Dünya, Dünya, arşiv

Kara kuvvetlerinin kullanılmasını tavsiye edebilirim

ABD Genelkurmay Başkanı Dempsey, “Eğer IŞİD terör örgütüyle mücadelede strateji başarısız olursa Başkan'a ABD kara kuvvetlerinin kullanılmasını içeren tavsiyede bulunabilirim” dedi.

16.09.2014 - Güncelleme : 16.09.2014
Kara kuvvetlerinin kullanılmasını tavsiye edebilirim

WASHINGTON

ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, terör örgütü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadelede genişletilmiş hava saldırısı stratejisinin başarısızlığa uğraması halinde ABD’nin Irak’ta kara birliklerini konuşlandırmasını ABD Başkanı Barack Obama’ya önerebileceğini söyledi.

ABD Genelkurmay Başkanı Dempsey, ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ile birlikte Senato Silahlı Hizmetler Komitesi'nde ABD'nin IŞİD stratejisiyle ilgili oturuma katıldı. Hagel ve Dempsey, oturumda Washington’ın IŞİD politikalarına yönelik senatörlerin sorularını yanıtladı.

ABD Başkanı Obama’nın geçen hafta açıkladığı IŞİD terör örgütüyle mücadelede ABD’nin izleyeceği stratejiyi destekleyen Dempsey, geniş kapsamlı koalisyonun “uygun bir ileri adım” olduğunu belirtti. Bu noktada haklı çıkmayı umduğunu ifade eden Dempsey, “Eğer bu başarıya uğramazsa ve ABD’ye yönelik tehditler bulunursa, tabii ki Başkan’a (Obama) geri gidebilir ve ABD kara kuvvetlerinin kullanılmasını içeren bir tavsiyede bulunabilirim” diye konuştu.

Irak’ta şu anda bulunan ABD askerlerinin doğrudan muharip rol üstlenmediğinin altını çizen Dempsey, Irak güvenlik güçleri ve Peşmerge’nin Musul’u geri almayı planlaması halinde, ABD askerlerinin Irak güçlerine eşlik etmesi veya yakın muharebeye dair tavsiyede bulunabilmesini isteyeceğini kaydetti.

Dempsey, ABD ordusunun IŞİD’i tek başına yenilgiye uğratamayacağını, bu mücadelede Arap ve Müslüman ülkelerin katkısının kritik önem taşıyacağını dile getirdi. ABD’nin Suriye’deki IŞİD hedeflerini vurmaya hazır olduğuna dikkati çeken Dempsey, bunun "birden bire ve şiddetli" değil, "zamana yayılan" bir temelde olacağını vurguladı.

“El-Kaide ile olduğu gibi IŞİD ile de savaştayız”

Oturumda bazı kongre üyeleri silah yardımı düşünülen Suriye’deki ılımlı muhalifleri tespit etmenin zorluğuna dair çekinceler dile getirdi. ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel de silahların yanlış kişilerin ellerine düşmemesi için dikkatli bir takip süreci yürüteceklerini ifade etti.

IŞİD’e karşı mücadelenin kolay ve kısa olmayacağını dile getiren Hagel, “El-Kaide ile olduğu gibi IŞİD ile de savaştayız” dedi.

Hagel, bir yılda 5 bin Suriyeli muhalifin eğitilmesinin planlandığına işaret ederek, “Ancak 5 bin bir başlangıç. Bu sayı, durumu tersine çevirmek için yeterli değil, bunun farkındayız” açıklamasında bulundu.

Oturumda ‘Savaşa hayır’ sloganları

Sivil toplum kuruluşu Code Pink üyeleri ise oturumu protesto etti. Hagel ve Dempsey’in salonu gelişiyle “Savaşa hayır” sloganları atan üyeler, her iki yetkilinin konuşmaları sırasında ayağa kalkarak protestolarını çeşitli sloganlarla sürdürdü. Code Pink üyeleri, polis tarafından salondan çıkarıldı.

Halk destekliyor

Öte yandan, ABD Başkanı Barack Obama'nın Irak Şam İslam Devleti IŞİD'e karşı Irak'ta ve Suriye'de yapılacak askeri operasyon planlarının, Amerikan halkı tarafından desteklendiği belirtildi.

Pew Araştırma Merkezi'nin 11-14 Eylül tarihleri arasında bin yetişkin arasında yaptığı araştırmaya göre, Amerikan halkının yüzde 53'ü Obama'nın IŞİD'e yönelik askeri harekat planını onayladığı, yüzde 29'unun onay vermediği ve yüzde 19'unun ise''hiçbir fikrim yok'' görüşünü belirttiği ifade edildi.

Araştırmaya göre, ABD'de genelde hiç bir konuda uzlaşamayan Demokratlarla Cumhuriyetçilerin eşine az rastlanır bir şekilde IŞİD'e karşı askeri operasyonu ortak şekilde desteklediği bildirilirken, plana Cumhuriyetçilerin yüzde 64'ü, Demokratların ise yüzde 60'ının yeşil ışık yaktığı kaydedildi.

Araştırmada, askeri planının iki partiden destek almasına rağmen planla ilgili Demokratlar ''uzun kalma'', Cumhuriyetçiler ise ''yeterince uzun kalmama'' korkusu taşıyor. Demokratların yüzde 54'ünün askeri planda çok ileri gidilip bölgede uzun kalınacağı korkusuna karşılık, Cumhuriyetçilerin  yüzde 66'sının yeterince ileriye gidilemeyeceği endişesini taşıdıkları belirtildi.

IŞİD'e karşı askeri kampanyanın ABD'yi terör saldırılarına karşı daha güvenli hale getirip getirmeyeceği konusunda ankete katılan Amerikalılardan yüzde 18'i ülkelerinin daha güvenli hale geleceğini ifade ederken, yüzde 34'ü terör saldırısı ihtimalini artıracağı, yüzde 41'i ise herhangi bir değişiklik yaratmayacağı görüşünü paylaştı.

Beyaz Saray'dan Dempsey'e yanıt

Beyaz Saray, ABD Başkanı Barack Obama'nın Irak ve Suriye'de muharip rol üstlenmek üzere Amerikan kara birliklerinin konuşlandırılmayacağı yönündeki politikasında bir değişiklik olmadığını bildirdi.

ABD Başkanlık uçağı Air Force One'da gazetecilere brifing veren Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest'a, ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey'nin, "Eğer IŞİD terör örgütüyle mücadelede strateji başarısız olursa, Başkan'a ABD kara kuvvetlerinin kullanılmasını içeren tavsiyede bulunabilirim” şeklindeki sözleri soruldu.

Dempsey'nin, kara askerlerinin kullanımı konusunda gelecekte Başkan Obama'ya taktiksel tavsiyede bulunabileceği bir durumun ortaya çıkması ihtimaline dayanan varsayımsal bir senaryoya atıf yaptığını kaydeden Earnest, "Başkan'ın askeri danışmanlarının sorumluluğu, geniş yelpazede acil durum planları konusunda planlama ve değerlendirmeler yapmaktır. Başkomutanın sorumululuğu da net bir politika belirlemektir ve Başkan da bu politikanın ne olduğu konusunda net oldu. Farklı vesilelerle de tekrarladığı gibi, Başkan (Obama), Irak ve Suriye'de muharip rol üstlenmek üzere Amerikan kara birliklerinin konuşlandırılmasının ulusal güvenliğin çıkarına olduğuna inanmıyor. Bu politika değişmedi" diye konuştu.

Earnest, Obama'nın Irak'ta rehberlik ve yardım, ortak operasyon merkezlerine personel yerleştirilmesi, Bağdat'taki ABD büyükelçiliği ve Erbil'deki konsolosluğun korunması gibi amaçlarla, sınırlı sayıda Amerikan askerini konuşlandırdığına, bunun yanında hava muharip operasyonlarına katılan askerlerin bulunduğuna dikkati çekerek, "Ancak Başkan'ın çok spesifik ve net olduğu nokta, Irak ve Suriye'de muharip rolde kara askeri konuşlandırmayacağı yönünde" dedi.

Çıkarlarımız ortak ve net

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, Türkiye'nin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütü ve diğer aşırılık yanlısı grupların oluşturduğu tehdidin diğer her ülke gibi farkında olduğunu ve IŞİD'e karşı mücadelede ortak ve net çıkarlar paylaştıklarını belirterek "(Türkler) Bizimle birlikte çalışıyorlar ve çalışmaya da devam edecekler" dedi.

Hagel, Senato Silahlı Hizmetler Komitesi'nde düzenlenen IŞİD konulu oturumda Demokrat Senatör Kirsten Gillibrand'ın, Türkiye'nin IŞİD'e karşı mücadeledeki rolüne ilişkin bir sorusunu da yanıtladı.

Türkiye'nin bu süreçte önemli bir ülke olduğuna değinen Hagel, IŞİD'in şu anda 49 Türk diplomatını rehin tuttuğuna dikkati çekerek geçen hafta Türkiye'yi ziyareti sırasında yaptığı tüm görüşmelerde bu konunun Türk tarafından öncelik listesinin en başında yer aldığını aktardı.

Hagel, "Türkiye, diğer her ülke gibi, IŞİD ve diğer aşırılık yanlısı grupların oluşturduğu tehdidin farkında. Şu anda bizimle birlikte çalışıyorlar ve çalışmaya devam edecekler" ifadesini kullandı.

Gillibrand'ın, IŞİD'in karaborsa petrol geliri hakkındaki bir sorusu üzerine de Hagel, bu konuyu da Türk yetkililerle görüştüklerini kaydederek "Bunun da farkındalar. Bunun bir tehdit olduğunu, IŞİD'in önemli bir fon kaynağını oluşturduğunu biliyorlar. Bu gibi konuları ele almak için adım atıyorlar. Çıkarlarımız ortak ve net. Türkiye'nin NATO'nun değerli bir ortağı olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda var. Orada bir NATO üssümüz bulunuyor" diye konuştu.

"IŞİD, Türkiye'nin güvenliğine bir tehdit"

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf da IŞİD'in Türkiye'nin güvenliğine bir tehdit olduğunu ve Türkiye'nin bu tehdidin dalga etkisini bölgedeki birçok ülkeden daha fazla hissettiğini söyledi.

Bir gazetecinin, Türkiye ile ABD'nin eşbaşkanlığında gelecek hafta New York'ta Terörizmle Mücadele Küresel Forumu'nun düzenleneceğini hatırlatarak, "Türkiye bir yandan bazı ülkelerce IŞİD'e fon sağlamakla suçlanırken, diğer yandan nasıl bu foruma eşbaşkanlık yapacak" sorusunu yanıtlayan Harf, "Herhangi bir ülkenin IŞİD'e fon sağladığı ya da destek verdiği yönünde elimizde bir kanıt yok" ifadesini kullandı.

Harf, şunları kaydetti:

"Türkiye ile önemli bir ortaklığı paylaşıyoruz. Bölgede açıkça kilit bir rol oynuyorlar. IŞİD Türkiye'nin güvenliğine bir tehdit ve bunun dalga etkisini, açık olmak gerekirse bölgedeki çoğu ülkeden daha fazla hissettiler. Dolayısıyla onlarla oturup ortak zorluklar hakkında, bu mücadelede hepimizin nasıl katkılar sağlayabileceği konusunda konuşacağız. Örneğin yabancı savaşçılar konusuna gelirsek sadece coğrafi açıdan baktığımızda, Türkiye'nin idare etmeye ve sıkı önlem almaya çalıştığı zorlukların bulunduğu açık. Terörle Mücadele Forumu'nun da insanların ayrı odada oturup, bu zorluklar ve bu zorlukların nasıl üzerine gidilmesi gerektiği üzerinde konuşmaları için verimli bir forum olacağını düşünüyorum."

Harf, Türkiye'nin IŞİD'e karşı koalisyona "tam katılım" göstereceğine inanıp inanmadığı yönündeki bir soru üzerine de "Tam katılım diye bir şey yok. Her ülke bu koalisyona nasıl katılmak istediğini kendi seçebilir. Askeri boyut bunun sadece bir parçası. Dolayısıyla bu mücadeleye katkı sağlamak için herhangi bir şey yapmayı seçen her ülke bu çabanın bir parçasıdır. Tam ya da yarım katılım diye bir şey yok, sadece farklı katılım türleri var" diye konuştu.

Bu arada Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Harf, IŞİD'in elinde kaç tane Amerikalı rehine olduğuna dair bir soruyu da yanıtlarken, bu konuda net bir sayı vermeyerek "az sayıda" demekle yetindi. Harf, IŞİD'in elinde 12 Amerikalı rehinenin olduğu yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, "Daha önce de 'az sayıda Amerikalı' demiştik" diyerek bir sayı vermenin doğru olmayacağını kaydetti.

Muhabir: Erkan Avcı/Selçuk Acar/Mehmet Toroğlu

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.