Dolar
32.37
Euro
34.96
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,568.60
BTC/USDT
70,353.00
BIST 100
9,079.97
Dünya, gazze, arşiv

Gazze'de hayatını kaybedenlerin sayısı 1359'a yükseldi

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölü sayısının 1359'a yükseldiği, 7 bin 677 kişinin de yaralandığı bildirildi.

30.07.2014 - Güncelleme : 30.07.2014
Gazze'de hayatını kaybedenlerin sayısı 1359'a yükseldi

GAZZE

Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in havadan ve karadan sürdürdüğü saldırılarda, sabah saatlerinden bu yana 129 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, 460'ının da yaralandığını belirtti.

Kudra, son ölüm vakalarıyla 7 Temmuz'da başlayan saldırılarda ölenlerin sayısının bin 359'a ulaştığını, 7 bin 677 kişinin yaralandığını ifade etti. 

İsrail ordusunun, dün gece Filistinli sığınmacıların bulunduğu Gazze'deki Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'na (UNRWA) bağlı okula düzenlediği bombardımanda 15 kişi hayatını kaybetmiş, en az 100 kişi yaralanmıştı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların başladığı günden bu yana 53 İsrail askerinin ve 3 sivilin yaşamını yitirdiğini duyurmuştu. Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları ise 110 İsrail askerinin öldürüldüğünü açıklamıştı.

Türkiye lehine sloganlar atıldı

Hastane bahçesinde toplanan kalabalık, bu sırada "Çok yaşa Türkiye", "Katliamın sorumlusu Sisi", "Diren ey Kassam", "Canımız, kanımız sana feda ey Şehitler" şeklinde sloganlar attı.

AA muhabirine konuşan eylemcilerden Abir Zeyyad (37), Gazzeliler ile tek millet olduklarını ve aynı acıyı paylaştıklarını vurgulayarak, "insanların bu şekilde vahşice öldürülmesinin kabul edilemez" olduğunu söyledi.

Gazzelilere destek olmak istediklerini ancak ellerinden gelenin sınırlı olduğundan yakınan Zeyyad, "En azından yetimleri getirmek istiyoruz ama buna da müsaade etmiyorlar" dedi.

Bir başka eylemci Beşar Maşni (27) de İsrail polisinin hastane bahçesinde olay çıkması durumunda Gazzeli yaralıların hastanede tedavisine müsaade etmeyeceği yönünde uyarıda bulunduğuna dikkati çekti. Maşni, "Eylemciler, sadece seslerini duyurmaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.

Hastanedeki Gazzeli yaralılardan, Samiye İbrahim Ebu Dakka, Erez Sınır Kapısı'nda İsrailli yetkililer tarafından 11 saat bekletildikten sonra Kudüs'e getirildiğini kaydederek, uçaktan atılan bomba sonucu yaralandığını aktardı.

İsrail özel kuvvetlerine saldırı

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın, Gazze'nin Han Yunus kentinde İsrail özel kuvvetlerinin bulunduğu binaya düzenlediği saldırıda 20 İsrail askerinin öldüğü veya yaralandığı bildirildi.

Kassam Tugayları'ndan yapılan açıklamada, "Direnişçiler, Gazze'nin güneyinde yer alan Han Yunus kentindeki Ferrahin bölgesinde İsrail özel kuvvetlerinden 15-20 askeri, içinde 12 bombanın döşeli olduğu binaya çektikten sonra bombaları patlattı" denildi.

Patlama sonucunda binanın yerle bir olduğu belirtilen açıklamada, "İsrail, olayda 20 askerin öldüğü veya yaralandığını itiraf etti" ifadesine yer verildi.

Kassam Tugayları, "Direnişçiler, Gazze'nin güneyinde yer alan Han Yunus kentindeki Ferrahin bölgesinde İsrail özel kuvvetlerinin içinde bulunduğu binaya bombalı saldırı düzenledi. Patlama sonucunda bina İsrail askerlerinin üzerine yıkıldı" şeklinde açıklama yapmıştı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların başladığı günden bu yana 53 İsrail askerinin ve 3 sivilin yaşamını yitirdiğini duyurmuştu. Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları ise 110 İsrail askerinin öldürüldüğünü açıklamıştı.

Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından Filistinli genç Muhammed Ebu Hudayr, 2 Temmuz'da Yahudi yerleşimciler tarafından kaçırılmış ve yakılarak öldürülmüştü. İsrail, olayların ardından 7 Temmuz'da "Koruyucu Hat" adı altında Gazze'ye havadan, 17 Temmuz Perşembe akşamı da karadan saldırıya geçmişti.

El-Aksa televizyonu, İsrail askerlerinin kıyafetlerini giyerek kamufle olan Kassam Tugaylarına mensup 9 kişilik grubun, tünelden geçerek askeri karargaha sızma görüntülerini yayımlamıştı. 

BM kararlarına daha önce defalarca uymamış olan İsrail, 7 Temmuz Pazartesi günü "Koruyucu Hat" adıyla Gazze'ye yönelik hava ve denizden saldırılar başlatmış, 17 Temmuz Perşembe günü de karadan saldırıya geçmişti.

İsrail halkı destekliyor

İsrail'de yapılan kamuoyu araştırmaları, halkın yüzde 95'inin Gazze'ye yönelik saldırıları desteklediğini ortaya koydu.

Tel Aviv Üniversitesi'ne bağlı İsrail Demokrasisi Enstitüsü tarafından yapılan yazılı açıklamada, saldırıların başlamasından bu yana 14, 16 ve 23 Temmuz tarihlerinde 3 anket yapıldığı belirtildi.

 "Anketlerin sonucuna göre İsrail kamuoyunun yüzde 95'inin saldırıların gerekçesini onayladığının ortaya çıktığı" ifade edilen açıklamada, halkın, İsrail ordusuna ve saldırıları düzenleyen hükümete verdiği destekte azalma görülmediği vurgulandı.

Desteğin, hayatını kaybeden İsrail askerlerine ve uluslararası toplum tarafından İsrail'e yöneltilen eleştirilere rağmen sürdüğü ifade edilen açıklamada, "Halkın sadece yüzde 5'i, İsrail ordusunun operasyon çerçevesinde çok fazla saldırıda bulunduğu düşüncesinde" denildi.

Çocukların öldürülmesini dans ederek kutladılar

Öte yandan, İngiltere'de yayımlanan Daily Mail gazetesinin internet sitesinde yer alan görüntüde, onlarca Yahudinin bayramın ilk gününde 7 çocuğun hayatını kaybettiği Şati Mülteci Kampı'na yönelik saldırıdan birkaç saat sonra alkışlar ve danslar eşliğinde "Yarın okul yok. Orada çocuk yok", "Gazze mezarlık", "Bu İsrail toprağı, bu Yahudi devleti" şeklinde slogan attıkları görüldü.

ABD'nin önerisini kabul etmiyoruz

Filistin yönetiminin, Gazze'deki direnişçilerin silahsızlandırılmasına yönelik ABD'nin önerisini kabul etmediği belirtildi.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Kurulu Üyesi Ziyad Ebu Ayn, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Filistin yönetimi ve Fetih Hareketi, ABD'nin Gazze'deki direnişçilerin silahsızlandırılması önerisini kabul etmiyor" dedi.

Batı Şeria yönetiminin milli mutabakatı koruyarak, akan Filistin halkının kanını durdurmaya çalıştığını ifade eden Ebu Ayn, "Gazze'deki direnişçilerin silahları, işgali bitirmeye çalışan Filistin halkının silahlarıdır. Bu nedenle direnişçileri silahsızlandırmak kabul edilemez" diye konuştu.

Direnişçi grupları FKÖ ve Filistin yönetimi çatısı altında birleşmeye çağıran Ebu Ayn, "İsrail işgalini bitirmek için Gazzeli direnişçilerin silahıyla Batı Şeria'daki halk direnişi ve siyasi çalışmaların organize olması gerekir" ifadelerini kullandı.

Hamas, siyasi yetkilerini Abbas'a vermeli

ABD ve Batı'nın Filistinli direniş gruplarını silahsızlandırma planlarının boşa çıkarılması için Hamas'a "siyasi yetkilerini Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a vermesi" çağrısında bulunan Ebu Ayn, şunları kaydetti:

"FKÖ'nün geçici çerçeve yönetimi, Filistin yönetiminin birliği için bölgesel ve uluslararası kutuplaşmadan uzak bazı kararlar almak üzere 24 saat içerisinde Kahire'de toplantı yapacak. Filistin yönetimi, Batı Şeria, Gazze, Kudüs ve tüm Filistinlilerin sorumluluğunu taşıyor. Direnişçiler, Abbas'a 'direniş silahları, sizindir' demelidir. Çünkü silahsız siyaset başarısız olduğu gibi, siyasetsiz silahın da bir faydası olmayacaktır."

FKÖ'nün geçici çerçeve yönetimi, FKÖ Yönetim Kurulu, İslami Cihad ve Hamas hareketlerinin temsilcilerinin de aralarında bulunduğu Filistinli tarafları kapsıyor ve FKÖ'nün yeniden yapılandırılması için ilk adım olarak kabul ediliyor.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, "Gazze'deki krizin kalıcı ve anlamlı bir yolla çözülmesine yönelik her türlü süreç, Hamas'ın ve tüm terörist grupların silahsızlandırılmasıyla sonuçlanmalı" demişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın