilde müdahil olması gerekiyor. O anlamda çok faydalı toplantı olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

"Çözüm sürecine büyük bir sahiplenme var"

Bakan Yılmaz, başka bir gazetecinin, "Dün, İmralı'ya giden heyetin yaptığı açıklama var, Kobani’deki saldırılarla ilgili.  Eğer Kobani'deki saldırı devam ederse çözüm süreci sona erecektir yönünde bir açıklama yapıldı bugün” şeklindeki sözleri üzerine de şöyle konuştu:

"Bir defa iki boyutlu olarak cevap vermemiz gerekir. Birincisi, çözüm sürecine büyük bir sahiplenme var. Milletvekillerimiz, hükümetimiz, bölge halkında bunu net bir şekilde görüyoruz. Fakat, diğer taraftan çözüm süreciyle hiçbir şekilde bağdaşmayacak, kamu düzenini bozucu birtakım hadiselerden dolayı bir rahatsızlık var, hem bölge halkında hem de milletvekillerimizde. Neyi kastediyorum bunda; işadamlarından para istenmesi, yatırımlara zarar verilmesi, insanlara özgür iradeleriyle tercih etmek durumunda olan insanlara baskılar yapılması, bu tür sahada çözüm süreciyle bağdaşmayan ve kamu düzenini bozan hadiselere karşı da ciddi bir rahatsızlık var. Bununla mücadele etme görevimiz de hepimizin, aslında bütün partilerin görevi, sadece AK Parti'nin değil. Siyasete inanan bütün unsurların böyle bir görevi var."

"Hiç kimse çözüm sürecinin sağladığı rahatlamayı, özgürlük ortamını istismar etmemeli. Antidemokratik uygulamalar için, kamu düzenini bozan uygulamalar için kullanmamalı" ifadesini kullanan Yılmaz, şöyle devam etti:

"İkinci boyutta dediğiniz Kobani meselesi, Suriye ile ilgili meseleler. Buralarda da çok yanlış bir algı oluşturulmaya çalışıyor. Onu çok net bir şekilde ortaya koymamız lazım. Türkiye, hiçbir ayrım yapmadan, Arap, Türkmen, Kürt veya işte farklı inanç gruplarından insanlar, Sunni-Şii; hiçbir şekilde bu ayrımları yapmadan Suriye'de yaşanan hadiseler karşısında en büyük fedakarlıkları yapmış ülkedir. Ne gelişmiş bir ülke bugün dünyada ne de bölgemizdeki herhangi başka bir ülke Türkiye kadar bu konuda fedakarlık yapmadı, yapmıyor. Biz, gerek insani gerekse bölgenin siyasi istikrarı anlamında elimizden gelen tüm gayreti sarf ediyoruz. Kobani dediğimiz bölgeden de 160 bin insan şu anda Türkiye'ye sığınmış durumda. İyi ki Türkiye var, iyi ki Türkiye’nin istikrarı, gücü var, emniyet ortamı var ki bu insanlar Türkiye'nin bu anlamda bu ortamından istifade ediyorlar."

"Türkiye, dünyada insani yardımlarda birinci konuma yükseldi"

"Sığınmacı sayısı giderek artıyor, orta vadeli program ve bütçe görüşmeleriniz de oldu. 2015 bütçesine bunun yansıması ne olacak ve vergilere yansıması olacak mı?" şeklindeki bir soruyu da yanıtlayan Yılmaz, şunları söyledi:

"Bugüne kadar harcanan tutar 4,5 milyar dolar civarında. Türkiye, özellikle bölgemizde yaşanan olayların etkisiyle dünyada insani yardımlarda birinci konuma yükseldi. Genel kalkınma yardımlarında da İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra üçüncü noktaya geldik. Yani büyük fedakarlıklar yapıyoruz ama çok şükür Türkiye'nin böyle makro dengelerini sarsacak düzeyde bir durumdan da bahsetmiyoruz. Güçlü bir ekonomimiz var, bütçe disiplinimiz var."

"Dünyadaki küresel krize rağmen, kuzeyimizde Ukrayna krizine rağmen, güneyimizde, bölgemizde yaşanan gelişmelere rağmen büyümeye devam ediyoruz" diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İlk çeyrekte 3.3 büyüme sağladık. Yıl genelinde de bu civarda bir büyüme bekliyoruz. İhracatımız artmaya devam ediyor. Bu sene inşallah 160 milyar doları aşacağız. Mali dengelerimize de çok dikkat ediyoruz. Yani iki seçim yaşamamıza rağmen, bu kadar bölgesel gelişmelere rağmen mali dengelerimiz iyi bir noktada; borçlarımızın milli gelire oranı düşmeye devam ediyor. Ekonomimiz istihdam üretmeye devam ediyor. Bu yıl yine istihdamda artış gerçekleşecek."

Yılmaz, önümüzdeki yıla ilişkin olarak da yine bölgenin içinde bulunduğu konjonktür dikkate alınarak makroekonomik dengeleri hazırladıklarını vurguladı.

"Askeri harcamalar yönünde de bütçede bunlar ele alındı mı, daha yüksek miktarda kaynak aktarılması söz konusu mu?" şeklindeki soruya da Yılmaz, şu yanıtı verdi:

"Böyle olağanüstü durum anlamında bir şeyimiz yok. Jeopolitik riskler, mevcut gelişmeler ışığında elbetteki bunlar yansıyor zaten harcamalarımıza. Ülkemize sığınan insanlarla ilgili AFAD'ın yaptığı, biliyorsunuz geniş kapsamlı çalışmalar var. Kurumlarımızın yaptığı çalışmalar var. Yani bu olaylar olsa da olmasa da o masraflarımız devam ediyor. Çok olağan üstü bir artış söz konusu değil yani.”

Muhabir: Kurbani Geyik-Enes Kaplan

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın