Dolar
32.39
Euro
35.04
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,539.90
BTC/USDT
69,966.00
BIST 100
9,138.22
Dünya, Analiz

"Fırtınanın" 200. gününde Yemen

Yemen'de 200'üncü gününü tamamlayan "Kararlılık Fırtınası" operasyonları, hedeflerinin çoğuna ulaşamadığı yönündeki eleştirilere maruz kaldı.

12.10.2015 - Güncelleme : 12.10.2015
"Fırtınanın" 200. gününde Yemen

SANA

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin Şii Ensarullah Hareketi'nin (Husiler) ülkesindeki ilerleyişinin durdurulması için yaptığı çağrı üzerine Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin 26 Mart'ta başlattığı "Kararlılık Fırtınası" adı verilen operasyon, "hedeflerinin çoğuna ulaşılamadığı" yönündeki eleştirilerin arasında 200 günü geride bıraktı.

Arap ülkelerinden oluşan koalisyon güçlerinin 6 aydan fazla süredir Husilere ve eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih yanlısı güçlere ait mevzileri vurmasına rağmen operasyonun, hükümetin meşruiyete karşı darbe yapmakla suçladığı 'iç savaş ittifakını' kırmada başarılı olamadığı belirtiliyor.

Yemen hükümeti ve koalisyon güçleriyse operasyondan önce üçte biri Husiler ve Salih yanlısı güçlerin elinde bulunan ülke topraklarının şu an yüzde 75'inde kontrolü sağladıklarını ifade ediyor.

Kararlılık Fırtınası'nın başlamasının üzerinden 200 gün geçmesinin ardından elde edilen kazanımlar, bu süreçte yaşananlar ve Yemen'de meydana gelen kayıplar şu şekilde sıralanıyor:

Geçici başkent Aden ve güneydeki 4 vilayetin kurtarılması

Husilerin, hükümetin şubat ayında "geçici başkent" olarak ilan ettiği Aden'e saldırması, Kararlılık Fırtınası operasyonlarının başlamasına neden olmuştu. Temmuz ayı ortasında ise Yemen hükümeti "Koalisyon güçlerinin desteklediği ordu ve hükümet yanlısı Halk Direniş Güçlerinin (HDG), Aden'i Husilerden kurtardığını" resmen duyurdu.

Aden'in ardından güneydeki Lahic, Dali, Ebyen ve Şebve vilayetleri de Husilerden geri alındı. Aden'den ilerleyen hava destekli büyük kara birliklerinin Husileri kuzeye doğru gerilettiği belirtildi.

Halid Bahhah hükümetinin Aden'e dönüşü

Kararlılık Fırtınası'nın elde ettiği ikinci büyük kazanım Halid Bahhah liderliğindeki hükümetin 6 aydır Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da sürdürdüğü resmi faaliyetlerini, yerinde yürütmek amacıyla Aden'e dönmesi oldu.  

Hükümet yetkililerinin, Riyad'da yönetimin sürdürülmesini, "Husiler ve Salih yanlısı güçler tarafından hükümete atılan en güçlü tokat" olarak nitelendiren siyasi gözlemciler, Bahhah'ın 16 Eylül'de Aden'e dönmesini, "anayasal meşruiyetin darbeyi başarısızlığa uğratması ve faaliyetlerini yeniden ülke içinden yürütmeye başlaması" şeklinde yorumladı. 

Bahhah, geçen hafta salı günü kendisini hedef alan suikast girişiminden önce Aden'de resmi toplantılara başkanlık etmiş, yeni eğitim-öğretim yılının açılışını gerçekleştirmiş, stratejik açıdan son derece önemli Babu'l-Mendeb boğazını ziyaret etmişti.

Aden'de ikamet ettiği otelin önünde salı günü bomba yüklü bir aracın patlatılmasının ardından ortaya çıkan Bahhah, intihar saldırısından Husiler ile Salih yanlılarını sorumlu tutmuştu.

Bahhah, terör saldırısının başarılı olamayacağını ve kendilerinin Aden'den ayrılmasını isteyenlerin hedeflerine ulaşamayacakları yönünde açıklamada bulunmuş ancak pazar günü sürpriz şekilde yeniden Riyad'a gitmişti. 

Hükümet kaynaklarıysa, Bahhah'ın Riyad'a gidişinin Cumhurbaşkanı Hadi'den gelen istişare talebi üzerine gerçekleştiğini ve bunun geçici bir durum olduğunu savundu. 

Hadi'nin Aden'e dönüşü

Cumhurbaşkanı Hadi ve hükümetinin 22 Eylül'de Aden'e dönüşünden birkaç gün sonra Husiler başkent Sana'yı ele geçirmelerinin birinci yıl dönümünü kutladı.

Devrik lider Salih'in kendisi için Aden'e geri dönemeyeceği yönündeki açıklamalarına tepki gösteren Hadi, Aden'de hükümet ve silahlı direniş gruplarının toplantılarına başkanlık etti, yıkılan cumhurbaşkanlığı sarayını ziyaret etti.

New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) 70'inci dönem Genel Kurul toplantılarına katılan Hadi, orada yaptığı konuşmada, Yemen'de İran tecrübesinin tekrarlanmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Toplantının ardından Suudi Arabistan'ın Cidde kentine giden Hadi'nin, Yemen'e mi döneceği yoksa halihazırda istişare için Riyad'da bulunan yardımcısı Halid Bahhah'ı devlet işlerinin idaresi için mi bırakacağı bilinmiyor.

Ma'rib ve petrol yataklarının geri alınması

Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun desteklediği Hadi'ye bağlı güçler, Yemen'in doğusundaki Ma'rib'i Husilerden geri almak için saldırılar düzenledi ve birkaç gün önce kentin tamamının geri alındığını duyurdu.

Öte yandan, kentin Şebve, Cevf ve Sana'ya sınır bölgelerinde hala Husi varlığından söz ediliyor. Kentte yaşanan çatışmalarda Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) 55, Suudi Arabistan 10 askerinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Hadi yanlısı güçler ile Husiler ise kayıplarına ilişkin bilgi vermedi.

Ma'rib halkı da kentte hayatın normale döndüğünü, aylardır süren elektrik sıkıntısının cuma günü santrallerin aktifleştirilmesinden sonra sona erdiğini ifade etti.

Babu'l Mendeb'in geri alınması 

Askeri kaynaklar, Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babu'l Mendeb'in kontrolünün ele geçirilmesi için en fazla 5 saat süren askeri bir operasyon düzenlendiğini kaydetti.

Bu çerçevede Hadi'ye bağlı güçlerin boğaza yakın Miyun adasının güvenliğini sağladıkları, Taiz'in Zubab ilçesiyle Babu'l Mendeb bölgelerinin Husiler ve Salih yanlısı güçlerden kurtarıldığı belirtildi. Babu'l Mendeb çatışmalarında koalisyon tarafından 27, Husilerin tarafından ise 50 kişinin hayatını kaybettiği ifade edildi.

Koalisyonun yeni hedefleri: Taiz ve Kızıldeniz sahili

Taiz, koalisyon güçlerinin desteklediği Hadi ile Husiler ve Salih güçleri arasında şu an çatışmaların yaşandığı en önemli bölge. Zubab ilçesinde kotrolü sağlayan Hadi güçlerinin, tarihi Muha yolu üzerindeki Vaziiyye'de ilerleme kaydettiği belirtiliyor. Koalisyon güçlerinin de Muha ve Huha ilçelerindeki Husi hedeflere denizden ve havadan yoğun saldırılar düzenlediği kaydediliyor. 

Hükümet yetkilileri ise koalisyonun, Husilere deniz yoluyla gelebilecek yardımların önünü kesmek için Yemen'in Kızıldeniz sahilinin tümünde kontrolü sağlamaya çalıştığını ifade ediyor.

Muhtemel Sana ve Sada operasyonları

Koalisyon, daha önce dile getirilmesine rağmen başkent Sana ve Husilerin merkezi kabul edilen Sada'nın alınması savaşına ne zaman girileceğini henüz belirlemiş değil.

Öte yandan Husiler ise koalisyon güçlerinin Sana'ya komşu Ma'rib kentinde kontrolü ele geçirmesi üzerine, geçen cumartesi gününden bu yana, başkent Sana'ya olası bir saldırıya karşı koymak amacıyla kabileler arasında imza kampanyası başlattı. 

Bölge sakinlerinden alınan bilgiye göre Husiler, Sana ve Sada'nın etrafındaki dağlara hendekler kazıyor ve olası saldırılara karşı mevzilerini güçlendiriyor. Koalisyon ve hükümet güçlerinin muhtemel operasyonlarında ise Ma'rib yönünden Sana'ya, Cevf yönünden de Sada'ya saldırması bekleniyor. 

 Husilerin kontrolündeki vilayetler

Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin başlattığı saldırıların üzerinden geçen 200 güne rağmen Husiler, batıdaki Hudeyde kentini ve limanını, kuzeybatıdaki Hacce kentiyle ona bağlı Meydi Limanı ve Suudi Arabistan sınırındaki ilçeleri, Husilerin doğuş yeri olan ve militanlarına kaynaklık eden Sada ile Amran kentlerini tamamen kontrol altında tutuyor.

Husiler başkente ek olarak orta kesimlerdeki Zamar ve İbb kentlerini de elinde bulunduruyor, kuzeyde kontrol ettikleri El-Cevf, Reyme ve Mahvit kentlerinde doğrudan çarpışmalar yaşanmazken, Taiz, Ma'rib ve El-Beyda illeri Husilerle hükümet yanlısı güçlerin karşılıklı çatışmalarına sahne oluyor.

Kuzey: En zor savaş

Koalisyon güçleri Husi kontrolündeki kuzey illerini ele geçirmenin güneydekiler kadar kolay olmayacağını kabul ediyor. Bu minvalde Albay İbrahim Al Miri, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı bir açıklamada, "Güneyi kurtarmak bize 6 körfezli askere mal oldu, buna karşın Mari'de daha savaşa başlayamadan 64 asker kaybettik" demişti.

Koalisyon güçlerinin Marib'i bir ayda aldığı, Husilerin halk desteğine de sahip olduğu, El-Cevf, Sada, Sana, Zemar, Amran ve Hacca gibi bölgelere doğru kaydıkça operasyonların daha da zorlaşacağı belirtiliyor. 

Dolayısıyla uzmanlar, koalisyonun sahil bölgelerini kuzeye doğru kontol altına alarak ilerleyeceği daha sonra Husilerin ve devrik lider Salih'in etkin olduğu bölgelere girme kararı alacağını savunuyor.

Husi ve Salih'in evleri bombalandı

Kararlılık Fırtınası operasyonunun devam ettiği haftalar boyunca, devrik Cumhurbaşkanı Salih ile Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi'nin evleri meşru yönetime yönelik darbe gerçekleştirdikleri gerekçesiyle koalisyon uçakları tarafından hedef alındı. 

Husi ve Salih savaşın başladığı günden bu yana birçok kez televizyondan halka saslenerek savaşa dair açıklamalarda bulundu. Her iki isim de açıklamalarında koalisyona meydan okudu.

Savaşın bilançosu: 4 bin 513 ölü, 23 bin yaralı

Yemenliler ülkelerinde devam eden savaş nedeniyle ağır bedeller öderken BM'nin en son raporuna göre, ağustos ayının sonu itibarıyla Yemen'de 4 bin 513 kişi hayatını kaybetti, 23 bin kişi yaralandı.

BM'ye göre, yaşanan çatışmalar nedeniyle ülke içinde 1 milyon 400 bin kişi evlerini terk ederken, 250 bin kişi de topraklarını terk ederek, farklı ülkere sığınmak zorunda kaldı. 

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNİCEF) göre ise devam eden savaşta 505 Yemenli çocuk hayatını kaybetti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın