Ekonomi, arşiv

Merkez Bankası'nın faiz indirimine gitmesi lazım

Ekonomi Bakanı Zeybekci, AA Finans Masası'nda, Merkez Bankası'nın faizle ilgili çekingen hareketinden vazgeçerek faiz indirimine gitmesi gerektiğini söyledi.

31.10.2014 - Güncelleme : 31.10.2014
Merkez Bankası'nın faiz indirimine gitmesi lazım

ANKARA

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Amerikan Merkez Bankası (Fed) tahvil alımını sonlandırırken, Avrupa Merkez Bankasının "parasal genişlemeye gidebilirim" dediğini ve şu anda gittiğini belirterek, "Türkiye Fed'den etkilenecektir ama Avrupa Birliği'nden etkilenmesiyle, Fed'den negatif etkilenme nötrolize olacaktır, hatta artıya geçecektir. Dolayısıyla burada çekingen olmamak lazım, burada cesur olmak lazım, burada faiz indirimine gitmek lazım" dedi. 

Zeybekci, gündemdeki son gelişmeleri Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'nda değerlendirdi. 

AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, AA'nın şu anda dünyada 84 ülkede temsilcisi olduğunu ve 8 dilde yayın yaptığını söyledi. Günlük 2 bin haber, 1800-1900 civarında fotoğraf ve 250 civarında da video yayınladıklarını anlatan Öztürk, şunları kaydetti: 

"3 yıl öncesine kadar dünyanın hiçbir yerinde abonemiz bulunmuyordu. Şu anda 45 ülkede, Türkiye ile beraber toplam bin 300 abonemiz var. Böylece Anadolu Ajansı 1920 yılında kurulduğunda Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği, 'Anadolu'nun sesini dünyaya duyuracak' misyonu ilk kez bu dönemde gerçekleşmiş oldu. Daha önceleri maalesef yurt dışında hiç abonemiz bulunmuyordu. 65 ayrı etnisiteye ait insan çalışıyor kurumumuzda. 2 bin 500 civarında dünya üzerine dağılmış habercilerimiz, ekonomistlerimiz, uzmanlarımız, foto muhabirlerimiz, kameramanlarımız var. Sizinle ilgili 3 editörlüğümüz var. Ekonomi Haberleri Editörlüğü, Finans Haberleri Editörlüğü ve Enerji Haberleri Editörlüğü. Bu 3 editörlüğümüz haberlerini doğrudan İngilizce ve Türkçe olarak yazıyorlar, daha sonra diğer dillere çevriliyor." 

AA'nın Finans Terminali'nin, dünyadaki finans haberciliği konusundaki tekeli kırmak için üzerine yatırım yaptıkları bir bölüm olduğunu anlatan Öztürk, bu alanda çalışan muhabirlerin de AA'nın Haber Akademisi'nde özel olarak yetiştirildiğini ifade etti. Öztürk, "Çok önem verdiğimiz bir bölüm, ekonomi kısmı. Sizlerin de katılımıyla beraber inşallah departmanımız daha da güçlü olur" dedi. 

"AA'yı Allah nazardan saklasın"

Bakan Zeybekci de "AA'yı Allah nazardan saklasın" dileğinde bulunarak, tebrik etti. Zeybekci, herkesin kayıtsız, şartsız güvendiği AA'nın, Anadolu'nun sesini dünyaya duyurduğunu, dünyanın sesini de Anadolu'ya taşıdığını söyledi.

Bu çağda bilgiyi üreten ve bilgiye en erken sahip olanın çok büyük avantajlara sahip olduğunu dile getiren Zeybekci, şöyle konuştu: 

"Yaşama hakkı kadar, mülkiyet hakkı kadar insanların bilgi edinme hakkı da çok önemli. Bu bilgi edinme ve haber alma hakkının sağlayıcısı olarak da AA, doğru haberlerle insanları bilgilendiriyor. Ben AA'yı çok sık takip ediyorum ve AA'da bir şey yoksa ona pek itibar etmemeye çalışıyoruz. AA'da varsa dikkat kesiliyoruz. Onun için ben şahsınızda bütün arkadaşlarınıza çok teşekkür ediyorum." 

"AA'nın öne çıkıyor olması son derece önemli"

Dünyada ekonomi ve finans haberciliğinin birbirinden ayrı olduğunu belirten Zeybekci, kendilerinde de bazen farklı düşündükleri gibi algılanan şeylerin bundan kaynaklandığını ifade etti. 

Türkiye'nin ekonomi ve finansla ilgili haberlerinin de AA'da doğru bir şekilde üretilerek servis edilmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Zeybekci, "Çünkü bu alanda dünyaya bağımlı olduğunuz zaman manipülasyona ve spekülasyona o kadar açık hale geliyorsunuz ki onun için yaptığınız hizmetleri ben son derece önemli görüyorum. Güncel haberlerinizdeki güvenilirlik, sağlamlık ve hız ile ekonomide de finansta da aynı şekilde AA'nın öne çıkıyor olması ve böyle bir alanda güçlenmeye başlaması son derece önemli" diye konuştu. 

"Cesur olmak lazım"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) tahvil alım programını sonlandırmasının Türkiye'ye etkilerinin ne olacağının sorulması üzerine Zeybekci, 2008 krizinden sonra Fed'in parasal genişlemede çok agresif bir yaklaşımı olduğunu hatırlattı. 

Şimdi ise bunu sonlandırdığını ancak faiz konusunda ise yine farklı seslerin çıkmaya başladığını anlatan Zeybekci, buna karşın Avrupa Merkez Bankası'nın tam tersi kararlar aldığını ifade etti. Zeybekci, şunları söyledi: 

"Biz dış ticarette ve doğrudan yatırım girişinde büyük ölçüde Avrupa'ya bağlıyız. Avrupa Merkez Bankası Başkanı, 'Avro'nun değer kazanmasına müsaade etmeyeceğiz' dedi. ABD parasal daralmaya giderken, Avrupa Merkez Bankası, 'ben parasal genişlemeye gidebilirim' dedi ve şu anda gidiyor. Aynı zamanda Avrupa Merkez Bankası ondan sonra 3 kez faiz indirimine gitti. Şimdi burada gelelim Türkiye'ye. Gerek dış ticarette gerekse de doğrudan yabancı yatırımlarda Avrupa'ya bu kadar çok bağlı olan Türkiye'nin, birbirinin tam tersi iki parasal harekette etkilenmesi beklenen asıl kısım Avrupa'dır. Evet, Türkiye Fed'den etkilenecektir ama Avrupa Birliği'nden etkilenmesiyle, Fed'den negatif etkilenme nötrolize olacaktır, hatta artıya geçecektir. Yani Türkiye, bundan pozitif yönde etkilenecektir. Türkiye'de bizim Merkez Bankamızın faizle ilgili çekingen hareketlerini... Neden çekingen Merkez Bankası? Fed'in bu adımlarından dolayı, işte ne olur ne olmaz ileride Fed'in bu faiz artırımıyla Türkiye'den para çıkışı olması endişeleriyle bunu yapıyor ama tam tersi Avrupa Birliği'nden böyle bir hareket gelecek ki geliyor. Dolayısıyla burada çekingen olmamak lazım, burada cesur olmak lazım, burada faiz indirimine gitmek lazım."

"Bugüne kadar bu azalmanın içerisinde enerji fiyatları yoktu"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, dış ticaret açığının azalmaya devam edeceğini belirterek, "Bugüne kadar bu azalmanın içerisinde enerji fiyatları yoktu. Bundan sonra enerji fiyatları da bunun içerisine girdiğinde çok daha farklı sonuçlar göreceğiz" dedi.

Zeybekci, gündemdeki son gelişmeleri Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'nda değerlendirdi.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı eylül ayı dış ticaret verilerine ilişkin açıklamalarda bulunan Zeybekci, "İnşallah Allah devamını getirsin diyorum. Dış ticaret açığının daralıyor olması, bir ülkede olması gereken en güzel tablolar bunlar" diye konuştu.

Zeybekci, Türkiye'de ithalatın detayına girildiğinde, yatırım malı ve ara malı ithalatında bu azalmanın olmadığını ifade ederek, son dönemde ekonomi yönetimi olarak, hükümet olarak Türkiye'de kadim sektörleri uluslararası rekabet alanında koruyucu ve kollayıcı adımlar attıklarını ve atmaya da devam edeceklerini belirtti.

Türkiye'nin dış ticaret açığının azalmasını çok pozitif gördüğünü belirten Zeybekci, şöyle devam etti:

"Önümüzdeki dönemde de azalmaya devam edecek. Bugüne kadar bu azalmanın içerisinde enerji fiyatları yoktu. Bundan sonra enerji fiyatları da bunun içerisine girdiğinde çok daha farklı sonuçlar göreceğiz. Dış ticaret açığı doğrudan cari açığı etkiliyor. Bu dönemdeki cari açıkta sağladığımız yaklaşık 20 milyar dolarlık pozitif katkının 10 milyar doları aşan kısmı net ihracat artışından, yaklaşık 7 milyar doları aşan bir kısmı da net gereksiz tüketim ithalatındaki azalıştan kaynaklanıyor."

Zeybekci, "Tüketime yönelik gereksiz ithalatı azaltmak konusunda bir kampanya düşünüyor musunuz" şeklindeki soru üzerine, "Bunu 'göze parmak sokar' gibi yapmak son derece yanlış. Biz bunu sessizce yapıyoruz. Sessizce yapmaya da devam ediyoruz. Ben bu rakamları son derece güzel buluyorum" dedi.

"Kamu borçları yok denecek seviyede"

Türkiye'nin bulunduğu coğrafya'da birçok sorun yaşandığına dikkati çeken Zeybekci, bütün bunlara rağmen ülkenin ihracatını artırdığının altını çizdi. Zeybekci, şunları kaydetti:

"Bu kadar ihracat artışına ve dış ticaret açığının azalmasına rağmen, bizi hayretler içerisinde bırakan şeyler oluyor. Türkiye'nin bu başarısı görülmeyip de Türkiye ile ilgili kredi derecelendirmesi yapanlar, çıkıp da cümleye 'Türkiye'de siyasi' diye başlıyorlar. Bu üzüyor bizi. Bir de 'Türkiye'de kırılgan beklenti' diyorlar. Ne yapsalar boş... Ne yaparsanız yapın, Türkiye'de kırılganlık yaşanmaz ve yaşanamaz. Türkiye'nin kamu borçları şu anda yok denecek seviyede."

Merkez Bankası'nın faiz indirimine gitmesi lazım

Bakan Zeybekci, bir soru üzerine Merkez Bankasının, Fed'in açıklamalarının ardından faiz indirimine gitmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin,  Fed'in kararlarına oranla Avrupa Merkez Bankası'nın kararlarından daha fazla etkileneceğini  ifade eden Zeybekci, "Türkiye'nin finans anlamında  bir problem yaşayacağını hiç mi hiç zannetmiyorum. Paranın üretime, yatırıma ve piyasanın canlanmasıyla ilgili gidebileceği adresler son derece sınırlı. Bununla ilgili en önemli  hareketlerin olacağı  ülkelerden birinin Türkiye olacağını düşünüyorum. Türkiye'nin faiz ile ilgili bir harekete ve beklentiye girmesini son derece yanlış olarak görüyorum. Türkiye'de  Merkez Bankasının faiz indirimi yönünde bunu fırsat olarak değerlendirmesi gerekir" diye konuştu.

Avrupa Merkez Bankasının da Fed'in refleksleriyle hareket ettiğini anlatan Zeybekci, bunu Fed'in yaptığı gibi piyasaya çok geniş kapsamlı para vererek değil,  profesyonel anlamda şirketleri, bankaları kullanarak yaptığını ifade etti. ABD'nin bu konuda bir başarı sağladığının altını çizen Zeybekci, "Ancak ülkelerin borçlanma yapısı nedeniyle AB'nin aynı şekilde başarı sağlaması konusunda ben biraz tedirginim" dedi.

 AB'de ülkelerin merkez bankalarının kamu borçlarının aşırılığına dikkati çeken Zeybekci, şunları kaydetti:

"Türkiye'de kamu borçlarının mille gelire oranı yüzde 35'ler seviyesinde. Bu oran 28 AB üyesi ülkenin 25'inden daha iyi durumda. Bizim bütçe açığımız Maastricht Kriterlerinin çok çok üzerinde ki 2014 sonunda biz bütçe açığında 1'in de altına ineceğiz, Maastricht Kriterlerinde bu 3. Kamu borçlarının milli gelire oranında Maastricht Kriterleri yüzde 60, bizde yüzde 35 seviyelerinde. Dolayısıyla AB'nin bu zaafiyetleri var. Onun için Avrupa Merkez Bankasında alınan bu tedbirlerin etkisinin olacağını inanıyorum ama ABD kadar hızlı bir şekilde AB'nin toparlanmasını beklemiyorum. AB ile doğrudan yatırımların bu kadar çok geçişken olduğu bir ortamda Türkiye'nin bundan olumlu etkileneceğini düşünüyorum. Dünyada milli paralarda kur savaşları dönemi başlıyor. AB'nin ihracatını artırarak büyümeyi tercih etmesi  bence çok daha isabetli olur."

Kredi derecelendirme kuruluşları

Bakan Zeybekci, bir başka soru üzerine kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'ye yönelik değerlendirmelerini, objektif bulmadığını dile getirdi.  Kredi derecelendirme kuruluşunun ekonomik ve finansal anlamda değerlendirmelerde bulunması gerektiğini ifade eden Zeybekci, şöyle konuştu:

"Türkiye cari açığın milli gelire oranı ile ilgili yüzde 6,4 olarak hedef koymuş. Beklentilerimiz ve şu andaki göstergeler yüzde 5,7 maksimum gerçekleştirileceğini gösteriyor. Türkiye bütçe açığında inanılmaz iyileşmeler sağlıyor. Türkiye 2009'dan 2013 sonuna kadar 6  milyon vatandaşına iş bularak toplam çalışan sayısını artırarak dünyada  birinci sıraya geliyor. İhracatla ilgili çok önemli gelişmeler sağlıyor. Yüzde 8'ler civarında net ihracatını artırarak büyümeye yüzde 2,7 katkı veriyor. Dış ticaret açığı tarihin en iyi noktasına geliyor. Bu kadar olumlu gelişmelerin yaşandığı bu ortamda  kredi derecelendirme kuruluşlarının hiçbirisi Türkiye'nin bu ekonomik performansı ile ilgili yorumda bulunmuyor. Siyasi istikrarla ilgili yorumlarda bulunuyor. Onun için bu çalışmaları ciddi bulmuyorum. Bunları da bir kredi  derecelendirme kuruluşu olarak görmüyorum. Siyasi kriter derecelendirmesi kuruluşu gibi hareket ediyorlar."

Bakan Zeybekci, AA'nın Türkiye'nin finans, ekonomi performansını  dünyaya duyurmasının bir anlamda milli kredi derecelendirme kuruluşu çalışmalarının başlangıcı sayılabileceğini ifade etti.

İtalya'nın kredi derecelendirme kuruluşları aleyhine dava açmasının son derece önemli olduğuna dikkati çeken Zeybekci, İtalya'nın bu kuruluşların yaptığı açıklamalar nedeniyle uğradığı somut zararlar olduğunu söyledi. 

Bakan Zeybekci, Türkiye tam şaha kalkmış giderken, Gezi gibi, 17- 25 Aralık gibi olayların ortaya çıktığını, kredi derecelendirme kuruluşlarının iyi niyetli olmayan değerlendirmelerde bulunduklarını belirterek, bunların arkasında bir tekelin, tek bir merkezin bulunduğuna inandığını söyledi.

"İhracatımız ve taşımacılığımız zorluk yaşamayacak"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Herkes şundan emin olsun ki Mısır'la Ro-Ro hatlarının iptal edilmesi kaynaklı olarak ihracatımız ve taşımacılığımız bir zorluk yaşamayacak" dedi. 

Avrupa ülkeleriyle Rusya arasında yaşanan karşılıklı ambargoların Türkiye'ye etkilerinin ve Rusya'ya sürdürülebilir ihracatın yapılması noktasında Türkiye'nin taleplerinin nasıl karşılandığının sorulması üzerine Zeybekci, genel anlamda bakıldığı zaman dünyanın ekonomi haritasının yeniden çizildiğini söyledi. 

Rusya'nın son dönemde çok hızlı geliştiğine işaret eden Zeybekci, bu ülkenin, yeniden çizilen haritada çok farklı bir rol oynadığını ifade etti.

Zeybekci, Ukrayna'da yaşanan olaylar nedeniyle Batı ülkelerinin Rusya'ya uyguladığı bir ambargonun olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Rusya büyük bir ekonomi. Türkiye'nin buna, 'Aman bana bir fırsat doğdu, bunu değerlendireyim' gözüyle bakmadığını tüm dünya biliyor ama dünyada ekonomi haritalarının yeniden çizildiği bir ortamda merhum İnönü'nün dediği gibi, 'Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye o yeni dünyada yerini alır' sözünü biz artık öyle söylemiyoruz. Yeni bir dünya kurulurken, Türkiye o yeni dünyayı kuran ülkelerden biri olur, biz artık o gözle bakıyoruz. Bizim Rusya'da ve Rusya vasıtasıyla Asya'da menfaatlerimiz var. Biz Rusya'yı birçok alanda işbirliği yapabileceğimiz bir ülke olarak görüyoruz.

Rusya ile şu anda 32 milyar dolarlık dış ticaret hacmimiz var ama biz Rusya'yı, Cumhurbaşkanımızın ve Rusya liderinin ortak koyduğu hedefle 100 milyar dolara çok kısa sürede ulaşılabilecek bir ülke olarak görüyoruz. Rus Ekonomi Bakanı ile birkaç kez görüştük ve teknik heyetler görüşmeye devam ediyor. Hedefimiz, Türkiye ile Rusya arasındaki taşımacılık alanındaki tüm sınırlamalar ve kotalar ile akreditasyon, sertifikasyon ve laboratuvarlarla ilgili önümüzdeki tüm engelleri yıl sonuna kadar kaldırmayı, bitirmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki sene de Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomi alanındaki tüm engelleri ortadan kaldırarak, çok hızlı bir şekilde Asya ülkeleriyle, yani Rusya, Belarus, Kazakistan, ardından Kırgızistan... Bu ülkelerle çok hızlı bir işbirliğine gireceğiz."

Zeybekci, "Rusya'dan ihracat garantisi alabilecek miyiz?" sorusu üzerine de şu anda o alanla ilgili çok pozitif çalışmaların olduğunu bildirdi.

Mısır'ın, Ro-Ro ve Karayolu Transit Taşımacılığı Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Muhtırası'nı feshetmesine ilişkin soruyu yanıtlarken de Zeybekci, "Herkes şundan emin olsun ki Mısır'la Ro-Ro hatlarının iptal edilmesi kaynaklı olarak ihracatımız ve taşımacılığımız bir zorluk yaşamayacak" dedi.

Bakan Nihat Zeybekci, Mısır'ın da Türkiye'nin de kadim devletler olduğunu belirterek, bazı olumsuzlukların, iki ülkenin de gelecekle ilgili ekonomik bağlarını negatif yönde etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini ifade etti. "Birbirimizi yok saymamız mümkün değil" diyen Zeybekci, "Bazı hassasiyetlerimizi ayrı tutarak söylüyorum, iki ülkenin ekonomik menfaatlerinin zarar görmeyeceği veya en az zarar göreceği yolların bulunacağına inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu. 

"Demek ki bir yerde bir yanlış var"

Ermenek'te maden ocağında işçilerin mahsur kalmasının ardından gündemdeki yerini koruyan maden kazalarına ilişkin soru üzerine Zeybekci. dünyada gelişmiş ülkelerin kömür üretiminden vazgeçmediklerini söyledi. Zeybekci, Almanya'nın elektrik enerjisi üretiminin yüzde 40'ın üzerindeki kısmının kömürden sağlandığını, ABD'nin de yüzde 40 civarında enerji üretimini kömürden yaptığını belirtti.

Dünyada bununla ilgili teknolojinin olduğunu belirten Zeybekci,  "Türkiye olarak bazen olumsuzluktan sonraki refleks ve tepki uygulamalarımızla bazı işlerimizi olumsuz hale getirme riskini görüyorum. Biraz sakin olmamız ve aklımızı toparlamamız lazım. Türkiye'nin ekonomik realitelerini gözardı etmeden bu çözümleri bulmamız lazım. Teknik olarak alınması gereken tedbirlerle ilgili hiçbir müsamaha gösterilmemesi gerektiğine inanıyorum. Tedbirlerin sonuna kadar teknolojik olarak alınması gerektiğine inanıyorum. Demek ki bir yerde bir yanlış var" diye konuştu.

Türkiye'de denetim konusunda mali müşavirlerde, yapı denetimde olduğu gibi çok iyi uygulamaların yapıldığına dikkati çeken Zeybekci, "Bu mantıkla Türkiye'de bu ocakların denetimini uzman özel sektöre bırakarak, bu alanların denetimi ile ilgili iş güvenliği, çalışma standartları ile ilgili bir alan açmak lazım" dedi. 

Enerji fiyatlarındaki düşüş

Petrol fiyatlarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Zeybekci, petrol fiyatlarındaki yaklaşık yüzde 25 seviyesindeki iyileşmenin doğalgaza da yansımasıyla Türkiye'ye getireceği katkının 12-15 milyar dolar civarında olacağını belirtti.

Zeybekci, cari açıktaki yüzde 35 seviyesindeki iyileşmenin enerji fiyatlarından kaynaklanmadığını, henüz o kalemin rakamlara yansımadığını belirterek, bu rakamların dördüncü çeyrek ve 2015'e yansıyacağını ifade etti.

Enerji fiyatlarındaki düşüşün ihracatı rahatlatacağını, büyümeye ve enflasyona doğrudan etkisi olacağını ifade eden Zeybekci, "Enflasyonla mücadelede Türkiye'de yeni bir anlayışa geçmemiz gerektiğine inanıyoruz. Şu andaki dünyadaki enerji ve petrol fiyatlarındaki gelişmeleri büyük bir tebessümle karşılıyoruz" dedi. 

Irak'a ihracat

Irak'ta yaşanan güvenlik sorunları nedeniyle bu ülkeye yönelik ihracatta yaşanan düşüşe ilişkin soru üzerine Zeybekci, bu yılın haziran ayında IŞİD terörünün söz konusu ayda ihracatı yüzde 30-35 civarında gerilettiğini söyledi. Ekimde ihracattaki azalmanın biteceğine hatta bir noktada artıya geçeceğine inandığını ifade eden Zeybekci, Irak'ta ertelenen tüketim talebinin çok hızlı bir şekilde geri geleceğini kaydetti.

Nihat Zeybekci, Irak'a ihracatın yüzde 30'unun Kuzey Irak, kalanının ise güney bölgesine yönelik olduğunu, şu anda taşımacılığın güvenli bir şekilde sürdüğünü belirtti.

Zeybekci, 2023 ihracat hedefleri konusunda değerlendirmelerde bulundu. Zeybekci, 500 milyar dolar ihracat hedefinin 450 milyar dolar olarak gerçekleşmesi halinde bunun büyük bir başarı sayılması gerektiğini bildirdi. Türkiye'nin hizmet ihracatında 2023 hedefi olan 150 milyar doları aşabileceğine inandığını ifade eden Zeybekci, bu alanda ülkenin yüzde 100 cari fazla verdiğini dile getirdi. Zeybekci, Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi ve Avrupa'nın da 3. büyük ekonomisi olmayı başarabilecek seviyede olduğunu ifade etti.

Teşvik uygulamaları

Teşvik sistemine ilişkin bir soru üzerine Zeybekci, şu andaki teşvik sisteminin yenilenebilen, interaktif bir sistem olduğunu söyledi. 

Türkiye'de yatırım yapmak isteyen vatandaşlar veya yabancı yatırımcılar açısından "kişiye özel ceket dikmeye" hazır olduklarını dile getiren Zeybekci, şu ana kadar teşvik kanununda 5 defa değişiklik yaptıklarını kaydetti. 

Katma değerli ürün üretiminin önemine değinen Zeybekci, Türkiye'nin ihraç ettiği ürünlerin kilogram fiyatının 1,64 dolar seviyelerinde bulunduğunu bildirdi. 

Türkiye'nin toplam ihracatı içinde yüksek teknolojili ürünlerin payının da yüzde 4 civarında olduğunu belirten Zeybekci, bu anlamda Ar-Ge, inovasyon, eğitim ve bilime kaynak aktarılması gerektiğini söyledi.  

Türkiye serbest ticaret anlaşmalarında önemli adımlar attı

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, bir kaç hafta içerisinde Japonya'da Türk tavuk sektörü için çok güçlü bir pazar açılacağını bildirdi.

Japonya ziyaretinin ardından iki ülke arasındaki ticaretin ne yönde gelişeceğinin sorulması üzerine Zeybekci, Türkiye'nin serbest ticaret anlaşmalarında çok önemli adımlar attığını belirtti. Zeybekci, Japonya'da serbest ticaret anlaşması için teknik çalışmaların bittiğini, resmi görüşmelerin başladığını ifade ederek, Japonya'nın karar alırken inanılmaz bir muhafazakar yapısı olduğunu söyledi.

Japonya'ya narenciye ihracatının başladığına işaret eden Zeybekci, "Şimdi çilekte problem bitti, kiraz da devam edecek. Ama önemli olan beyaz et ihracatı. Son noktaya geldik. Beyaz ette bir kaç hafta içerisinde Japonya'da Türk tavuk sektörü için çok güçlü bir pazar açılmış olacak. Tekstil ve konfeksiyonla ilgili de yeni bir pazar açılmış olacak. Hedefimiz 2015 yılı sonuna kadar serbest ticaret anlaşmasını bitirmek. Bu süreçte bir çok üründe de serbest ticarete geçmiş olacağız. Çok ümitliyiz Japonya için"  diye konuştu. 

Asya pasifik pazarının çok büyük bir alan olduğunu anlatan Zeybekçi, G20 Bakanlar Zirvesi'nde Yeni Zelanda ve Avustralya'nın Türkiye ile serbest ticaret anlaşması imzalamak istediklerini, bu konuda temaslara başladıklarını kaydetti. 

"Bakanlıklar eylem planlarıyla ilgili çalışmalarını bitirdi"

Onuncu Kalkınma Planı'na ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Zeybekci, eylem planlarıyla ilgili her Bakanlar Kurulu toplantısı öncesi ve sonrasında çalışmaların devam ettiğini söyledi. Şu anda önemli bir noktaya gelindiğine dikkati çeken Zeybekci, "Sanırım, bu 1-1,5 ay içerisinde biter diye düşünüyorum. Onuncu Kalkınma Planı'ndaki eylem planlarıyla ilgili bütün bakanlıklar çalışmalarını bitirdi. Sadece sunum elden geçirme ve bazı düzeltmeler yapma prosedürleri üzerine çalışılıyor" dedi.

"Büyümenin 2014 yılı için yüzde 3,5 seviyesinde olacağını tahmin ediyorum"

Türkiye ekonomisinin büyümesine ilişkin soru üzerine de Zeybekci, OVP'de 2014 yılı büyüme beklentisinin yüzde 4 olduğuna dikkati çekti. 

"Ben yüzde 4 seviyesindeki büyümeyi imkan dahilinde görüyorum" diyen Zeybekci, şunları kaydetti:

"İç piyasadaki durgunluk ve iç piyasada enflasyon ile mücadelenin büyümeye olumsuz yansımaları olması sebebiyle büyümenin 2014 yılı için yüzde 3,5 seviyesinde olacağını tahmin ediyorum. Ama son çeyrekte, iç tüketim ve üretimin katkısı beklentilerin üzerinde gelirse, belki bir kaç hane daha yukarıda olabilir. Ama asıl önemli olan şey şu, Türkiye olarak yüzde 5 ortalamanın altındaki bir büyümeyi kabul edemeyiz. Kabul etmememiz gerekiyor. Türkiye son 12-13 yılda global krize rağmen ortalama yüzde 5,1 büyüdü. Türkiye 19 çeyrekten beri yüzde 5,8 ortalama ile büyüdü. Ama yüzde 4'lük büyüme bizi rahatsız eder, onu yüzde 5'in üzerine almamız gerekiyor.  Buradaki sıkıntımız enflasyonla mücadele. Enflasyonla biz yolumuza devam edemeyiz."

Zeybekci, enflasyon ile ilgili asıl kalıcı çözümün yatırımları, üretimi, büyümeyi, ihracatı artırmak olduğunu bildirdi. 

Sanayinin milli gelir içindeki payı

Sanayinin milli gelir içindeki payının yıllar içinde düştüğünün hatırlatılması üzerine Zeybekci, AB ortalaması, Güney Kore, Almanya ile karşılaştırıldığında sanayinin milli gelir içindeki payının düşük olduğunu, buna karşın 'Türkiye inşaat sektöründeki gelişmeleri yavaşlatsın' gibi bir tartışmaya girilmesini son derece yanlış ve tehlikeli bulduğunu ifade etti. 

İnşaat sektörünün içinde de yüzlerce sanayi ürününün bulunduğuna dikkati çeken Zeybekci, "Türkiye, inşaat yapmak zorunda. Türkiye inşaat sektöründe yoluna devam etmek zorunda" diye konuştu. 

Türkiye'nin şu anda dünyanın en büyük hurda ithalatçısı konumunda bulunduğunu anımsatan Zeybekci, ülkenin bir metalurji politikasının olması gerektiğini kaydetti. Bununla ilgili teşvik çalışmalarının da devam ettiğini bildiren Zeybekci, sanayinin milli gelir içindeki payının bir an önce yüzde 22'ler seviyesine ulaşmasının önemine dikkati çekti.

Türkiye'nin Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu hassasiyetleri sebebiyle bu zamana kadar demir-çelik ve metal gruplarına yönelik teşvikler konusunda adım atmadığını belirten Zeybekci, "Ama şimdi, gerek AB gerek Dışişleri Bakanlarımızla verdiğimiz yeni karar çerçevesinde, bundan sonra biz demir çelik sektörü ile ilgili Ekonomi Bakanlığı olarak verebileceğimiz en üst düzeyde teşvikler vermeye başlayacağız. İnşaallah sanayinin milli gelir içindeki payını bunlarla yükselteceğiz" dedi. 

Türkiye'nin müteahhitlik sektöründe Çin'den sonra 2. ülke konumunda bulunduğunu anımsatan Zeybekci, bu zamana kadar 290 milyar dolarlık projenin üstlenildiğini ifade etti. 

Okul arkadaşıyla görüştü

Bu arada Bakan Zeybekci'ye bir sürpriz yapıldı. Zeybekci, Denizli'den ortaokul ve lise yıllarından arkadaşı Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Meder ile telekonferans yöntemiyle görüştürüldü.

Meder, Zeybekci'nin bugün geldiği noktanın bir başarı hikayesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. 

AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk'ün "O dönemlerde ekonomiye yön verecek bir bakan olacağınız hiç aklınıza geldi mi?" sorusu üzerine Zeybekci, "Devlet memurluğu gibi bir niyetim yoktu. İş dünyası ile ilgili çok büyük hedeflerim vardı" dedi. 

Bu arada Zeybekci'ye, ablası ve eniştesinin yer aldığı çocukluk fotoğrafı hediye edildi.

Muhabir: Recep Demir, Merve Özlem Çakır, Tamer Toğanaş, Erdal Çelikel, İbrahim Yılmaz

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın